28 Temmuz 2007 Cumartesi

Muzlu ve Böğürtlenli Pasta





Bu tarifi sevgili Hatice 'nin sitesinden aldım.
Yapımı kolay ve de serin serin yenen bir tatlı olduğu için de uygulamaya karar verdim. Sonuç gerçekten başarılı oldu. Bence bir gece dolapta beklemesi daha iyi olabilir. Böylece tatlı biraz daha sertleşip servisi daha düzgün olabilir. Çünkü taze iken içindeki muzlar bir an önce özgürlüğüne kavuşmak istiyor :)


Malzemeler
  • 250 gr savoyer bisküvisi
  • 1 lt. süt
  • 1 yumurta
  • 2 yemek kaşığı tereyağı
  • 3 yemek kaşığı un
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • 2-3 adet orta boy muz
  • 150-200 gr böğürtlen

Yapılışı

Sütün 250 gramını bir kenara ayırın. Sütün geri kalanını, yumurtayı, tereyağını, unu, şekeri ve vanilyayı bir tenecereye koyup muhallebi kıvamında pişirip soğumaya bırakın.

Kenara ayırılan süte bisküvilerin yarısını batırıp tepsiye dizin. Üstüne muhallebinin yarısını dökün. Muzları muhallebinin üzerine dizin. Kalan bisküvileri de süte batırıp muzların üzerine dizin. Muhallebinin kalanını bisküvilerin üzerine düzgünce dökün.

Robottan geçirdiğiniz böğürtlen püresini de pastanın üzerine yayın.

Servisten önce buzdolabında mutlaka en az 1 saat beklemeli.

Afiyet olsun !

Kabaklı, Sarımsaklı, Rokforlu Tart




Tart seviyorsanız bu tarifi deneyin, çayın yanında çok hoş bir lezzet. Ayıptır söylemesi biraz lezzetli oldu :)

Bu aralar kabaklı lezzetlere merak sardım. Pazartesinden Perşembeye kadar iş seyahatindeydim. Bu seyahatimde o kadar güzel kabak kızartmalar yedim ki anlatamam. Kabak çiçeğinden yapılmıştı. Belki daha önce tadanınız vardı ama ben ilk defa yedim. Kızartma bira ve unla yapılmıştı bence, ama o kadar hafifti ki sanırım yağından kaynaklanıyordu. Sadece kabak değil her türlü sebzeden yapmışlardı, kırmızı biber, havuç, patlıcan....

Bu tarifi de Dünya Mutfağı yemek kitabında görünce kabak aşkım depreşti birden ve yaptım. Bakalım beğenecek misiniz.

Malzemeler

Hamuru için:

  • 225 gr un (2 su bardağı)
  • 175 gr margarin (1,5 su bardağı)
  • 1 fike tuz
  • 2 çorba kaşığı süt
Üstü için:
  • 1 veya 2 kabak
  • 1 çorba kaşığı margarin
  • 1 soğan
  • 4 diş sarımsak
  • 50 gr rokor
  • 150 gr krema
  • 1 yumurta
  • tuz, karabiber

Yapılışı

Derin bir kapta hamur malzemelerini karıştırıp yoğurun. Tart kalıbına elinizle yayarak yerleştirin. Bu tarifin en sevdiğim yanı, hamur için verilen ölçülerin ne eksik ne fazla kıvamını tam yakalaması.
Kalıba yerleştirdiğiniz hamurun üzerine yağlı kağıt serip, üzerine ağırlık yapması için bir su bardağı fasulye dökün.
Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 15 dk kadar pişirin. yağlı kağıt ve fasulyeleri üzerinden alın.

Tart malzemelerini hazırlamak için, öncelikle soğanı yemeklik doğrayıp, tavada ısıttığınız margarin ile birlikte kavurun.
Kabakları halka halka doğrayın. Sarımsakları ezin (ben sarımsak sıkıcıyı kullanırım hep, dilerseniz havanda dövün). Bu malzemeleri de tavanın içine ilave edip, sürekli karıştırarak 10 dk kadar pişirin.
Derin bir kapta, yumurta, krema, küçük küçük parçalara ayırdığınız rokforu, tuz ve karabiberi karıştırın.
Kabaklar piştikten sonra tartın üzerine yerleştirin ve üzerine de kremalı karışımı dökün.
Yine önceden 200 derece ısıtılmış fırında 25 dk kadar pişirin.
Sıcak servis yapın.

