30 Eylül 2008 Salı

Nice Bayramlara

inspireco_bonbon

21 Eylül 2008 Pazar

Zeytinyağlı Barbunya

Bu tarifi Şipşak tarifler için yayınlıyorum, özellikle de çalışan için çok çabuk hazırlanan ve pişen bir yemek...

SNC10474

Malzemeler
  • 1 torba dondurulmuş barbunya fasulyesi
  • 4-5 diş sarımsak
  • 4 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 3 çorba kaşığı domates rendesi
  • 2,5 çorba kaşığı toz şeker
  • 1 adet büyük soğan, ince ince yemeklik doğranmış
  • tuz
  • 1,5 su bardağı sıcak su

Yapılışı

Düdüklüye, buzluktan çıkardığınız fasulyeleri koyun. Üzerine şekeri, zeytinyağını, domates rendesini, soğanı, sarımsakları, tuzu ve suyu ilave edip düdüklünün kapağını kapatın.

Düdüklü buhar çıkarmaya başlayınca altını kısıp 8 dakika kadar pişirin. Piştikten sonra bir süre içinde bekletip demlendirin.

İyice soğuduktan sonra, fasulyeyi düdüklüden çıkartıp cam bir kaba aktarın ve servis ederken üzerine doğranmış maydanoz serpin.

Afiyet olsun !

Güllaç

Ramazan'ın gülü...genelde annem yapar biz yeriz...çok da nefis olur. İşte size annemin yaptığı şekliyle Güllaç tarifi...



SNC10927





Malzemeler


  • 8 yaprak Güllaç
  • 1,5 kg süt
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1,5 su bardağı çekilmiş ceviz içi


Yapılışı
Tencereye sütü dökün, içine şekeri katıp ocağa alın ve şekeri eritene kadar, sütü kaynatmadan ısıtın.
Geniş bir borcama Güllaç'ın 1. yaprağını kırıp döşeyin ve üzerine kaşıkla sütü yedirerek dökün. İlk 4 yaprağı bu şekilde tepsiye kırıp kırıp döşeyin ve aralarına sütü yedirerek dökün. Dördüncü yapraktan sonra üzerine cevizleri serpin, ancak en üstüne süslemek için de kenara ceviz ayırın. Daha sonra diğer kalan Güllaç'ları, aynı şekilde dizin.
En üstüne, kalan cevizleri serpin.
Önemli olan sütü Güllaç'a güzelce yedirmek ve eşit miktarda dökmek. Eğer sütü az olursa Güllaç kupkuru olur, ben biraz sulu kıvamlı olmasını seviyorum.
Hazırlık bittikten sonra soğutup buzdolabına koyun ve dilediğiniz zaman serviz yapın.


Afiyet olsun !

Bambulu Tavuk

Dışarıda tatlı tatlı bir yağmur yağıyor, tam beklediğimiz gibi, tam toprağın beklediği gibi, gerçi soğuyu çok ani hissettik, sanki biraz hazırlıksız gibiydik ama beklediğimiz birşeydi... Sonbahar sonunda geldi...sonunda bir yaz daha bitti işte...ben ise hala kestanenin kokusunu özlüyorum...Yazı kıştan özlüyorum, kışı da yazdan...bir özlemdir gidiyor...Dün akşam tam da özlediğim gibi televizyonun karşısında, üstümde battaniyem koltuğa büzülmüş oturuyordum. Yanımda da bir bardak yarılanmış çay ve boş bir tabak, tabağın dibinde de güllaçtan kalan süt.
Ramazan'ın gülü...güllaç...yakında bunun da tarifini vereceğim.

Bir yandan bu satırları yazıyorum bir yandan da akşama ne yapsam diye düşünüyorum, kafamda başka hiçbirşey yok, yarın çok yoğun bir haftaya dalacağım ama evdeyken aklımda sadece evim var. Geçen hafta yaptıklarımı, hafta arası fırsat bulamadığım için yayınlayamamıştım, ne yapacağımı düşüne dururken teker teker ekliyorum....

