Çilekli Milföy Pasta

Herkese merhabaaa,

Şükür kavuşturana :)) Nerelerdeydim diyeceksiniz ama ...işin gerçeği bu arayı istemeden verdim, oğluşun sömestir tatili vesilesi ile bir haftalık bir kaçamak yaptık, aslında ben bu kaçamak esnasında sizlerden uzak kalmayı hiç mi hiç düşünmüyordum, ancak ne yazik ki işler ters gitti ve nedense bulunduğum yerden internete bağlanamadım. Yorumlarınızı görüyordum fakat görüp de istemeden sessiz kaldıkça çok üzüldüm, bu plan dışı oldu arkadaşlar, bir de tarifini veremediğim bu tatlı için bu kadar beklettiğimden dolayı sonsuz özürler diliyorum...daha fazla lafı uzatmadan hemen tarife geçiyorum. Yine çok severek takip ettiğim Gamze Bursa'ya ait bir tariftir bu.


Malzemeler

• 8 milföy hamuru
• 550 gr çilek
• 4 su bardağı süt
• 2 yumurta
• 4 çorba kaşığı un
• 1 su bardağı toz şeker
• 1 paket vanilya
• 1 paket labne peyniri

Yapılışı

Fırını 180 dereceye getirip önceden ısıtın. Tart kalıbını yağlayıp milföy hamurlarını yan yana dizerek kalıbın içini döşeyin. Hamuru çatalla delip üzerlerine alüminyum folyo serip ağırlık yapması için kuru fasulye veya elinizde bulunan diğer baklıyatlardan döküp 15 dakika üzeri kızarıncaya kadar fırında pişirin.

Tencereye sütü, yumurtaları, unu, şekeri ve vanilyayı koyup çırparak orta ateşte muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin, içine labne peynirini ekleyin ve 2-3 dakika daha karıştırarak pişirmeye devam edin.

Karışımı milföy hamurunun üzerine dökün.

Biraz soğuduktan sonra çilekleri üzerine dizip servis yapın.

Afiyet olsun !

Roka Yatağında Portakallı Kereviz

Geçen gün çok sevdiğimiz dostlarımız yemeğe geldiler. Tabii söz konusu misafir olunca, değişik birşeyler yapma çabası içine giriyorsunuz, ama burada dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi de seçilen mönünün daha önce denenip denenmemiş olması. Ben her zaman bu riski göze alıp, daha önce hiç yapmadığım yemekleri deneme çabasına girişiyorum...ya başarılı olmazsa gibi olasılıkları hiç mi hiç göz önüne almıyorum...ama zaman sınırlamanız varsa, en garantisi daha önce deneyip de emin olduğunuz yemekleri yapmaktır. Tbii ki ben yine rahat durmayıp, daha önce hiç yapmadığım bir tarif seçip mönüme koydum, sevgili Tülin Doğruer'e ait bu tarifi görünce bunu yapmam lazım dedim. Neyse ki sonuç başarılı oldu.

Sunumu çok değişik bu yemekte yaptığım tek hata, servis yaparken soğanları kerevizlerin üzerinden temizlememem oldu. Soğansız görüntü daha güzel olacaktı.

Neyse bu kadar laftan tarife geçiyorum hemen.

Malzemeler

• 3 orta boy kereviz
• 1 soğan, yemeklik doğranmış
• 2 uzun havuç
• 1/2 bardak portakal suyu
• 1 çay kaşığı portakal rendesi
• 1 bardak sıcak su
• 1 çay bardağı zeytinyağı
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 1 çorba kaşığı toz şeker
• 1/2 demet roka

Yapılışı

Kerevizleri soyup, ortalarını kabak oyacağı ile oyarak delin. Deliğe temizlemiş olduğunuz havuçları geçirip kerevizleri halka halka kesin. Böylece kerevizle havuçlar resimdeki gibi bir görüntüye sahip oluyor. Soğanları ısınmış zeytinyağında kavurun. Peşine kerevizleri, portakal suyu ile rendesini, tuzu, şekeri ve sıcak suyu ekleyip pişirin.

Pişmiş kerevizleri servis tabağına dizin. Tencerede kalan sosu roklarla birlikte robottan geçirip kerevizle birlikte servis edin.

Afiyet olsun !

Damlalı ve Çikolatalı Kurabiye

Adını uydurdum çünkü içinde hem bitter çikolata hem de damla çikolata var, tariflerimin arasındaki diğer kurabiye isimleriyle çakışmasın diye...bilemedim...böyle geldi içimden...çok mu uydurma olmuş ?

Ama tadına bayıldım, yine Nigella'nın tarifinden, bu hatun ne güzel tarifler çıkarıyor ortaya, eh bize de yapması kalıyor....



Malzmeler

• 80 gr bitter çikolata
• 150 gr un
• 30 gr kakao
• 125 gr tuzsuz tereyağı, oda ısısında
• 75 gr toz şeker
• 50 gr kahverengi toz şeker
• 1 çay kaşığı karbonat
• 1 tutam tuz
• 1 çay kaşığı vanilya ekstresi
• 1 kase damla çikolata
• 1 yumurta, soğuk olacak

Yapılışı

Bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Soğumaya bırakın.

Tereyağı ile şekerleri çırpıp krema kıvamına getirin, içine vanilya ekstresini ilave edin, sonra da buzdolabından yumurtayı çıkartıp bu karışıma ekleyin ve çırpmaya devam edin. Ardından erimiş ve soğumuş çikolatayı ilave edin.

Bütün kuru malzemeleri, unu, kakao, tuzu, karbonatı vs birbirine katıp karıştırın. Sonra da bu karışımı yumurtalı karışıma spatula yardımıyla karıştırın. İlk başta karışım kuru gibi görünse de sabır gösterip karıştırmaya devam edin, kıvamı gayet güzel oluyor, peşinden damla çikolataları da içine katın ve yine kaşıkla karıştırın. Evinizde dondurma kaşığı varsa, bu kaşıkla karışımdan alıp, kenarlarından taşan hamur fazlasını bıçak yardımıyla sıyırıp, yağlı kağıt dizilmiş fırın tepsisine dizin. Bu kaşığı kullanmak çok akıllıca çünkü böylece kurabiyeler aynı boyda oluyor. Yalnız, aralarında mesafe bırakmayı unutmayın, hamurlar o top top hallerinden gayet rahatlıkla yayılıp irileşiyorlar.