21 Temmuz 2007 Cumartesi

Patatesli Fırın Köfte





Malzemeler
  • 300 gr kıyma
  • 2-3 dilim bayat ekmek
  • 1 yumurta,
  • 1 soğan
  • 1 çorba kaşığı kurutulmuş maydanoz
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağ
  • 4 adet patates
  • 1/2 kahve fincanı süt


Yapılışı

Önce tüm köfte malzemeleri; kıyma, ufalanmış ekmek, (ki ben her zaman bayat ekmekleri rondodan geçirip bir kapta biriktiririm böylece her zaman elimin altında olur, hem de çok uzun süre dayanıyor. Burada ben 2-3 dilim ekmek için, 2 çorba kaşığı ufalanmış ekmek kullandım), kurutulmuş maydanoz, (valla taze maydanozu alıp yıkamak, sonra doğramak bazen zoruma gittiği için genelde harçlarda kurutulmuşunu kullanırım), tuz, karabiber, rendelenmiş soğan ve sonra son olarak da yumurtayı ekledim ama yumurtanın yarısını ekledim. Çünkü diğer yarısını da patates harcında kullandım.



Bu arada, ben köfte harcı için soğanı rendelemem, yumurta ile soğanı, ikisi birlikte rondodan geçiririm. Kendimce böyle pratik bir çözüm buldum.

Tüm bu malzemeleri yoğurduktan sonra 30 dk kadar dinlendirdim.

Yarım saatin sonunda, kıymaya şekil vermeden önce biraz yoğurduktan sonra avucumu ıslatıp, kıymadan iri parçalar koparıp çanak şeklini verdim.

Isıya dayanıklı fırın tepsisine koyup, önceden 180 derece ısıtılmış fırında 10-15 dk pişirdim.

Patates harcı için; haşlanmış patatesleri rendeledim, içine yumurtanın kalan yarısı, 2 çorba kaşığı sıvıyağ, süt, tuz ve karabiberi katıp yoğurdum.

Hazırladığım bu harcı yarı pişmiş köftelerin içine doldurup tekrar sıcak fırına koyup 15 dk kadar daha pişirdim.


Afiyet olsun !

16 Temmuz 2007 Pazartesi

Lezzet Okulu Ve 5 Güzel Tarif



Sıra geldi 2 gün önce bahsetmiş olduğum kurs maceramdan öğrendiklerime.

Beş kek beşi de birbirinden nefis kek !

Tariflere geçmeden önce, zaten birçoğunuzun bildiği bazı noktaların üzerinden geçmek istiyorum, belki ilk defa adım atacaklara yardımcı olabilir.

Öncelikle, yumurtalar dolaptan çıkarılmış, oda ısısına getirilmiş, tereyağının da oda ısısında yumuşamış olması gerekiyor.

Biz bu kekleri hazırlarken önce şeker ve tereyağını mikserle karıştırdık, krema kıvamına getirdik. Daha sonra mikserle karıştırırken yumurtaları tek tek ilave edip karıştırdık. Karıştırma işlemini öyle çok uzun da tutmadık. Genelde, eğer tariflerde aksi söylenmediği takdirde bu şekilde yapmak daha doğru imiş. Biliyorsunuz bazı tarifler sıvıyağı ile hazırlanabiliyor o zaman önce yumurta ve şeker karıştırılıyor.

Yumurtaları kırarken ayrı bir kaba kırıp öyle ilave etmekte fayda var, belki hoşunuza gitmeyen bir durum olabilir, böylece tüm kek malzemesini telef etmeden yumurtayı direk imha etmiş olursunuz.

Bunun dışında karıştırma işlemi aşamasında, un ilave edileceği zaman mutlaka mikseri kapatıp, unu ekledikten sonra spatula ile karıştırmak gerekiyor.

Karışım kek kalıbına döküldükten sonra üzeri düzeltilip, karışımın orta kısmı hafif çukurlaştırılıyor ki pişerken orta kısmı çok kabarmasın diye.

Fırın, piğşirme öncesi, önceden ısıtılmış olmalı (bunu artık herkes biliyordur :)).