SNC10906


Malzemeler

  • 500 gr tavuk göğsü, kuşbaşı doğranmış
  • 1 su bardağı bambu dalı konservesi
  • 1 yumurta
  • 1/2 su bardağı mısır nişatası
  • 1 su bardağı ayçiçek yağı
  • 3 adet taze soğan, doğranmış
  • 2 adet çarliston biber, halka halka doğranmış
  • 2 diş sarımsak, küçük küçük kesilmiş
  • 2 talı kaşığı soya sosu
  • 3 yemek kaşığı tatlı ekşi sos
  • 1 tatlı kaşığı susamyağı
  • tuz

Yapılışı

Bir kabın içinde tuz, soya sosu ve yumurtayı çırpın. Tavukları bu karışıma bulayıp sonra mısır nişastasına bulayın.

Ayçiçek yağını wokta ısıtıp, tavukları 5-6 dakika kızartıp, tavukları havlu kağıt üzerine alın. Woktakı yağı süzüp içinden 2 yemek kaşığı kadarını alıp tekrar woka koyup bambuları, biberleri, soğanı ve sarımsakları koyup pişirin. Sonra tavukları woka tekrar alıp pişirin. Bambular diriliğni kaybedene kadar pişme işlemine devam edin. Son olarak tatlı ekşi sos ile susam yağını ilave edip karıştırıp kısa bir süre daha ocakta tuttuktan sonra servis tabağına alıp servis yapın. Sunay Babahan'a ait bu tarifte tavuklar şaşırtıcı derecede yumuşacık oluyor.

Afiyet olsun !

Otlu Pilav

SNC10918

Malzemeler
  • 1 su bardağı yasemin pirinci
  • 1,5 su bardağı sıcak su
  • 1 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 çorba kaşığı doğranmış maydanoz
  • 1 çorba kaşığı kurutulmuş dereotu
  • 1 çorba kaşığı doğranmış taze kekik
  • 1 dal doğranmış taze soğan
  • tuz

Yapılışı

Pirinci yıkayıp süzün. Zeytinyağını ısıtıp pirinci koyup biraz kavurun, peşine tüm yeşillikleri ve tuzu ekleyip kavurmaya devam edin. Üzerine suyu ekleyip kaynayıp göz göz olunca tencerenin altını iyice kısıp 15 dakika pişmeye bırakın.

Pişme süresinin sonunda altını kapatıp bir 10-15 dakika daha demlemeye bıralın.

Afiyet olsun !

Waffle

Çocuklara kahvaltıda sürpriz yapmak isterseniz, Waffle'dan iyisi olamaz...

SNC10825

Malzemeler
  • 1 su bardağı un
  • 1 yemek kaşığı şeker
  • 2 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • bir tutam tuz
  • 425 gr süt
  • 3 yumurta (sarısı ve beyazı ayrılmış)
  • 6 yemek kaşığı ertitilmiş tereyağı
  • 1 paket vanilya

Yapılışı

Derin bir kapta şeker, un, kabartma tozu ve tuzu karıştırın. Bir başka kapta yumurtanın sarılarını, süt, vanilya ve erimiş tereyağını karıştırın. Üçüncü bir kapta yumurta beyazlarını, kar gibi olana kadar çırpın.

Sonra unlu karışım ile sütlü karışımı birleştirip karıştırın. Yumurta aklarını da bu karışıma katıp spatula ile karıştırın.

Tost makinenize Waffle aparatlarını takıp, makinenizi ısıtın.

Makinenizin üzerine bu karışımdan alıp dökün, ancak ısındıkça genleştiğin için karışım makinenizden taşıp dökülebilir, deneyerek uygun miktarı bulup makinenize öyle dökmenizi tavsiye ederim. Döktükten sonra kapağını kapatıp bir süre bekleyin, pişme süresini de 1-2 denemeden sonra ayarlamanızı öneririm, aksi halde yanabilir.

Karışım bitene kadar bu işleme devam edin, yanında dilediğiniz reçelle veya krem çikolata ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun !

Krem Peynirli Cheesecake

SNC10865

Çay yalnız başına gitmez mutlaka yanına eşlik edecek bir tat olmalı...bu hafta bizde chessecake vardı...

My creation


Malzemeler

Tabanı için;
  • 1 paket eti burçak
  • 3 yemek kaşığı toz şeker
  • 1/2 tatlı kaşığı tarçın
  • 1,5 yemek kaşığı, oda ısısında tereyağı

İçi için;

  • 3 paket krem peynir (her biri 200 gr)
  • 1,5 yemek kaşığı un
  • yarım su bardağında 1 parmak fazla toz şeker
  • yarım su bardağından 1 parmak fazla krema
  • 1 paket vanilya
  • 2 yumurta (oda sıcaklığında)

Yapılışı

Fırını 20 dereceye ısıtın. Yuvarlak bir kalıbı, aşağı yukarı 26-27 cm çapında, yağlayın.

