1 Mayıs 2007 Salı

Haşlama Enginar

O kadar saati yolda geçirdikten sonra kısa bir sürede eve geldim. Arabayı park ettim ve kendimi sokağa attım.
Sıkıntımı ancak alışveriş yaparak geçirebilirdim. Zaten karnım da çok açıkmıştı, arabada 5 saat geçirince.... Aslında her ihtimale karşı arabada atıştıracak birşeyler bulunması lazım. Bundan sonra arabaya bisküvi, misküvi birşeyler koyacağım. Nolmaz nolmaz di mi :) Evet gülümseyebiliyorum artık, çünkü bu satırları yazarken karnım doymuş durumda.

Nerde kalmıştım...Evet, yakındaki bi markete girdim...Baktım enginar var, gerçi çok güzel görünmüyorlardı ama olsun bugünlük işimi görür dedim. Kendimi ödüllendirmem lazım, bugün çok acı çektim çünkü...Bahaneye bakar mısınız...

Enginarlar, Biberler, domatesler, yufkalar falan derken elimde 2 torbayla evin dönüş yolunu tuttum.
Eve gelir gelmez hemen enginarları yıkadım ve düdüklü tenecereme koydum. Enginarları bu şekilde benden başka kimse yemez bizim evde. Eh zaten bu saatte benden başkası da yok ki evde...



Düdüklüde, buharı çıktıktan sonra bi 10 dk kadar pişirdim.




Bu arada 2 tatlı kaşığı Dijon hardalı, 1 limon ve 1,5 çorba kaşığı zeytinyağından oluşan sosunu hazırladım.




Sonraaa... enginarları düdüklüden çıkartıp, tek tek yapraklarını koparıp, (zaten haşlandığı için çok kolay çıkıyor), tabağa kodum. Ve başladım, yaprakları, resimdeki gibi, tek tek sosa batırıp, yaprakların ucunda bulunan etli kısmı sıyırarak yemeğe...Çok keyifli...


Yaprakları yendikten sonra kalbe ulaşıyorsunuz ki burasının da soyulması çok kolay, haşlanmış olduğu için üstünü kaplayan tüyler tabaka tabaka kalkıyor.



Veeee...





İşte en keyifli an...Artık minik minik sıyırarak yemenize gerek yok, büyük parçalar halinde yiyorsunuz. Kesip kesip sosa batırarak...

Bu yemek tam rejimlik bence, hardal kısmını görmezden gelirseniz eğer, çok hafif ve de faydalı...

En sevdiğim kısmıda enginarları yedikten sonra peşine su içmek. Neden bilmiyorum ama enginarların peşine ne zaman su içsem ağzımda çok güzel bir tat kalıyor. Böyle birşey keşfettim işte...

Bütün günün stresi bu enginar ziyafetinden sonra uçup gitti...


Hepinize sevgiler !

7 yorum:

Hülya YILMAZ dedi ki...

Sevgili Özlem, yolda geçirdiğin saatler için geçmiş olsun. bu koskocaman bir ayıbı İstanbul'u yönetenlerin...
Enginarın bu şekilde, tüleriyle birlikte pişirilebileceğini hiç düşünmemiştim.
hemen enginar almalı...

Özlem dedi ki...

Sevgili Hülya,

Çok teşekkür ederim.
Enginarı seviyorsan bu şekilde de pişirmeni tavsiye ederim. Tüyleri hiç problem olmuyor inan, kolaylıkla temizleniyor.

Sevgilerimle,
Özlem

ayseyaman dedi ki...

Merhaba Özlem,
"ne enginarmış!" dedim içimden..Çok güzel anlatmış, çok güzel resimlemişsin,ellerine sağlık. Yapraklarına kadar yendiğini bilmiyordum..Yersem bende senin gibi sosla yemek isterim, özellikle hardallı sosla..
Gününün sonunda keyiflendiğine memnun oldum. Umarım bir daha böyle sıkıntıya düşmezsin..
tanıştığımıza sevindim bende seni radarıma ekliyorum :)
Sevgilerle

Özlem dedi ki...

Sevgili Ayşe,

Ben de seni tanıdığıma çok memnun oldum. Adresimi eklediğin için de ayrıca teşekkür ederim.

Sevgiler,
Özlem

Adsız dedi ki...

Özlemciğim iyiki bu tarifi yapmışsın. Blogumda tatlı, tuzlu birçok kalorili şeyler yapmama rağmen hiçbirinden yemiyorum. Çünki arada kaçamaklar yapsamda son 3 yıldır kendimi sağlıklı beslenmeye verdim. Haşlama enginarda tam bana göre... Ellerine sağlık.
Not: resimlerede bayıldım. Çok gÜzel çekmişsin. Hangi makinayı kullanıyorsun?

aslı dedi ki...

Özlem'cim öncelikle geçmiş olsun canım biz televizyondan izledik açıkçası şu durumda çok gereksiz diye düşündüm sizlere oldu olan,neyse gelmiş geçmiş ta enginarı öyle haşlaya bileceğimizi hiç bilmiyordum aslında çocukluğumuzdan beri bütün yapraklarını yeriz hala daha ayıklarken yerim....sevgiler....

Özlem dedi ki...

Sevgili Işıl,

Teşekkür ederim. Bunca güzel şeyler yapıp da yemeden nasıl dayanıyorsun...üstelik 3 sene. Aslında doğrusu senin yaptığın, darısı benim başıma :)
Resimleri beğenmene sevindim. Makinem Samsung NV10. Seninkiler de çok güzel sen ne kullanıyorsun?

Sevgiler,
Özlem