Muzlu Kek


Bu kekin bu hali alması için önce muzlar dibe yerleştiriliyor, sonra üzerine hamur dökülüyor . Ve piştikten sonra da, muzlu kısmın üste gelmesi için kek tersyüz ediliyor. İşte dikkat edilmesi gereken kısım da burada başlıyor. Kalıbı çıkarmadan evvel, kalıbın üstüne iyice vurun ama her tarafına ki muzlar kalıptan ayrılsın. Yoksa bu görüntüyü yakalayamazsınız. Tecrübeme güvenin. Bizzat test edilmiştir :) Bizimkisi öyle oldu çünkü... Ciğdem ve ben, kalıbı direk tersyüz edip keki çıkarmak istedik ama maalesef bazı muzlar kalıbın dibinde kaldı. Çiğdem onları tek tek kekin üzerine yerleştirdi ama görüntüsü biraz bozuk oldu.

Resimde gördüğünüz kek İmre ile Selin'e ait. Onlar kalıbın tüm yüzeyine denk gelecek şekilde vurdular ve ondan sonra çıkardılar ve sonuç gördüğünüz gibi oldu.



Malzemeler

  • 125 gr tereyağ, doğranmış
  • 60 gr esmer şeker
  • 3-4 adet muz, kalın ve verev (diyagonal)kesilmiş
  • 250 gr kekun
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 125 gr toz şeker
  • 2 yumurta
  • 125 ml süt


Yapılışı

25 cm kare kek kalıbının içini kenarlarını yağlayın.

Tereyağını ısıtıp eritin.

Tereyağının 50 gr kadarını, kalıbın dibine eşit olarak dökün. Esmer şekeri dengeli olarak serpin ve muzları tabanın tamamını kaplayacak şekilde dizin. Aralarında boşluk kalmamasını sağlayın.

Un, kabartma tozu ve şekeri mikserle birkaç vuruşla karıştırın. Ortasını çukurlaştırıp kenara ayırın.

Kalan tereyağını, sütü ve yumurtaları mikserleyip unun ortasına dökün. Yine mikseri sadece malzemelerin karışmasına yetecek kadar çalıştırıp çalıştırın. Daha fazla çalıştırmayın.

Karışımı muzların üzerine yayın.

Önceden 180 derecede (160 turbo) ısıtılmış fırında 1 saat ya da kekin ortasına batırılan kürdan tertemiz çıkana kadar pişirin.

Piştikten sonra kalıbında 15 dk kadar dinlendirin ve başta anlattığım şekilde tersyüz edip servis yapın.


Afiyet olsun !

Kayısılı Çam Fıstıklı Kek



Kayısı keke o kadar yakıştı ki, yerken çam fıstıklarının tadı da arada bir geliyor bir gidiyor. Çok lezzetli, portakal tadını da seviyorsanız canı gönülden tavsiye ederim.


Malzemeler

  • 100 gr dolmalık fıstık, fırınlanmış ve kırık
  • 250 gr tereyağ, yumuşak
  • 250 gr toz şeker
  • 3 yemek kaşığı incecik rendelenmiş portakal kabuğu
  • 3 adet yumurta
  • 310 gr kekun, elenmiş
  • 200 gr kuru kayısı, küçük doğranmış
  • 250 ml portakal suyu


Yapılışı

Çam fıstıklarını ısıya dayanıklı bir tepsiye yayarak 5-10 dk kadar, ya da renkleri hafifçe altın sarısına dönmeye başlayana kadar fırınlayıp, soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra bıçakla üzerinden geçerek birkaç parçaya bölünmelerini sağlayın. Toz haline gelmemesine dikkat edin.

Tereyağ, şeker ve portakal kabuğu rendesini mikserleyin.

Yumurtaları, aralarda çırparak teker teker ekleyin.

Karışıma un, fıstıklar, kuru kayısılar ve portakal suyunu ekleyip spatula ile karıştırın, artık bu aşamada mikseri kullanmıyoruz.

26 cm yuvarlak bir kek kalıbını yağlayın. Karışımı içine aktarın. Önceden 180 derece ( turbo 160 derece) ısıtılmış fırında 80 dk kadar ya da kekin ortasına batırılan kürdan tertemiz çıkana kadar fırınlayın.


Afiyet olsun !