Robotta, biküvileri, tarçın, şeker ve tereyağını karıştırın.

Yağladığınız kalıbın içine bastırarak iyice yayın.

Fırına koyun ve 15 dakika, kahve rengi alıncaya kadar pişirin. Fırından çıkarıp soğumaya bırakın.

İç malzemelerinden, krem peynirleri ve unu iyice çırparak karıştırın. Peşine şeker, krema ve vanilyayı da ilave edip çırpmaya devam edin.

En son yumurtaları birer birer katıp karıştırın.

Sonra bu karışımı soğuyan tabanın üzerine dökün, fırının ısısını 150 dereceye düşürüp 70 dk kadar, üzeri kahve rengi olana dek pişirin.

Fırından çıkarıp soğutun ve üzerini streç film ile kapatıp 1 gün buzdolabında bekletip öyle servis yapın.

Üzerine, dilerseniz çeşitli soslar dökebilirsiniz.

Afiyet olsun !

Naim Efendi Kebabı

Havaların soğuması ile birlikte et yemeklerine ağırlık vermeye başladım, özellikle sulu ve fırında pişenlere ayrı bir istek duyuyorum...İşte bunlardan biri

SNC10837

Malzemeler
  • 300 gr iri parçlara keşilmiş bonfile
  • 2 domates
  • 2 soğan
  • 3 adet sivri biber
  • 8 adet mantar
  • 4 çorba kaşığı tereyağı
  • 2 çay kaşığı kekik
  • 1 tatlı kaşığı un
  • tuz

Malzemeler

Domateslerin kabuğunu soyup, küp küp doğrayın. Soğanı piyazlık, mantarları ve biberleri küçük küçük doğrayın. Fırın poşetine 1 tatlı kaşığı unu dökün ve torbayı, unun torbaya iyice bulaşması için sallayın.

Torbanın içine bütün malzemeleri koyun, ağzını kapatıp fırın tepsisine yerleştirin. İçindeki havanın çıkabilmesi için torbaya, toplu iğne ile 5-6 adet delik açın.

Önceden ısıtılmış 180 dereceli fırında 2 saat pişirin.

Afiyet olsun !

Domatesli Şehriye Pilavı

Her türlü et yemeğinin yanına, tas kebaplarının, inciklerin veya tandırlara çok yakışır...tereyağı ile de yapılabilir, belki daha başka türlü yapılış şekilleri de olabilir ama benim yaptığım şekliyle de gayet lezzetli oluyor...

SNC10809


Malzemeler
  • 1 su bardağı arpa şehriyesi
  • 2 domates
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1,5 su bardağı sıcak su
  • tuz

Yapılışı

Domatesleri rendeleyin, zeytinyağını ısıtıp domatesleri içine ilave edin. Şehriyeleri içine ekleyip biraz karıştırın ve üzerine sıcak suyu ve tuzu ilave edin. Kaynamaya başlayınca, aynı pilav pişirir gibi, altını iyice kısıp, yavaş yavaş pişmeye bırakın. Yaklaşık bi 15 dk kadar piştikten sonra altını kapatabilirsiniz.

Afiyet olsun !

7 Eylül 2008 Pazar

Worcestershire Soslu Tavuk

N'olacak benim bu durumum...her akşam dondurma yemeden duramıyorum. Dünyanın en güzel ve hafif tatlısı...ye ye doyamıyorsun...bi oturuşta rahatlıkla yarım kiloyu yiyebiliyorum hem de gık demeden. Bu satırları yazmadan evvel yine bir tabak...anladınız siz onu :)
Dondurmayı çok seviyorum ama dondurma taklidi yapanları değil, hani bir çubuğun ucunda renkli renkli oluyorlar ya, işte onları asla yemiyorum, ne kutu dondurmaları seviyorum, ne de Magnumları , bana çok yağlı ve ağır geliyorlar, bunların dışında kalanların çoğuna bayılıyorum. Siz beni hamileyken görecektiniz, aslında hiç aşermedim, her ne kadar gecenin bir yarısı keşke canım birşeyler çekse de kocamı sokaklara düşürsem dedim ama olmadı, ne kötüyüm di mi, ama genelde hamileler öyle olmaz mı? Oysa benim son derece normal ve uysal bir hamileliğim oldu. Sadece bol bol dondurma yedim, hatta o kadar ki annemin teyzesi "kızım bebeğin başı donacak yeme artık" derdi :) Sonunda oğluşum da benim gibi dondurma sever bir kişilik oldu, ama maalesef o daha çok Magnuma takılıyor. Olsun, sonuç olarak dondurma faydalı bir besin, kalsiyum ve fosfor yönünden oldukça zengin, hatta 100 gram dondurmadaki kalsiyum ve fosfor miktarının, yapılışındaki yoğunlaşmadan dolayı süttekine göre daha fazla olduğu söyleniyor. Ancak günde 100 gramdan da fazla yememek lazım yoksa kilo yapabiliyor.