Önceden ısıtılmış 170 derece fırında 18 dakika pişirin.

Afiyet olsun !

İki Renkli Puding

Oldum olası sütlü tatlıları çok severim, hamurlu tatlılardansa kremalı, pudingli vs gibileri daha çok seviyorum, hele bi de içinde çikolata varsa. Bu tatlıyı yaptıktan sonra aynı tarifle sırf çikolata puding de yaptım, tadı çok güzel oldu tavsiye ederim, onu da ayrı bir tarif gibi yayınlayacağım.

Gelelim bu tarifin yapılışına, bu da Modern Türk Mutfağı tariflerinden. Ben silikonlu bir kalıp kullandım ama sizin elinizde şekilli cam kalıp varsa daha iyi olur, çünkü silikonlu kalıp çok parlak bir görüntü veriyor.


Malzemeler

Kakaolu Puding için;

• 1 litre süt
• 2 çorba tepeleme kakao
• 3 çorba kaşığı ılık su
• 1 su baradğı toz şeker
• 1 adet yumurta
• 1 paket vanilya
• 1 çorba kaşığı tepelem mısır nişastası
• 2 çorba kaşığı tepeleme un
• 50 gr margarin

Beyaz Puding için ;

• 1 litre süt
• 1 su baradğı toz şeker
• 1 adet yumurta
• 1 paket vanilya
• 1 çorba kaşığı tepelem mısır nişastası
• 2 çorba kaşığı tepeleme un
• 50 gr margarin

Yapılışı

Tencerede yumurta ile şekeri çırpın. Kakaoyu 3 çorba kaşığı ılık suda ezin. Unu, nişastayı, vanilyayı ve kakaoyu yumurtalı karışıma ekleyip çırpmaya devam edin. Üzerine sütü ekleyip ocağın altını açın ve orta ateşte karıştırarak muhallebi kıvamında pişirin. Göz göz olunca margarini de ekleyip birkaç dakika daha karıştırmadan pişirip ocaktan alın.

Kakaolu pudingi tencereden başka bir kalıba aktarın ve soğuncaya kadar 7-8 dakika mikserle çırpın. Ortası delik cam bir kabı soğuk suyla yıkayıp muhallebiyi içine dökün ve dolapta 30 dakika kadar bekletin.

Çikolatalı pudingi dolaba koyduktan sonra beyaz pudingi hazırlamaya başlayın.

Tencerede yumurta ile şekeri çırpın. Unu, nişastayı ve vanilyayı yumurtalı karışıma ekleyip çırpmaya devam edin. Üzerine sütü ekleyip ocağın altını açın ve orta ateşte karıştırarak muhallebi kıvamında pişirin. Göz göz olunca margarini de ekleyip birkaç dakika daha karıştırmadan pişirip ocaktan alın.

Beyaz pudingi tencereden başka bir kalıba aktarın ve soğuncaya kadar 7-8 dakika mikserle çırpın. Dolapta beklettiğiniz kakaolu pudingin üzerine dökün ve tekrar buzdolabına koyup 3 saat kadar bekletin. Servis yapmadan önce kalıbı sağa sola sallayıp servis tabağına ters çevirip pudingi çıkartın.


Afiyet olsun !

Cornflakes'li Tavuk

Tijen'ciğimin yazısını okuyunca, aslında farkettim ki benim de temizlenme ve arınma zamanım gelmiş. Ben bunu daha çok sağlık açısından ele almak istiyorum, her gün 30 dakika yürüyüşün veya evde yapılan egzersizin bana çok iyi geleceğine karar verdim. Kendimi fazla yıpratmadan ama belli bir disiplin içerisinde...Bunun bana enerji ve sağlık katacağına yürekten inanıyorum. Hele bi de 3 gün önce böbrek ile ilgili rahatsızlığım nüksedince...yakında inşaat şirketlerine malzeme üreteceğim :) şaka bi yana, bu arada 3 gün önce hiç de şaka yapabilecek halde değildim inanın...insanın acısı nerde ise canı oradaymış...şimdi tabii kurtuldum rahat rahat konuşabiliyor ve bunları da yazıya dökebiliyorum.
Neden insan vücudu böyle şeyler üretir ki? Cevabı çok basit, yeteri kadar su içmemekten ve bazı bünyeler için zararlı olabilecek gıdaları yemekten. Allahtan 3-5 senede bir oluyor, yoksa hayat çok keyifsiz bir hal alırdı. Bu rahatsızlığı ilk hissettiğimde ne olduğunu anlayamamıştım ancak şimdi hemen anlıyorum ve direkt doktoruna gidiyorum. Çekilen filmlede durumdan iyice emin oluyoruz. Bu sefer gittiğim doktor, bana daha öncekilerden farklı tavsiyelerde bulundu...Mesela kesinlikle greyfurt yememem gerekiyormuş, zaten çok tükettiğim söylenemezdi ama 40 yılda bir de olsa güzelce ikiye kesip, üzerine şeker döküp kaşıkla yediğim olurdu, hay Allah şimdi birden canım çekti yahu...hani deseydi ki arada sırada falan ye...o zaman bunları düşünmezdim. Bazen kendime şaşıyorum, hemen kabulleniyorum, neden yememem gerektiğini neden sormadım ki...neyse ki bu hafta içinde kontrolüm var o zaman bu soruyu kendisine yönelteceğim.
Başka ??
Sürekli kepek ekmeği yememem lazımmış ki son zamanlarda sürekli dadanmıştım, her öğünde kepekli ekmek yiyordum...arada mutlaka beyaz ekmek yemem lazımmış, sanırım bunda pek zorlanmayacağım, ne dersiniz :)
Hergün 1 adet limon yemem veya suyunu içmem gerekiyormuş, bunda da bir sorun yok. Tabii herşeyden en önemlisi su, suyu ne kadar içmem gerektiğini kendimin tespit edeceğini söyledi, çünkü fazla su içmenin de yararlı olmadığını belirtti...bence de çok su içmenin bir yararı yok çünkü içtiğin gibi gidiyor ve sürekli aynı rota üzerinde gidip geliyorsunuz, tam birşeye odaklanıyorsun...işi gücü bırakıp WC yi ziyarete gidiyorsun, hele toplantın varsa, toplantı nasıl bir atmosferde geçerse geçsin, insanların garip bakışları ve de zamanı mı şimdi gibi düşünceleri altında bin kere özür dileyerek çıkıp yine aynı güzergahta yol alıyorsun...bunun gibi bir sürü örnek verebilirim çünkü bi ara elimde şişelerle geziyordum, sonra da, sanırım yanlış birşey yapıyorum dedim ama bu sefer de hepten azalttım. Ama artık doğru yolu buldum, doktorun bana verdiği bir tavsiye ile nasıl ayarlamam gerektiğini de öğrendim. Benim bünyeme günde 6 bardak iyi geliyor. 3 günden beri doktorumun tavsiyelerine uyuyorum, Tanrıya şükür ki yemek pişirmeyi bırak demedi :) O yüzden günlüğüme yeni yeni tarifler eklemeyi sürdürebileceğim ve yeni bir tarifle sizi başbaşa bırakmak istiyorum, tarifi Gamze Bursa'ya ait, yemeğin resmine bakmayın çünkü yemeğin fotoğrafını çekmek son anda aklıma geldi ve şekli şemali de bozuldu ama tadı güzel oldu...