Çikolata Soslu Kestaneli Kek



Mazlemeler

Keki için
  • 125 gr tereyağ, yumuşamış
  • 250 gr toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 150 gr kestane puresi ya da ezilmiş kestane şekeri
  • 3 adet yumurta, önceden haifçe çırpılmış
  • 80 ml süt
  • 155 gr kekun
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu

Çikolata sosu için

  • 50 gr bitter çikolata, doğranmış
  • 25 gr tereyağı, doğranmış
  • 30 gr pudra şekeri, elenmiş
  • 2 yemek kaşığı krema


Yapılışı

Tereyağı ile şekeri mikserle çırpın. Kestane püresini ekleyip karışana kadar 1 dk kadar daha çırpın. Yumurtaları da ilave edip çırpmaya devam edin.

Vanilya ve kabartma tozu ile harmanladığınız kekun ve sütükarışıma tek defada ekleyin ve tahta kaşık ve spatula ile, sadece tüm malzemeler birbirine karışana kadar karıştırın.

Karışımı, yağlanmıi, dikdörtgen bir kek kalıbına aktarıp üzerini düzeltin. Önceden 180 derecede (turbo 160 derece) ısıtılmış fırında 45-50 dk kadar fırınlayın. Verilen sürenin sonlarına doğru mutlaka kürdan ile kontrol edin.

Pişen keki 5 dk kadar kalıbında dinlendirip bir fırın tepsisi üzerine yerleştirdiğiniz tel ızgara üzerine çevirin, tekrar tersyüz edin ve soğumaya bırakın.

Sos malzemelerin hepsini sos tenceresine koyarak, düşük ısıda, karışım pürüzsüz ve parlak bir hal alana kadar karıştırarak eritin. Ocaktan alıp kekin üzerine dökün. Dilerseniz sosu kekin her tarafına spatula ile sürerek, tüm yüzeyini kaplayabilir, ya da resimde görüldüğü gibi akıtılmıi olarak da bırakabilirsiniz.

Afiyet olsun !

15 Temmuz 2007 Pazar

Portakal Soslu Haşhaş Tohumlu Kek




Malzemeler


Kek için

  • 50 gr haşhaş tohumu
  • 60 ml süt
  • 185 gr tereyağ, yumuşak
  • 1 yemek kaşığı çok ince rendelenmiş portakal kabuğu
  • 220 gr toz şeker
  • 3 adet yumurta
  • 225 gr kekun
  • 75 gr un
  • 60 gr toz badem
  • 125 gr portakal suyu

Portakal sos

  • 220 gr toz şeker
  • 160 gr portakal suyu
  • 80 ml su

Yapılışı

Küçük bir kapta haşhaş tohumlarını sütle ıslatarak 20 dk kadar bekletin.

Bu arada tereyağ, portakal kabuğu rendesi ve şekeri mikserleyin. Yumurtaları, aralarda yeteri kadar çırparak teker teker ekleyin.

Mikseri kaldırın, elinize bir spatula ya da tahta bir kaşık alın. Karışımın içine unları, toz bademi, portakal suyunu ve haşhaşlı sütü ekleyip spatula veya tahta kaşık ile karıştırın.

20 cm çapında bir kek kalıbını yağlayıp, taban ve kenarlarını kağıtlayıp karışımı içine aktarın. Önceden 180 derece (turbo 160 derece) fırında aşağı yukarı 1 saat kadar pişirin. Ancak arada sırada kontrol etmeyi de ihmal etmeyin. Verilen süre fırından fırına göre değişebilir.

Piştikten sonra keki kalıbında 5 dk kadar dinlendirip keki, bir fırın tepsisi üzerine yerleştirdiğiniz tel ızgara üzerine çevirin.

Küçük bir sos tenceresinde, sos malzemelerinin tümünü koyup tahta bir kaşıkla, şeker eriyene kadar kaynamamasına dikkat ederek karıştırın. Eriyince bir taşım kaynatıp altını kısın, 2 dk kadar daha pişirip sıcak iken kekin üzerine yavaş yavaş dökün. Süzülüp tepside toplanan sosu, tekrar kullanın.


Afiyet olsun !

Vişne, Frambuaz ve Fındıklı Kek




Malzemeler

Kek için
  • 125 gr tereyağı, yumuşatılmış
  • 220 gr toz şeker
  • 3 yumurta
  • 75 gr un
  • 35 gr kekun
  • 55 gr toz fındık
  • 80 gr krema
  • 75 gr vişne, taze ya da dondurulmuş
  • 75 gr frambuaz, taze ya da dondurulmuş
Kreması için
  • 125 gr labne
  • 20 gr pudra şekeri
  • 60 gr krema
  • 40 gr kırık fındı, kavrulmuş
  • 1 yemek kaşığı vişne likörü, istenirse (biz koymadık)

Yapılışı

Bir kasede tereyağ ve şekeri, krema kıvamına gelene kadar mikserleyin. Yumurtaları, aralarda yeteri kadar çırparak teker teker ekleyin.