Bu kadar sevip de evde yapmayı denememiş olmak inanılmaz değil mi? Bakalım, belki bir gün...

Şimdilik yaptığım yemeklerle yetineceğiz :)

Bu yemekleri Ramazan öncesi yapmıştım, yoğunluktan vakit bulamadığım için bir türlü yayınlayamamıştım. Yemeğe misafiriniz gelecekse işte size birbiriyle son derece uyumlu 2 tarif: Worcestershire soslu tavuk ile Patates graten...

SNC10803


Malzemeler
  • 6 büyük but
  • 1/2 su bardağı mayonez
  • 3 çorba kaşığı taneli hardal
  • 3 tatlı kaşığı Worcestershire sos
  • 1 su bardağı galeta unu
  • 3 adet taze soğan, ince doğranmış


Yapılışı

Fırını önceden 180 derecede ısıtın. Worcestershire sos, mayanoz ve hardalı iyice karıştırın. Ayrı bir kasede galeta unu ile taze soğanları karıştırın.

Tavuk butlarını önce sosa, daha sonra da galeta ununa bulayın.

Butları fırın kabına koyup 1 saat kadar pişirin.


Afiyet olsun !

Patates Graten

SNC10795

Malzemeler
  • 5 adet patates
  • 1 kutu krema
  • 3-4 diş sarımsak
  • 1/2 su baradğı süt
  • tuz

Yapılışı

Patatesleri halka halka doğrayın. Fırın tepsisine dizin, doğranmış sarımsakları patateslerin üzerine koyun, üzerine bir kutu krema ile sütü gezdirin, krema ile sütü, ayrı bir kapta karıştırıp patateslerin üzerine iyice yaymak lazım. Son olarak tuzu serpin.

Önceden ısıtılmış fırında 35 dk kadar pişirin.

Ben tavuklar ile patatesleri aynı anda pişirdim, bunun için fırınımı turbo ayarına getirdim. Ancak patatesleri, tavukları fırına koyduktan bi 25 dakika sonra koydum.

Afiyet olsun !