Malzemeler

• 6 parça kemiksiz tavuk budu
• 2 su bardağı sade cornflakes (mısır gevreği)
• 1 kutu krema
• 2 su bardağı kaşar peyniri, rendelenmiş
• 2 çorba kaşığı adaçayı, ince doğranmış (ben 1 çorba kaşığı kurusundan kullandım)
• 1 çay kaşığı karabiber
• tuz

Yapılışı

Mısır gevrekleri ve tavuk hariç tüm malzemeyi karıştırın, tavuğu bu sosa bulayıp sonra da cornflakes'e bulayın.

Fırını 180 derecede önceden ısıtıp yaklaşık 40-45 dakika kadar, tavuklar iyice pişene kadar fırında tutun.

Afiyet olsun !

Kremalı Brokoli Çorbası

Brokoli çorbasının bu kadar lezzetli olabileceği hiç aklıma gelmezdi, gerçi benim pek yiyecek ayırdığım yoktur ama genelde garnitür olarak yediğim brokoliyi pek de öyle iştahla yemem ancak çorba olarak çok lezzetli. İyi ki bu kadar sevdim çünkü koskoca tencere olduğu gibi bana kaldı, zavallım sadece adından kaybetti, tatmadılar bile, ne eşim ne de oğlum tattı, oysa neler kaçırdıklarının farkında olamadılar. Valla açıkca söylemek ben bu durumdan pek de şikayetçi olmadım, çorbayı çok seven biri olarak, işe bile götürdüm ve hepsini de afiyetle bitirdim.

Peki sizin evde durumlar nasıl, brokoliyi seviyorlar mı? Denemek isterseniz bu tarifi öneririm...e hadi bakalım kolay gelsin...



Malzemeler

• 500 gr brokoli
• 1 havuç
• 1 patates
• 1 soğan
• 2 su bardağı süt
• 1 çorba kaşığı tereyağı
• 1 çorba kaşığı un
• 2 çorba kaşığı krema
• tuz, karabiber

Yapılışı

Brokoliyi yıkayıp temizleyip bir tencereye koyunuz, peşine kabukları soyulmuş doğranmış patates ile temizlenmiş havuç ve soğanı üzerini atıp, üstlerini aşacak kadar su koyun ve haşlayın.

Başka bir tencerede yağı eritip unu kavurun, unun rengi hafif değişmeye başlayınca azar azar sütü ilave ederek muhallebi kıvamında pişirin. Hazırladığınız bu beşamel sosa brokoliyi, diğer sebzeleri ve haşlama suyunun yarısı kadarını, tuzu ve karabiberini ekleyip blenderden geçirin. Yoğunluğu çok oldu ise artan haşlama suyundan ilave ederek çorbanızın yoğunluğunu damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz. Çorbayı kısık ateşte 5 dakika kadar pişirin.

Herşey tamamlanınca çorbaya kremayı ekleyip 1-2 taşım kaynatıp çorbayı sıcak sıcak servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun !

Pofuduk Poğaça

Eveeet söz verdiğim gibi, ufak tefek değişiklikler yaparaktan, sevgili arkadaşım Figen Karavaş'ın tarifini veriyorum;

Malzemeler

• 20 gr yaş maya veya 1 paket instant maya (ben instant maya kullandım)
• 1 su bardağı ılık süt
• 1 su bardağı sıvı yağ
• 1 şise soda / maden suyu = 200 ml.
• 2 yemek kaşığı toz şeker
• 1 tatlı kaşığı tuz
• Yaklaşık 700-750 gr un (aslında burada miktarı hamurun kıvamı belirliyor)
• Üstlerine sürmek için 1 adet yumurta sarısı
• Dilediğiniz malzemeden iç kullanabilirsiniz, ben sade yaptım.

Yapılışı

Derin bir kaba Ilık sütü, şekeri ve kuru mayayı dökün, peşine sıvı yağı ile sodayı da ekleyip hızlıca ve kısaca karıştırıp ve çok beklemeden unu eklemeye başlayın. Verilen un ölçüsü fazla gelebilir, o nedenle tüm unu aynı anda eklemeyin, kıvamını yakalayana kadar yavaş yavaş eklemenizi öneririm. Bu arada tuzu da eklemeyi unutmayın. Tüm malzemeleri birlikte güzelce yoğurun, hamur ele yapışmayacak kıvama gelmelidir ancak yayılacak kadar da yumuşak olmasın. Ve kabın üzerini kapatıp oda ısısında 1 saat kadar bekletin.

Bu esnada dilediğiniz malzemeden, ister kıyma, ister patates ya da peynirden iç malzemesini hazırlayın ya da benim gibi hiç birşey hazırlamadan gidip TV seyredin :) O sırada Home TV'de Nigella'nın programı vardı :)

Süre dolduktan sonra hamurdan parçalar koparıp, elinizle açıp içine hazırladığınız harçtan koyup şekil verdikten sonra yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklarla dizin.