Karışımın içine, unu, toz fındığı, krema ve meyveleri koyup spatula ile karıştırın. Bu aşamada artık mikser kullanmıyoruz. Eğer donmuş meyve kullanılacaksa çözülmeden ilave etmek gerekiyor.

İnce uzu, dikdörtgen bir kek kalıbını yağlayıp, karışımı kalıba boşaltın. Spatula ile bastırarak karışımın kalıbın iç köşelerine doğru iyice doldurmasını sağlayın.

Önceden 180 derece (turbo için 160 derece) ısıtılmış fırında kekin üzeri altın rengini alana kadar, ortasına bir kürdan batırdığınızda temiz çıkana kadar fırınlayın.

Piştikten sonra keki 10 dk kalıbın içinde bıraktıktan sonra kalıptan çıkarıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın.

Kreması için, fındık hariç, tüm malzemeyi pürüzsüz kremamsı bir kıvam alana kadar karıştırın. Çırpma esnasında kremanın daha koyulaşması gerekiyor, aşağı yukarı 10 dk kadar çırpıyorsunuz. Fındıkları dilerseniz çırpma işlemi bittikten sonra, ya da kremayı kekin üzerine sürdükten sonra serperek ekleyebilirsiniz.


Afiyet olsun !

14 Temmuz 2007 Cumartesi

Yaşasın Kursa Gidiyorum



Bugün sabah erkenden uyandım...biliyorum bugün Cumartesi...ama bugün benim için farklı özelliği olan bir gündü. Çünkü özel bir yere gittim. Nereye mi? Kursa... Ne kursuna mı ? "KEK1 (KEKİN BÖYLESİ)" kursuna. Coccolat'un sunduğu bir kurs, 4 saatlik... Spot.












Dünden beri o kadar heyecanlıydım ki? Deli olduğumu düşünüyor olabilirsiniz ama elimde değil. Mutfak ile ilgili herşeyi beni çocuk gibi heyecanlandırıyor işte. Özellikle de yeni birşeyler öğreneceğim için, üstelikte de Four Seasons Oteli’nin 7 yıldır Pasta Şefliği’ni yürütmekte olan Sn. Şule Gündoğan tarafından öğreneceğim için.

Yanıma sadece 1 kalem ve fotoğraf makinemi alıp evden çıktım. Kurs sabah saat 10:00 da başlayacaktı ama, dedim ya ben biraz heyecan yaptım diye, yarım saat öncesinden vardım. Gerçi yeri de evime yakın olduğu için, 10 dakikada oradaydım. Yeri Kızıltoprak'ta, Kadıköy'den gelirken benzinciden bir önceki ışıklardan sağa sapınca hemen sağda. Web sitesinde kroki verilmiş.
Erken geldiğim için, diğer arkadaşlar gelene kadar, Coccolat'ın sahiplerinden sevgili Arzu İrez ile sohbet ettik. Gitmeyeli bayağı uzun bir zaman olmasına rağmen beni hatırladı...
Aslında Coccolat ile tanışmam seneler öncesine dayanıyor. Bir vesile ile kendilerini tanımış, hatta oğlumun 6. yaş doğum günü pastasını kendilerine sipariş etmiştim. Pastanın resmi hala sitelerinde yer alır.
O günü hiçi unutmuyorum. Oğlum o zamanlar spiderman hastası, sürpriz olsun diye pastası da "Spirderman Pastası" olsun dedik.

Pasta eve geldi, paketinden çıkarıp masaya koyduğumda tüm çocuklar pastanın güzelliği karşısında sus pus olmuşlardı, tabii ben de dahilim bu ekibe :)

O kadar güzel tasarımlar var ki... Zaten mekanda da birçok değişik pasta örnekleri görebiliyorsunuz, tabii daha çok çeşitleri kataloglarında görüyorsunuz.

Size biraz Coccolat'ın tarihçesinden bahsedeyim.

