28 Şubat 2010 Pazar

Dana Osso Bucco

SNC10008 Bu tarifimi bu ayki Davet yemekleri etkinliğine Birsenin mutfağına gönderiyorum.

Malzemeler
  • 3 adet dana pirzola
  • 1/3 su bardağı un
  • 1/2 su bardağı bitkisel yağ
  • 1 küçük soğan, ince kıyılmış
  • 1 havuç, küp doğranmış
  • 1 adet kereviz sapı, ince doğranmış
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  • 1 su bardağı beyaz şarap
  • 3 su bardağı et suyu, sıcak
  • 1 sap taze biberiye (kurutulmuş da olur)
  • 2 iri sap taze kekik (kurutulmuş da olur)
  • 2 adet defne yaprağı
  • 2 diş karanfil
  • tuz, taze çekilmiş karabiber


Yapılışı

Fırını 190 derecede önceden ısıtın.

Etleri kağıt havlu ile iyice kurulayın. Etlerin her 2 tarafını da tuz ve taze çekilmiş karabiberle çeşnilendirin. Sonra una batırıp her tarafının kaplanmasını sağlayın ve fazlalıkların dökülmesi için silkeleyin.
Aynı zamanda fırına da girebilen yeteri kadar geniş bir ızgara tavasını ısıtın. Isı ortanın biraz üstü olsun. Isınan tavaya yağı döküp 6-7 saniye sonra da etleri aktarıp, arkalı önlü iyice kahverengi bir renk alana kadar yakmadan kızartın. Kızartma işlemi bittikten sonra etleri bir kenara alıp bekletin. Aynı tavaya soğanları, havuçları ve kereviz saplarını ilave edin. Tuz ekleyin. Sebzeler yumuşayıncaya kadar 5-6 dakika pişirin. Domates salçasını ekleyip 1 dakika kadar pişirin. Üzerlerine şarabı döküp buharlaşıncaya dek yaklaşık 3 dakika kadar pişirin. Etleri tekrar tavaya alın. Üzerine et suyunu ve yeşillikleri ekleyin.

Tavanın üzerini alüminyum folyo ile kaplayıp ısınmış fırına sürün. Yaklaşık 1 saat sonra etleri ters düz edip 1 saat kadar daha pişmeye bırakın.

Harika lezzetli bir et yemeği oluyor. Özellikle misafir için ideal biryemek, yanında da dilediğiniz pilav çeşidi ile tam bir davet mönüsü...

Afiyet olsun !

21 Şubat 2010 Pazar

Sömestr'den Dönüş

Yazımın başlığına bakıp da sömestr'den yeni döndüğümü falan sanmayın. Döneli 2 hafta oldu aslında, biraz uzun bir ara verdim. Bayağı da uzun bir ara olduğunun farkındayım. Aslında bu molayı vermek zorunda kaldım. Ama daha fazla dayanamadım...Ne kadar çok özledim sizleri....

Ancak bugün bu satırları yazmak üzere geçebildim klavyenin başına. Aslında çok da keyfim yok, sömestr tatilinin son günü kayakta düştüm. Aslında düşmenin hemen sonrasında toparladım sandımdı ki, üzerinden 1 hafta gibi bir zaman geçtikten sonra dizim ağrımaya başladı, doktordu, emardı derken dizimde iç kanama ve ödem olduğu ortaya çıktı. Doktor kesinlikle üstüne basmayacaksın dedi, hem de 3 hafta boyunca. Tabii basmadan nasıl yürünür ki. Hemen söyleyeyim koltuk değnekleriyle...2 adet koltuk değneyi ediniverdik hemen. Tesadüf iş yerinden Suna hanım, daha ameliyattan yeni kalkınca değneklerini bana verdi. Meğer yürümesi ne zormuş. Doktorcuğum tekniğini gösterdi tabii de, iki elimle değnekleri tuttuğum için sadece evde odalar arası dolanabiliyorum ama birşey taşıyamıyorum. Genelde salonda, koltuğun bir o tarafında bir bu tarafında yastık misalı oturuyorum. Sıkıntıdan da habire abur cubur atıştırıyorum. Çarşambadan beri evdeyim, işe gidemedim. Bu hafta başlıyacağım artık. Bakalım nasıl olacak.