Tepsiye dizdikten sonra bi 30 dakika kadar daha bekletip üzerlerine yumurta sarısını sürüp, önceden 175 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dakika kadar üzerleri kızarana kadar pişirin.

Bu poğaçanın özelliği uzun süre dayanması.

Afiyet olsun !

Tavuk Sote

Dün yayınladığım Portakallı pilavın kavalyesi bu tavuk sote idi, dün yayınlayamamıştım, kısmet bugüne imiş. Tavuk severlere tavsiye ederim, lezzeti ve kıvamı yerinde bir yemek. Genelde tavuk göğsünü sevmem, kuru oluyor diye, o yüzden kalça etini tercih ederim, ama bu yemek bu düşüncemi çeldi, yumuş yumuş bir kıvamda oldu, hem de hiç kuru değil. Demek ki tarifine göre değişiyormuş. Bu tarif de sevgili Tülin Doğruer'e ait. Tabii her zamanki gibi ufak değişiklikleriyle...

Lafı fazla uzatmadan tarife geçiyorum,

Malzemeler

• 4 adet tavuk göğüs eti, kuşbaşı doğranmış
• 2 adet soğan, pıyazlık doğranmış
• 1 çorba kaşığı margarin

Marinadı için:

• 2 şişe maden suyu
• 4 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1,5 çorba kaşığı dereotu (kurutulmuş da olabilir)
• 4 diş sarmısak, ezilmiş
• 1 yemek kaşığı sirke (ben elma sirkesi kullandım)
• 1 tatlı kaşığı pul biber
• 1 çay kaşığı karabiber
• tuz

Yapılışı

Bir kapta marinad ile ilgili tüm malzemeleri karıştırın ve tavukları bu sosa katıp, kabı kapatıp dolapta 1 saat kadar bekletin.

Tencerede yağı eritip soğanları kavurun, tavukları sostan çıkarıp soğanların üzerine ekleyin. Karıştıra karıştıra pişirin, kapağını kapatıp bir 5 dakikada kısık ateşte pişirdikten sonra servis edin.

Afiyet olsun !

Portakallı Pilav

Etkinlik için birşeyler düşünürken, "Bir Lezzettir Hayat" ta bu tarifi gördüm ve bu pilavı yapmaya karar verdim, iyi ki de karar vermişim pek lezzetli oldu, bu kadar leziz olacağını tahmin etmemiştim doğrusu. Değişik tatlar denemeyi seviyorsanız kesinlikle tavsiye ederim, yanına da tavuk sote...işte mönü tamam.


Buyrun tarifi:


Malzemeler

• 2 su bardağı pirinç
• 2 su bardağı et suyu ya da su
• 1/2 su bardağı portakal suyu
• 1 portakal kabuğunun rendesi
• 1 yemek kaşığı tereyağı veya margarin
• 1 tatlı kaşığı safran
• 1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı

Pirinci sıcak suda 30 dakika bekletin. Sürenin sonunda yıkayıp süzün. Tencerede yağı eritip pilrinçleri kavurmaya başlayın. Pirinçler kıvama gelince tüm malzemeleri içine katıp, yemeğin üstü göz göz baloncuklar çıkararak fokurdamaya başlayınca altını iyice kısın ve 20 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun !

Tarçınlı Kurabiye

Hafta sonu gelince isterim evdekilere birşey yapam, isterim oturup şüle şüle birşeyler yiyelim :) Neden mi böyle konuşuyoru? Valla bu "Elveda Rumeli" dizisi bizi fena sardı, nerdeyse hepimiz dizideki karakterler gibi konuşur olduk. Bu diziyi çok seviyoruz, hatta ben, bundan başka dizi seyretmiyorum daha doğrusu seyredemiyorum, ne yazik ki şöyle ayaklarımı uzatıp oturamıyorum, habire birşeylerle uğraşıyorum...neyse bu laflamalar alır başını gider, en iyisi kısa keseyim ama şunu da söylemeden edemeyeceğim, "Elveda Rumeli" bence çok başarılı bir dizi, seyretmeyenler varsa tavsiye ederim.

Eveet gelelim bu nefis kurabiyelere, ister tek başına ister sütlü kahvenin yanına...


Malzemeler

• 200 gr un
• 100 gr tereyağı, oda ısısında
• 1 yumurtanın akı
• 65 gr purdra şekeri
• 1 tatlı kaşığı tarçın

Unu derin bir kaba koyun, üzerine diğer bütün malzemeleri ekleyin ve yoğurun. Yoğurma işlemi bittikten sonra hamuru açın, dilediğiniz kurabiye kalıbıyla hamurdan parçalar kesip, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Bu arada çukur olmayan küçük bir kaba birazcık un veya pudra şekeri dökün ve kurabiye kalıplarını arada sırada buna daldırıp çıkarın, böylece hamurun kalıba yapışmasına engel olursunuz.

Önceden 180 derece ısıtılmış fırında 15-20 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun !

Nar Ayıklama Yöntemi

Nar tanelerinin kolayca ayıklandığı bu yöntemi sevgili Figen'ciğim öğretti. O da bunu tesadüfen bir sitede görmüş. Bu yöntem sayesinde nar tanelerini fazla zahmete girmeden tatlımın üstünde kullandım. Benim gibi herkes bundan faydalansın diye blogumda yayınlayayım dedim. Siteden, resimli açıklamalarıyla olduğu gibi buraya aktarıyorum, umarım işinize yarar. Benim çok işime yaradı doğrusu, zira sadece suyunu sıkıp kullandığım narı artık kolaylıkla soyarak da kullanabiliyorum.




1.adım: Narın tepesini, nar taneleri gözükecek kadar mesafeden kapak şeklinde kesip çıkarın.

2.adım: Tepeden narları ayıran zarın beyazlığını işaret alarak, sadece kabuğunu bıçakla portakal dilimler gibi kesin.

3.adım: 5 dakika su dolu kapta ters olarak bekletin.