Coccolat 2000 yılında Elif Kolankaya tarafından kurulmuş. Şu anda Coccolat'ı iki ortak işletiyor. Diğer ortağın adı Arzu İrez. İki ortak bugüne kadar ev ortamında hazırlanan pastalarını, tatlı ve tuzlu çeşitlerini, şeker, çikolata, marzipan çalışmalarını ve özgün tasarımları olan ebruli Coccolat kurabiyelerini 2003'den itibaren mağazaları vasıtasıyla daha geniş kitlelere sunuyorlar. Coccolat'ta her istek sahibi için tek defaya mahsus olmak üzere tasarlanan ve hazırlanan pastalar için kutlama tarihinin 5 gün kadar öncesinden sipariş alınıyor.


















Pasta tasarımının yanısıra Coccolat'ta, değişik lezzetler üretmeye istek duyan tüm hanımlarına yönelik pasta dekorasyonu, pastacılık ve yemek kursları veriliyor.

Bu benim ikinci kez katılışım. Bir kere daha spot kursa katılmıştım, sanırım 4 sene önceydi. Makarna üzerine. İnanın o günden sonra çok güzel makarnalar yapar oldum. Tabii okuduğum yemek kitapları ile de bilgimi ve becerimi daha da geliştirdim.

Bugünkü grup 5 kişilikti. 2'şerli gruplara ayrıldık.

Grup üyelerimiz; sevgili Çiğdem Yılmaz, kendisi aynı zamanda benim partnerimdi ve Coccolat'ta daha önce İtalyan yemekleri kursuna katılmış. Sevgili Selin Aykan, 1,5 aylık bir cafe'si var, Şaşkınbakkal'da Migros'un sokağında, üstelikte 2 bebeği var, çok hamarat doğrusu. Sevgili İmre Tüylü ve sevgili Cazibe (bu arada soyadını öğrenmediğimin şimdi farkına vardım, belki bana sonra bildirirse ilave ederim). Cazibe'de daha önce Coccolat'ın kurslarına defalarca katılmış.

Bi de tabii bendeniz :)

Hocamız sevgili Şule Gündoğan, büyük bir sabırla 5 tane birbirinden lezzetli ve değişik kek yaptı. 4 saatte hem yaptık, hem pişirdik, hem sohbet ettik, hem de öğrendik, ve tabii sonra da yedik.. he he...ama tek başımıza değil tabii. Yaptığımız herşeyi partnerimizle paylaşıp, ikiye bölüp, Coccolat'ın verdiği kutulara koyup eve getirdik ve ev ahali ile birlikte yedik.

"aa şu da güzelmiş... peki bundan yedin mi... hmm vişneli bu...evet hem vişneli hem de böğürtlenli... e güzel olmuş... teşekkür ederim.." şeklindeki konuşmaların eşliğinde 5 keki de tek tek tattık.

Güzel bir gündü benim için...
Bi daha tekrar ne zaman giderim bilemem... benim gibi, çalışan birisi, ancak böyle hafta sonları spot kurslara katılabilir çünkü.

Güzel bir günün yanısıra güzel dostluklar da kurmuş olduk.



Keklerin hepsini sırasıyla yayınlayacağım. Tarifleriyle... en kısa zamanda...

Sevgilerimle....

13 Temmuz 2007 Cuma

Tiramisu - Kedidilli




"Tiramisu" ya da "Kaldır beni"!!

Tiramisu'nun kelime anlamı bu imiş. Orijinal tarifinde içeriklerinden biri olan bitter espresso yüzünden bu isim verilmiş. Tarihçesi çok eskilere dayanmıyormuş, aşağı yukarı 1970'lerde keşfedildiği söyleniyor. Valla kim keşfettiyşe çok iyi birşey yapmış doğrusu.

Italyan mutfağının en beğenilen klasiği. Bu tatlının birçok versiyonu var tabii. Ben genelde hazır kek ile yapıyorum ama bu sefer orijinalindeki gibi kedidiliyle yaptım, mascorpone yerine de labne, espresso yerine de nescafe kullandım. Kremasının tarifi Emine Beder'e aittir. Bence çok başarılı bir krema.