Tabii bu durumdan ev halkı çok etkilendi, özellikle yemek konusunda perişan oldular. Hiçbişi pişmiyo ki evde. Eee anlasınlar değerimi işte...Bu da klasik cümledir değil mi :))

Ya bu arada şu snowboardculara acayip bozuluyorum. Çünkü onların yüzünden düştüm. Bence onlara ayrı bir pist tahsis etmeleri lazım. Kayma stilleri yüzünden pistler bozuluyor, onların geçtiği heryer buzlanıyor...bu yetmiyormuş gibi kayak yapanlarla da sürekli çarpışıyorlar. Allah rızası için bu 2 spor grubunun pistlerini ayırın ne oluuur....
Boşuna söyleniyorum tabii, kim duyacak ki sesimi veya duyan olsa da kim aldırış eder bilmiyorum. Herneyse ben snowboardcu gördüğüm yerde yolumu değiştirmeye devam edeceğim.

Tatile çıkmadam evvel yayınlanmamış birkaç tarifim vardı. Boş duran blogu Allah sevmezmiş diyerekten bunları yayınlamaya karar verdim...he he :). Artık arşivden yayın yapacağım, çünkü daha bir 15 gün mutfağım kapalı olacak. Ya da belki Mutfak Günlüğümde yeni bir etkinlik başlatabilirim. "Eşler mutfağa girerse ne olur" diye :) Hu huuu beni duyan var mı??? ıı ıh tık yok...kimse üzerine alınmıyo valla...e madem öyle bu 2 haftayı fast food haftası ilan ediyoruz o zaman....

İlk tarifim hemen aşağıda...

Kuzey Işıkları Kurabiyesi

SNC10250
İlk tarifim nefis bir kurabiye. İsmi biraz garip biliyorum ama kitaptaki adı aynen böyleydi. Tadı ile adını çok ilişkilendiremedimse de tadı harika oldu. Aslında deneyeneniz var ise, tadı aynen Ikea'nın silindir mavi teneke kutuda satılan kurabiye ile aynı.
Bayıldım tadına, gerçi içinde kullanılan malzemelerden şeker şurubu Türkiye'de bulunmuyor ama yerine ikame olarak bal kullanılabilir diye düşünüyorum. Ben, benim gibi mutfak meraklısı yurt dışında yaşayan bir arkadaşımdan istemiştim, o da sağolsun getirdiydi.

Tarif Alfa yayınlarının Kurabiyeler kitabından.

Malzemeler
  • 100 gr un
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı toz zencefil
  • 1/4 çay kaşığı toz tarçın
  • 1 fiske tuz
  • 1/4 çay kaşığı karbonat
  • 1 yemek kaşığı ılık su
  • 3 yemek kaşığı tereyağı
  • 4 yemek kaşığı şeker şurubu (yerine bal kullanılabilir)
  • 2 yemek kaşığı tozşeker

Yapılışı

Un, kabartma tozu, zencefil, tarçın ve tuzu orta boy bir kabın içinde karıştırın. Karbonatı suyun içinde eritin. Küçük bir tencereye tereyağı, şeker şurubu ve şekeri koyun. Karıştırarak orta ateşte eritin.

Karbonatı bu karışımı ilave edin. Tereyağlı karışımı unlu karışımın içine döküp karıştırın. Hamuru elinizle yassıltın ve streç film ile sarmalayarak buzdolabında bir gece, en az 12 saat kadar bekletin. Çok cıvık bir hamur oluyor ama merak etmeyin bekleyince kendini toparlıyor.

Fırınınızı 150 derecede ısıtın. Fırın tepsisine yağlı kayıt serin. Unlanmış bir yüzey üzerinde hamuru 5 mm kalınlığında açın. Kurabiye kalıbı ile hamurdan parçalar kesip aralıklar bırakarak tepsiye yerleştirin. 2 tepsi kadar çıkıyor. Hafifçe esmerleşene kadar yaklaşık 10-15 dakika kadar pişirin. Fırınınızı sık sık kontrol edin çünkü hızlı pişiyor. Belki sizin fırınınızda daha hızlı veya yavaş pişebilir. Pişme süresinin sonunda kurabiyleri tel ızgara üzerine alarak soğuyana kadar bekletin.

Afiyet olsun !