4.adım: Nar yine başaşağı suda duracak şekildeyken dilimlediğiniz kısımlardan portakal gibi ayırın. Bir iki dakika da öyle beklesin. Bir miktar tanenin zardan ayrılıp suda dibe çökmüş olması gerekiyor. Geri kalan taneleri, nar yine tepetaklak suyun içinde olacak şekilde parmak uçlarınızla hızlı hızlı tarayarak çıkarın. Nar ve elleriniz suyun içinde olsun. Böylece taneler kolaylıkla, ezilmeden zardan ayrılıyorlar, hem de nar suyu sıçramıyor.

5.adım: Zar parçaları suyun yüzeyinde birikirken nar taneleri dibe çökecek. Elinizle nar tanelerini zarlardan iyice temizleyin.

6.adım: Önce zarları sonra taneleri süzgeç veya delikli kepçe ile toplayın.

Sebzeli Et Yemeği

Geçen gün dolapta, bir akrabamızdan gelen kurban etini buldum. Buzlukta bir kösede kalmış, kendisini kıyma zannetmiştim, ama sonra dikkatlice bakınca parça et olduğunu far ettim. Her ne kadar etleri ayırt etmek için farklı renkte buzdolabı kaplarına veya üzerleri yazılı poşetlere koysam da, bazen öylesine poşetleyip buzluğa koyuveriyorum ve sonra da dana eti miydi kuzu eti miydi ya da yemeklik kıyma mıydı yoksa köftelik kıyma mıydı...hadi ne olduğunu bul bulabilirsen.

Neyse fazla uzatmayayım, aşağı yukarı 350 gr lık bu dana etini öncelikle tuzlu ılık suda çözülene kadar beklettim. Sonra da Yemek Kıtabındaki bir tarifi uygulamaya karar verdim.

Nasıl mı yaptım ?

Malzemeler

• 350 gr dana eti, iri kuşbaşı doğranmış
• 1,5 yemek kaşığı zeytinyağı
• 1 su bardağı sıcak su
• 1 yemek kaşığı domates püresi
• 1 çay kaşığı kuru fesleğen
• 1 yemek kaşığı Worcestershire sos
• 2-3 patates
• 2 havuç
• 1 soğan, dörde bölünmüş
• 1 kereviz sapı, yaprağı ile birlikte, dilimlenmiş
• tuz
• karabiber

sosu için;

• 1 yemek kaşığı un
• 1/4 su bardağı su
• tuz
• karabiber

Yapılışı

Düdüklü tencerede yağı ısıtıp, yüksek ateşte, etler sularını çekene kadar iyice kavurun. Peşine sıcak suyu, domates püresini, Worcestershire sosu ve fesleğini ekleyip düdüklünün kapağını kapatıp, buharı çıktıktan sonra altını kısıp 30 dakika kadar pişirin. Eğer düdüklünüz yoksa normal tencerede, kısık ateşte 1 saat kadar pişirin.

Pişme süresinin sonunda, tencerenin kapağını açabileceğiniz konuma gelene kadar bekleyin ve içine iri doğradığınız patatesleri, havucu, kerevizi ,soğanı ve tuzu karabiberi ekleyip, düdüklü tencerede 10 dakika, normal tencerede, kısık ateşte 30 dakika daha pişirin.

Sürenin sonunda eti ve sebzeleri süzüp bir tabağa çıkartın ve tencerede kalan suyu ise sosunda kullanmak üzere tencerede bırakın.

Sosu için, 1/4 bardak suda 1 yemek kaşığı unu karıştırıp kenara ayırdığını yemeğin suyuna ilave edip, orta ateşte ağırlaşana kadar pişirin. Gerekirse tuz ve karabiber ilave edin ve kenara ayırdığını et ve sebzeleri bu sos ile birleştirip servis edin.

Afiyet olsun !

Kar Yağdı Tatlısı

Ana oğul kar yağışını çok özledik. Kar duasına çıkıcaz neredeyse, karlı manzaraları sadece televizyonlarda görür olduk. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde yağdı bi bizim buralara yağamadı bir türlü.
Gerçi oğluşun neden kar yağmasını istediğini biliyorum, malum, kar yağdı mı okullar hemen tatil ediliyor ya :)
O yüzden tatlının adını böyle koydum. Kar yağdı tatlısı :) Belki kar görüp özenir de yağar diye :)



Geçen gün televizyonda, Nigella'nın yemek programında yayınlandı bu tarif, haspam öyle güzel anlatıyor ki, pek bir iştahla, sanırım bu yaptıklarına kendi de dayamayıp programın sonunda yiyo galiba, halinden öyle anlaşılıyor :)
Neyssse, tatlıyı gördüğüm anda bunu benim yapmam lazım dedim, seyrederken canım öyle çekti ki, mevsimi olmadığı halde gittim çilek aldım... Normalde mevsimsiz ürün almamaya çalışıyorum ama aslında bu kuralı bu zamanda yediğimiz domateslerle bozmuş olmuyor muyuz sanki?



Dün akşam, bu aralar sıkça yaptığım hamsi tavanın peşine iyi gider diye düşündüğüm bu tatlıyı yaptım, pek de isabetli düşünmüşüm...Çünkü çok beğenildi. Hazırlaması kolay çok basit bir tarif.



Malzemeler

• 500 gr çilek
• 250 gr krema
• 10 adet beze
• yarım su bardağı nar suyu
• 2 çorba kaşığı pudra şekeri
• Üzerini süslemek için nar taneleri
  

Yapılışı

Çilekleri yıkayıp temizleyip doğrayın ve derince bir kaba koyun. Üzerine pudra şekeri ile nar suyunu döküp bir kenarda bir süre beklemeye bırakın.
Bu arada diğer tarafta kremayı mikserde yüksek devirde çırpın. Krema koyulaşana kadar çırpın. Çırpma işlemi bitince içine bezeleri ufalayın.
Sonra çileklerle kremayı karıştırın. Ancak size tavisyem kremayı çileklere katarken yavaş yavaş ekleyin, kreması fazla gelebilir, damak zevkinize göre kremayı az veya çok ekleyin.

not: Geçen gün sevgili Figen'in sitesinde nar nasıl kolay ayıklanır bir yöntem öğrendim ve tatlının üzerini de bu yöntemle ayıkladığım tanelerle süsledim, size bu yöntemi en kısa zamanda resimli olarak blogumda göstereceğim.