Malzemeler

2 su bardağı süt
2 yumurta sarısı
3 çorba kaşığı un tepeleme
1/2 su bardağı toz şeker
1 paket labne peyniri
1 su bardağı şekerli nescafe
üzerine serpmek için kakao



Yapılışı
Tencereye, sütü, unu, şekeri ve yumurta sarılarını koyup orta ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar karıştırarak pişirin. Üzeri göz göz olup kıvama gelince tencereyi ocaktan alıp soğumaya bırakın.





Krema soğunca, (genelde ben krema ılınır ılınmaz hemen labneyi ilave edip çırpmaya başlıyorum), ayrı bir kaba aktarıp içine labne peynirini ilave edip 1-2 dk mikserleyin.




Bir bardak ılık suya 2 tatlı kaşığı toz şeker ve 2 tatlı kaşığı nescafe koyup karıştırın. Bu karışım yassı bir kaseye döküp teker teker tüm kedidillerini içine bandırıp ıslatın ve, ister dikdörtgen bir cam kap, ister birer kişilik kuplar olsun, dizin.
Ancak çok da ıslanıp yumuşamamasına da dikkat edin.
Önce bir sıra dizin. Sonra kremanın yarısını, kedidillerinin üzerine döküp yayın. İkinci sırayı da aynı yöntemle dizdikten sonra, kremanın geri kalanı da bunların üzerine dökün.


En sonunda 1 çorba kaşığı kakaoyu bir süzgece koyup, pastanın üzerinde eleyerek serpin.
Tavsiye edilen, tatlı hazırlandıktan sonra 1 gece dolapta beklemesidir ki bencede en doğrusu budur.
Leziz mi leziz. Mutlaka deneyin.


Afiyet şeker olsun !

11 Temmuz 2007 Çarşamba

Şehriyeli Etli Güveç



Yine sıcak bir akşam, ve yine, her zamanki gibi "ne yapsam ne yapsam" durumları :)
Ama, yine her zamanki gibi bir yerlerden birşeyler bulup buluşturup aşağıdaki tarifi uyguladım.
Tarifin kime ait olduğunu şu an hatırlayamadım ama evdeki kitapların birindendi. Bulunca mutlaka belirteceğim.

Malzemeler

  • 250 gr kuşbaşı et
  • 1 soğan
  • 1 çorba kaşığı sıvıyağı
  • 1 bardak sıcak su
  • tuz, karabiber
  • 150 gr arpa şehriye
  • 1 çorba kaşığı sıvıyağı
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 domates
  • 1/2 bardak rende kaşar

Yapılışı

Yağı ısıtıp etleri koyup biraz kavurun. Peşine soğanları da ekleyip kavurmaya devam edin. Ocağı orta ısıya getirip sıcak suyu, tuzu ve karabiberi ilave edin ve etler yumuşayıncaya kadar pişirin. Arada bir tencereyi kontrol edin belki su eklemeniz gerekebilir.

Başka bir tenecerede 3 bardak suyu kaynatıp içine arpa şehriyelerini ve tuz atıp 15 dk kadar haşlayın. Haşlandıktan sonra şehriyelerin suyunu süzüp soğuk sudan geçirin.

1 çorba kaşığı sıvıyağını ve zeytinyağını ısıtıp, içine küçük küçük doğradığınız domatesi ilave edip suyunu çekinceye kadar pişirin. İçine şehriyeleri koyup karıştırın. Domates ile şehriye iyice kaynaşınca güvece ya da ısıya dayanıklı bir kabın dibine yayın.

Üzerine, etleri, suyu ile birlikte yayın. Kaşar rendesini de serptikten sonra önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 20-25 dk kadar pişirin.




Bu yemek 3 kişilik oldu ama siz kişi sayısına göre ölçüleri artırabilirsiniz.

Afiyet olsun !

10 Temmuz 2007 Salı

Nişastalı Kek


Bu keki daha önce defalarca yapmıştım. Uzun bir aradan sonra tekrar yapayım dedim. Ancak yağın miktarı ile ilgili pek emin olamadım, galiba daha önce margarin ile yapıyordum, ama artık margarini çok nadir kullandığım için bu sefer 125 gr sıvıyağı ile denedim ve biraz daha az yağlı oldu. Sıvıyağ olarak fındık yağını kullandım. İtiraf etmeliyim ki "maalesef" margarin ile yapılanı daha lezzetli.