3 Eylül 2008 Çarşamba

Ezo Gelin Çorbası

Bu çorbayı günlüğüme neden eklememişim çok şaşırdım, halbuki o kadar sık yaparım ki. Yayınladım sanıyordum, kategorilerime bi baktım yok. İftar mönülerinin vazgeçilmezi olan çorbalarından bahsederken bunu atlamak olmaz, üstelik de çorbaların en hası olan Ezo Gelin'i... hemen arşivime ekliyorum. Yapımı çok basit ve hepinizin de bildiğine eminim. Özellikle bu çorbayı çok doyurucu buluyorum, bir aralar akşamları sadece ezo gelin çorba içip kendimce diyet yaptığımı sanıyordum, oysa ki vücuduna ihtiyacı olandan az besin verirsen vücut aldığı gıdaları depolayıp metabolizmayı yavaşlatıyor böylece kilo veremiyormuşuz. En doğrusu günde 6 öğün beslenip metabolizmanın hızını düşürmemekmiş. Ramazandan önce diyet uygulamıştım, bu diyeti gittiğim bir diyetisyen vermişti, geçen sene gitmiştim kendisine, verdiği diyeti tekrar uyguladım ve 3 haftada 2 kilo verdim. Aslında 1 kilo daha vermem lazım ama ne zaman?...aslında bu 1 kiloyu da verirsem ruhen rahatlıyacağım. Neden ruhum rahatsız oluyorsa artık...garibim çok geri planda kaldığını düşünüyor herhalde, üstünde katman katman kilolar olunca tabii zor oluyor. Annem bazen çok zayıfladığımda, yani çoook önceleri oluyordu bu, "kızım çok zayıfladın ruh gibi kaldın" derdi. Yani bu da fazla tabii ki, ruhum vücüdumun içinde kalsın çok da ön plana çıkmasın ama...Aaah ah bir bilseniz, önceleri yani çoook önceleri yer yer şişmanlamazdım, şimdi yemez yemez şişmanlıyorum :) Çocuk doğurduktan sonra mı oldu yoksa yaştan dolayı mı, doğrusu çok ayırt edemiyorum ama birşeyler değişti bünyemde.
Bu sıralar, bu konulara fazla takıldığım için, 2 kitap birden okuyorum, Mehmet Öz'un "Siz Diyettesiniz" kitabı ile "Fransız kadınları neden kilo almaz"...her ikisinin de çok başındayım ama okudukça öğrendiğim birşey var ki bunu paylaşmak istiyorum. Sofradan mutlaka karnımızı tıka basa doyurmadan kalkmak lazımmış. Hani yemek yerken bir doyum noktası vardır ya, ki ben bunu aslında hep hissediyorum, ama buna rağmen ve de genelde bu sınırı hep geçip doyum ötesi noktaya doğru yol alıyorum ve tabii sonuç kilo ötesi oluyor ne yazık ki :) Bi kere vücudumuzdan gelen bu sinyale mutlaka kulak vermeliyiz, irademize sahip olmamız lazim. (Zaten orucu niye tutuyoruz ki, bence en önemli kısmı bu, vücüdumuza, nefsimize eğitim vermek için.) Bunun dışında öyle onu yeme bunu yeme tarzı bir hayat sürdürmeyin, herşeyden tadın ama abartmayın deniliyor. Okudukça gerçekten yanlış bilgilerle donatıldığımızı düşünüyorum. Kitaplarda ilerledikçe öğrendiklerimi sizinle paylaşacağım...

Şimdilik Ezo Gelin çorbası ile sizleri başbaşa bırakıyorum...

SNC10773

Malzemeler

  • 1 su bardağının 3/4 kadarı kırmızı mercimek
  • 1 su bardağının 1/4 kadarı pirinç
  • 1 çorba kaşığı biber salçası
  • 1 tatlı kaşığı nane
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
  • 7 su bardağı su
  • tuz, karabiber

Yapılışı

Mercimek ve pirinci yıkayıp düdüklü tencereye koyun, üzerine bütün geri kalan malzemeleri ekleyin.

Tencere buhar çıkarmaya başladıktan sonra 10 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun !

2 Eylül 2008 Salı

Zencefilli Somon

Bugünü de atlattık, dünden bahsettiğim gibi düğün çorbası ile börek yaptım, patatesli demiştim ama kıymalı yaptım. Yine mönüm uyumsuz oldu, çorba da börek de etli oldu.
Böyle bir takıntım var işte, mönümü oluştururken dengeli ve uyumlu olmalı...bu yüzden hafta sonları, hafta içi için yemek planı yaparken bayağı bir düşünüyorum. Gören de 5 yıldızlı bir otelin aşcıbaşısı sanır beni...Neden bu kadar titizleniyorum, çünkü ev halkı için en iyisi olsun istiyorum, bu sadece bana mı özgü? Hayır, kadınların çoğuna ya da benim gibi yemek yapmayı seven, mutfakta zaman geçirmekten ve de birşeyler yaratmaktan keyif alan herkes için bu geçerlidir. Hele bir de anne olunca...
Aslında bu değişimi eve gelince geçiriyorum, hani superman gibi, eve girince, hooop hemen üst baş değişiyor ve ofiste ciddi takılan, gözlüklü (bilgisayarda çalışırken takıyorum genelde) kadından eser kalmıyor. Mutfaga giriliyor ve akşam için daha önce planlanmış, ön hazırlıkları yapılmış yemekler hazırlanıyor. Bir de "ellerine sağlık çok güzel olmuş" sözlerini duyunca sanki 3 maaş prim almış kadar seviniyorum :) Sadece bu değerli 5 kelimeyi duymak için uykusuz kaldığım nice geceleri düşünüyorum da...bunu seviyorum ben ya...

Her ne kadar dünkü ve bugünkü mönü içime sinmemiş de olsa...hani zaten ne olsa yiyecek durumdayız :) Aslında benim en sevdiğim kısım kahvaltılıklar...ve de hurma.
Yarın için ne yapacağımı henüz düşünmedim ama mutlaka bir çorba olacak, belki bir yayla çorbası...naneli...hmmm nefis, mideye de iyi gelir, peki peşine?? Biraz düşünmem lazım, belki komşulara bakarım, neler pişirmişler bakalım...