Afiyet olsun !

Kahvaltılık Sandviç Ekmeği

Yeşil Kivi'nin etkinliği için günlerdir ne yapsam diye düşünüp duruyordum. Sonunda ne zamandır yapmak istediğim bu tarif aklıma geldi, hem de oğluşun sabahları okula gitmeden kahvaltıda da yiyebileceği bir tarif olacaktı.
Evet işte etkinlik için tarifim hazır:

Malzemeler

• 3 su bardağı un
• 1/2 paket yaş maya
• 1 çay bardağı ılık süt
• 1 çay bardağı ılık su
• 1 yumurta, sarısı ve beyazı ayrılmış
• 1 tatlı kaşığı tuz
• 1,5 çorba kaşığı toz şeker
• 1 çay bardağı ayçiçek yağı

Yapılışı

Una tozşeker ve tuzu ilave edip karıştırın. Daha sonra unu bir kaba alıp, ortasını havuz gibi açın.

Yaş maya, süt, su, yumurta akı ve yağı ilave edip yoğurmaya başlayın. Hamuru bi 15 dakika kadar dinlenmeye bırakın. Tepsiye yağlı kağıt serin. Bu arada hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde yuvarlayıp tepsiye aralıklı olarak dizmeye başlayın.

Ayırdığınız yumurta sarısını fırça yardımıyla hamurların üzerine sürün ve tepside 45 dakika kadar bekletin.

Önceden 185 derece ısıtılmış fırında 20 dakika kadar üzerleri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun !

Kıymalı Karnabahar Graten

Her zaman oyumu sebzeden yana kullanırım ama gelin görün ki, benim dışında, 2 kişilik bir topluluktan oluşan aile bireylerimiz ne yazık ki bana muhalefet etmektedirler. Yılda neredeyse bir kere yedirtmeyi başarabildiğim zavallı bir sebzecik olan karnabahara hep burun kıvırırlar.
Ben de sadece kendim için alıp, haşlayıp zeytinyağı ve limonlu sosla yiyorum ama onlar da yesin istiyorum. Bu da diğerleri gibi faydalı bir besin, faydaları için Vikipedi'ye girip ayrıntılı bilgi alabilirsiniz.
Sonunda allem kallem ettim ve pişirip silah zoruyla yedirdim. Bana göre çok lezizdi ama....neyse artık bir daha ancak seneye yerler herhalde.

Malzemler

• 1 küçük karnabahar
• 150 gr kıyma
• 1 soğan, yemeklik doğranmış
• 1 çorba kaşığı domates püresi
• 1 tatlı kaşığı salça
• 4 çorba kaşığı zeytinyağı
• tuz, karabiber
• 1 su bardağı kaşar peyniri rendesi
• 2 çorba kaşığı margarin
• 1,5 çorba kaşığı un
• 2,5 su bardağı süt

Yapılışı

Düdüklü tencerede zeytinyağını ısıtın ve kıymayı içine atıp kavurmaya başlayın, kavrulan kıymanın peşine soğanları da ekleyip kavurma işlemine devam edin. Soğanlar şeffaflaşınca ardından domates püre ve salçasını ilave edin. Hepsi iyice karıştıktan sonra 1 bardak sıcak su ekleyip düdüklü tencerenin kapağını kapatın, buharı çıkmaya başlayınca, ocağı kısıp 15 dakika kadar pişirin.

Süre dolduktan sonra düdüklü tencerenin kapağı açılabilir duruma geldikten sonra, yıkanmış ve parçalara ayrılmış karnabaharları tencereye aktarın, tuzunu ve karabiberini de döktükten sonra, eğer tencerenin dibinde su varsa eklemeyin, yoksa, yaklaşık 1 çay bardağı kadar sıcak su daha ilave edin. Düdüklü tencerede pişen yemekler için fazla su gerekmiyor, çok sulu olursa lezzeti gidiyor. Düdüklü tencerenin kapağını kapatıp, buharı çıkmaya başlayınca tekrar altını kısıp sadece 5 dakika kadar pişirip ocaktan alın. Ve düdüklünün kapağı açılabilir hale gelir gelmez hemen kağını açın, yoksa sebze çok yumuşayabilir.

Kıymalı karnabaharı bir fırın kabına aktarın, diğer tarafta sosunu hazırlayın.

Bunun için, başka bir tencereye margarini eritip unu ekleyin ve unun kokusu gidene kadar karıştırarak pişirin. Peşinden sütünü ve biraz tuz ekleyin. Koyu bir kıvama gelene kadar karıştırarak pişirin.

Pişen sosu, karnabaharların üzerine yayarak dökün, en üstüne de kaşar peynirlerini serpiştirin.

Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında, üzeri kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun !

Mantarlı Patates

Pirzolaların yanına bu garnitürleri yaptım. Tavsiye ederim çok lezzetli oluyor...

Malzemeler

• 3 orta boy papates
• 6-8 adet mantar
• 3 diş sarımsak, ince doğranmış
• 1 tatlı kaşığı biberiye
• 3 çorba kaşığı zeytinyağı
• tuz
• karabiber

Yapılışı

Mantarları doğrayın. Patatesleri kabuğunu soyup jülyen (kibrit çöpü gibi) doğrayın.

Zeytinyağını tavada ısıtıp sarımsakları içine atıp 1-2 kere çevirdikten sonra hemen ardından patatesleri atın. Sarımsakları yakmayın o yüzden ocağın ısısına ve hızlı haraeket etmeye dikkat edin. Patateslerin peşine mantarları atın. Mantarlar suyunu salıp pişmeye başladığı sırada biberiye, tuz ve karabiberi döküp bir 15 dakika kadar daha pişirin. Toplamda pişirme süresi 30-35 dakikayı buluyor.

Eğer pişirirken kurumaya balarsa, pişirme esnasında üzerine biraz su serpebilirsiniz.

Afiyet olsun !

Tavada Pirzola

Eğer zamanınınz varsa, 1 gece önceden yoksa 2-3 saat öncesinden pirzolaları marine edin.