Malzemeler

  • 4 yumurta
  • 125 gr margarin (eritilip ılınmış) veya sıvıyağı
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 200 gr buğday nişastası
  • 1 su bardağı un
  • 2 çorba kaşığı kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya

Yapılışı

Yumurtalar ile şekeri çırpın. Nişasta ve unu yavaş yavaş ilave edin. Yağı ekleyin. Peşine vanilaya ve kabartma tozunu da dökün.

Karışımın yarısını kalıbınıza döküp, diğer yarısına kakaoyu ekleyip, beyaz karışımın üzerine dökün.

Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 30 dk kadar pişirin.




(Tarif Dilek Alpay'a aittir.)

Afiyet olsun!

8 Temmuz 2007 Pazar

Patatesli Katlar



Bu tarifi gördüğümde, farkına vardım ki aslında tüm malzemeler elimde mevcut. Bir ara uygularım dedim.

Dün akşam arkadaşlarla konuşup bugün için program yaptık ve tüm günü dışarıda geçirdik. Epeydir günlerini yorgun argın geçiren benim için iyi geldi doğrusu. Neyse... gün sonunda hadi bize gidelim dedik ve hep beraber eve geldik. Gerçi öğlen yemeğini geç yememize rağmen, hepimiz az da olsa acıkmıştık.
Evde hazırda hiçbir şey yoktu. Ne yaparız ne ederiz derken aklıma 2 gün önce gördüğüm bu tarif geldi. Hala malzemelerim de mevcuttu. Eh görünüşü de pratik birşeye benziyor.
Eee ne duruyorum o zaman... İşin biraz soru işaretleriyle dolu kısmı, bu yemeği sadece bizim için değil, eve davet ettiğimiz arkadaşlarımızın de yiyecek olması. Ama n'apalım, ne derler "misafir umduğunu değil, bulduğunu yer".
Neyse sonunda bir cesaret yemeği tarif edildiği gibi uyguladım. Ancak pişirme aşaması yazılandan daha uzun sürdü... Eyvah dedim, tarifte birşeyleri yanlış mı uyguladım acaba. Teker teker tabaklara koyup sofraya getirdim. Oturup, eşimin ve arkadaşlarımın ağızlarına ilk lokmayı atışlarını izlemeye başladım. Ama, onların "mmmhh nefis olmuş" demeleriyle, ne kadar rahatladığımı, kasılmış vaziyette olan karnımı gevşettiğimde farkettim. Her ne kadar sonuç güzel de olsa, bir daha misafir çağırdığımda yeni bir tarif denememeye karar verdim. Çünkü sonunda neyle karşılaşacağınızı bilemiyorsunuz ve strese giriyorsunuz. Gerçi tarifin içinde patatesin olması avantajlı bir durum, yani işe 1-0 önde başlıyorsunuz...



Bu arada yemek piştikten sonra baktım içi hafif sulu kalmış, hemen kenarından akıtarak fazla suyunu döktüm.
Ama tadı gerçekten güzeldi.


Malzemeler

  • 4 adet iri patates
  • 1 soğan
  • 1 çorba kaşığı tereyağı
  • 1 paket dondurulmuş ıspanak
  • 150 gr pastırma
  • 2 su bardağı rende kaşar
  • 1 kutu krema
  • 2/3 su bardağı süt
  • tuz
Yapılışı

Patatesleri halka halka, soğanı da yemeklik doğrayın. Teflon tencerede tereyağını eritip soğan ve patatesleri birlikte soteleyin. Patatesler sotelenirken sert yapılarını kaybetmeleri gerekiyor. Bu işlemden sonra sıra ıspanağa geliyor. Ayrı bir tavada da ıspanakları kendi suyu ile soteleyin. Kare bir fırın kabını yağlayıp. Sırasıyla, önce patateslerin yarısını, sonra kaşar rendesinin 1/3'ünü, üzerine pastırmanın yarısını ve ıspanağın tümünü, üstüne tekrar kalan kaşar rendesinin yarısını serpip, üstüne kalan pastırma ve sonra patatesleri serin. Süt, krema ve tuzu bir kapta karıştırıp, üstlerine dökün. Önceden 180 derece ısıtılmış fırında 35 dk (tarifte 10 dk diyordu ama yeterli gelmedi) pişirin. Bu arada 35 dk'nin ilk 20 dk'si dolduktan sonra kabı fırından çıkarıp üzerine kalan kaşar rendesini serpip, kabı tekrar fırına sürüp 15 dk daha pişiriyorsunuz.

Afiyet olsun !