Malzemeler

• 500 gr pirzola (3 kişiye 4 kalem denk geliyor)
• 2-3 çorba kaşığı zeytinyağı
• 1 çorba kaşığı kekik
• tuz, karabiber

Yapılışı

Pirzolaları zeytinyağı ve kekik ile karıştırın, ağzı kapanabilen bir kapta bekletin.

Tavayı ısıtın ve pirzolaları tavaya koyup, harlı ateşte önce 1 tarafını, sonra diğer tarafını ve yine diğer tarafını döndürüp pişirip tuzlayıp tabağa koyun ve sofraya getirmeden evvel, tabağı alüminyum folyo ile (alümünyum folyoyu pirzolalara değdirmeyin) kapatın birazcık bekletin.

not: Pirzolaları pişirirken çok döndürmeden pişirin yoksa suyunu salıp kuruyor. Mümkün olduğu kadar önce bir tarafını sonra diğer tarafını son olarak yine diğer tarafını döndürüp pişirdikten sonra ocaktan alın.

Afiyet olsun !

Fırında Gün Kurulu Tavuk

Hiçbir cümle kurmadan direkt tarife geçiyorum...

Malzemeler

• 1 bütün tavuk
• yarım limon
• 2 çorba kaşığı zeytinyağı
• 2 orta patates
• 2 adet gün kurusu (kahverengi kayısı)
• 1 fırın poşeti
• 1tatlı kaşığı un
• tuz

Yapılışı

Limonun suyunu sıkıp zeytinyağı ile karıştırın. Bu karışımı tavuğa sürün. Fırın poşetinin içine 1 tatlı kaşığı unu döküp tüm poşetin içine dağılmasını sağlmak için poşetin ağzını elinizle kapayıp, poşeti sallayın.

Tavuğu tuzlayıp poşete koyun ve içine gün kurusu ile doğrayıp tuzladığınız patatesleri koyup poşetin ağzını sıkıca bağlayın. Poşeti fırın kabına yerleştirin ve poşete toplu iğne ile 6-7 adet delik açın.

Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 1,5 saat pişirin.

Eğer tavukta şekerli bir tat istemiyorsanız o zaman gün kurularını koymayın, çünkü gün kurularının tatlımsı tadı tavuğa geçiyor. Sadece patates ile de çok lezzetli oluyor.

Afiyet olsun !

Soğan Çorbası

Son günlerde hep dilimdeydi, soğan çorbası aşağı soğan çorbası yukarı...ne zaman yapayım diye düşünüp duruyordum ama bir türlü elim gitmiyordu, soğuk havanın da iyice bastırmasıyla daha da bir ister oldum. Bugün de yemek grubunda tekrar konusu geçince... e hadi o zaman dedim.
Bu arada soğan çorbasının zayıflatıcı özelliği varmış, aynı zamanda kasları çalıştırırmış ve de iyi bir idrar sökücüymüş. Yani kısaca faydalı bir çorba oluyor kendileri.

Malzemeler 2 kişiliktir.

Malzemeler

• 2 orta boy beyaz soğan
• 1 çorba kaşığı tepeleme tereyağı
• 1 çorba kaşığı sıvıyağı
• 1 çimdik toz şeker (isteğe bağlı)
• 1 diş sarımsak, ince doğranmış
• 1 çorba kaşığı tepeleme un
• 5 yemek kaşığı beyaz şarap
• 3 su bardağı tavuk suyu
• tuz, karabiber
• 2 dilim ekmek
• 1 çorba kaşığı gravyer peyniri rendesi

Yapılışı

Soğanlar ince ince doğranır. Tencerede tereyağı ile sıvıyağı ısıtılır, soğanlar katılır, peşine de şeker atılır. Orta ateşte soğanlar karamelize edilir, soğanların renginin biraz koyulaşması lazım. Ocağınızın ısısını iyi ayarlayın ki soğanlar yanmasın. Yaklaşık 30-40 dakika kadar ara ara karıştırarak pişirilir. Sürenin sonunda sarımsak ilave edilip 1-2 dakika karıştırılır. Ocağın altı biraz açılır, ardından un ilave edilir ve yine bir süre daha karıştırılır. Peşinden tuz, karabiber, şarap ile tavuk suyu katılır ve ocağın altı kısılıp 30-35 dakika kadar pişirmeye devam edilir.

Ekmekleri tost makinesinde kızartın, üzerine peynirleri koyup sıcak fırında peynir eriyene kadar ekmekleri ısıtın.

Çorbaları kaselere koyduktan sonra üzerine peynirli ekmekleri koyup servis yapın.

Evde gravyer yerine dilim cheddar vardı, mecburen onu kullandım, fotoğrafı biraz garip çıktı, yastık gibi :) ama tadı güzeldi.

Çorba istenirse blenderden de geçirilebilinir.

Afiyet olsun !

Yılbaşı Kurabiyesi

Yılbaşı geçti ama kurabiyeleri kaldı :) Daha evvel birkaç denemem olmuştu ama bu tarif çok başarılı oldu, yakalamak istediğim tatda oldu, aynen Ikea'nın mavi teneke kutudaki bisküvilerinin tadı gibi, tabii onunkiler çok ince ama yine benzer bir tatda oldu...

Biz 3 kişi olduğumuzdan ve de ben bu tip besinlerden uzak durmaya çalıştığımdan, ölçülerini ona göre ayarladım, sizler dilediğiniz şekilde artırabilirsiniz.


Malzemeler

• 125 gr tereyağı
• 1 yumurta
• 2 su baradğı un
• 4 çorba kaşığı pekmez
• 1 çay kaşığı karbonat
• 1/3 su bardağı esmer şeker
• 1/2 şar tatlı kaşığı zencefil, toz karanfil, tarçın ve yenibahar
• 1 tutam tuz

Yapılışı

Çukur bir kapta tereyağı, esmerşeker ve pekmezi çırpın. Peşine yumurtayı ekleyip çırpmaya devam edin.

Geriye kalan tüm katı malzemeleri birlikte karıştırıp harmanlayın ve yumurtalı karşıma yavaş yavaş ekleyin, bu aşamada hamuru artık elle yoğurabilirsiniz. Ancak şunu belirtmek isterim ki unu katarken, özellikel ikinci bardağı dökerken, unu yavaş ekleyin, çünkü un yumurtanın büyüklüğüne bağlı olarak hemen sertleşebilir. Hamur elinize yamışmaz ile yapışır arası bir kıvama gelir gelmez unu eklemeyi durdurn.

Hamuru streç filme sarıp 15 dakika kadar buzdolabında bekletin. Süre sona erince hamuru un serpilmiş bir tezgaha koyup merdane ile 4-5 mm kalındlığında açıp, kurabiye kalıbıyla şekiller verin.

Önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 15-20 dakika kadar pişirin. Pişen kurabiyeleri ızgara teli üzerinde soğuttuktan sonra yemenizi tavsiye ederim.

Afiyet oslun !

Bezelye Çorbası

Dolapta daha evvelden artmış olan bezelyelerim vardı. Ne zamandır da aklımdaydı, bezelye çorbası yapsam diyordum. Aslında bizimkiler yeniliklere pek açık değiller, ama artık ufkularını açmam gerekiyor.
Ne kadar endişeli de olsam, alt tarafı bir çorba yapıyorum ne olacak ki beğenmezlerse oturup hepsini kendim içerim dedim ve işe koyuldum.
İyiki de vazgeçmeyip yapmışım, gerçi ilk başta önlerine yeşil bir çorba konunca biraz tereddüt ettilerse de, ilk kaşıktan sonra mmm güzel bir şeymiş bu dediler.


Malzemeler

• 300 gr bezelye
• 1 soğan
• 2 su bardağı sıcak su
• 100 gr krema
• 1 çorba kaşığı sıvıyağı (fındıkyağı kullandım)
• üzerini süslemek için dereotu
• tuz, karabiber

Yapılışı

Soğanı yemeklik doğrayın ve tencerede ısıttığınız sıvıyağda kavurun, peşine sıcak suyu, tuzu ve karabiberi dökün.

Su kaynayınca peşine bezelyeleri katın ve yumuşayıncaya kadar yaklaşık bi 20-25 dk kadar pişirin. Yumuşadıktan sonra tencereyi ocaktan alın ve blenderden geçirip tencereyi tekrar ocağa koyup kremayı ekleyin. 5 dakika kadar daha pişirdikten sonra ocaktan alıp üzerine dereotunu serpip servis yapın.

Afiyet olsun !

İç Pilav

Dediğim gibi aşağıdaki çorba ile bu iç pilavın resimlerini siteme koyduktan sonra mutfağa girip bizimkilerin ne zamandır istediği etli yaprak sarma yı yaptım. Çok daha lezzetli ve başarılı oldu, bu sefer içine, yaprakları sarıp tencereye dizdikten sonra yarım limon suyu da ekledim. Hem sumak suyunun ekşisi hem de limon birlikte karışınca super oldu. Mutlaka deneyin.

Gelelim iç pilavımızın tarifine...


Malzemeler

• 1 su bardağı pirinç
• 65 gr tereyağı
• 1 küçük soğan
• 1 çorba kaşığı kuş üzümü
• 1 çorba kaşığı dolmalık fıstık
• 1 çorba kaşığı kurutulmuş dereotu
• 1,5 su bardağı sıcak su ya da et suyu
• tuz, karabiber, yenibahar

Yapılışı

Kuş üzümlerini ıslatın. Pirinci, suyu tamamen berraklaşana kadar yıkayın ve süzün. Soğanı yemeklik doğrayın.

Pilav tenceresinde tereyağını eritin ve içine fıstıkları atıp pembeleşinceye kadar kavurun, peşine soğanları atın ve kavurmaya devam edin. Dikkat edin fıstıklar yanmasın ama çiğ de kalmasın. Peşine pirinci ilave edip hepsini birlikte pirinçler sertleşinceye kadar kavurma işlemini sürdürün.

Üzerlerine, sudan çıkarıp süzdüğünüz kuş üzümlerini ve geride kalan diğer tüm malzemeleri ekleyin.

Hemen ardından sıcak suyu ekleyip, harlı ateşte pilavın üzeri göz göz olana kadar bekletin ve hemen altını iyica kısıp yaklaşık 20 dk kadar pişirin. Pilav pişerken arada bir kere kapağını açıp, pilavı alt üst ederek karıştırın.

Afiyet olsun !

Salçalı Kırmızı Mercimek Çorbası

Genelde salçasız ve sade yaptığım mercimek çorbasını, değişiklik olsun diye farklı malzemeler katarak pişirdim. Malzemeler genelde yaptığım 3 kişiliktir, kişi sayısına göre artırabilirsiniz.


Malzemeler

• 1 çay bardağı kırmızı mercimek
• 8 çay bardağı su
• 1 havuç
• 1 patates
• 1 soğan
• 1 tatlı kaşığı tepeleme salça
• 1 çorba kaşığı sıvıyağı (fındıkyağı kullandım)
• tuz, karabiber

Yapılışı

Tüm malzemeleri düdüklü tencereye attım. Düdüklü buhar çıkarmaya başladıktan sonra altını kısıp 15 dk kadar pişirdim. Piştikten sonra blenderdan geçirdim.

Dilerseniz üzerine kırmızı pul biberi tereyağında kızdırıp gezdirebilirsiniz.

Afiyet olsun !

MUTLU YILLAR

2008'de yaşanan iyi kötü ne varsa geride kaldı, 365 sayfalık pırıl pırıl yeni bir defter önümüzde duruyor...

Umarım bu yeni defteri güzel anılar ve tecrübelerle doldururuz...

Aşağıda Can Yücel'in hoşuma giden bir yazısını sizlerle payşalaşmak istiyorum:

Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama ,Yarım saat erkene kurulsun saatin , Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin , Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin , Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin , Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart , Çek kızarmış ekmek kokusunu içine , Bak güzelim kahvaltının keyfine..Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin , Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile ... Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,Ohhh şöyle bir hafifleBir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çıkYağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksaYürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bakÇiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al..Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok darda iken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?
Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen araHatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak..Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun..
Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..Saklama tabakları, bardakları misafireSizden ala misafir mi var bu dünyadaAilecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil,Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi,
eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..Gece evinde, dostların olsunSohbet mezen, kahkahan içkin olsun..Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!

Hepinizin yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım.

Sevgilerimle...