Yarını düşüne durayım, size önceden yapmış olduğum tarifi yayınlamak istiyorum. Hani geçende bahsetmiştim, Ikea'dan aldığım somonu pişireceğim diye...Geçen hafta pişirdim ve işte aşağıda tarifini bulabilirsiniz. Bu arada somon balığı yağlı ve içinde omega 3 yağ asidi bulunan bir gıdadır.

Omega 3'un faydalarını birçoğunuz biliyorsunuzdur, ne yalan söyliyeyim, bu kadar faydalı olduğunu ben de bilmiyordum, hazır yeri gelmişken size faydalarını aktarayım derken bulduğum bilgiler inanılmaz, işte geliyor:
  • Trigliseritler ve kolesterol düşer, böylece ateroskleroz ve buna bağlı kalp hastalıkları, kalp krizi ve akut inme riski azalır.
  • Bağışıklık sistemi güçlenir
  • Kansere karşı koruma sağlanır
  • Beyin, retina, sperm, cilt hücreleri güçlenir
  • İnsülin kullanımını artar (diyabet için faydalı)
  • Kanı inceltir ve akışını kolaylaştırır, kanın pıhtılaşmasını önler
  • Yangı önleyici etkisiyle romatizmal hastalıklara karşı koruma sağlar
  • Anne karnındaki bebeğin sağlıklı gelişimine yardımcı olur
  • Depresyon tedavisini destekler
  • Bunama ve Alzheimer hastalığı riskinin azaltmasına yardımcı olur
  • Ruh hali, konsantrasyon, bellek, dikkat ve davranış bozukluklarına karşı yardımcı olur
  • Saldırganlık azaltmaya ve sakinleştirmeye yardımcı olur
  • Yaşa bağlı olarak gelişen sarı nokta hasarları riskini önler
  • Kemiklerde kalsiyum toplanmasına destek olarak güçlenmelerini sağlar
  • Kalp damar hastalığı riski olanların ya da bu hastalığa yakalanmış olanların kalp sağlığını korumaya yardımcı olur
  • Damar sertliği oluşumunun yavaşlatır
  • Trigliseritlerin kan düzeyini düşürür
  • Kalp hastalıklarında "kötü kolesterol"ün (LDL) düşürüp, "iyi kolesterol"ün (HDL) artırır
  • Kalp krizi sonrası felç, ikinci bir kalp krizi ya da ölüm riskinin azaltır.

SNC10716

Malzemeler

  • 2 kutu, ya da 4 dilim somon balığı
  • 1 tatlı kaşığı toz zencefil
  • 2 diş sarımsak
  • 1,5 yemek kaşığı tereyağı
  • 1,5 yemek kaşığı limon suyu
  • tuz ve karabiber

Yapılışı

Tereyağını ısıtın, üzerine zencefil, dövülmüş sarımsak, limon suyu, tuz ve karabiberi ekleyip 5 dk kadar pişirin. Bahsetmeden edemeyeceğim, ama sosdan yayılan sarımsak kokusu gerçekten çok baştan çıkarıcıydı.

Fırını önceden 200 derecede ısıtın, tepsiye yağlı kağıt serin, üzerine balıkları yerleştirin. Zencefilli sosu balıkların üzerine dökün ve tepsiyi fırına sürüp 20-25 dakika pişirin.

not: benim balıklar donmuş olduğu için, balıkları çözülmesini beklemeden pişirdim.

Basit ama bir o kadar da lezzetli, yanina da taze soğanlı, maydanozlu pilav...

Afiyet olsun !

1 Eylül 2008 Pazartesi

Hünkar Beğendi

Bu akşam Ramazan'ın ilk günü, ama sadece ilk olan bu değil aynı zamanda oğluşumun da ilk oruç tuttuğu gün. Dün akşam "yarın oruç tutacağım" dediğinde pek ciddiye almamıştım doğrusu, ama dediğini yaptı ve açıkcası bu kararlılığından çok etkilendim. Böyle bir deneyimi ilk defa yaşıyor olması ve sabır göstermesi beni o kadar duygulandırdı ki...iftara 1 saat kala mutfak masasının köşesine ilişmiş, elini şakağına dayamış melül melül iftar vaktini bekledi. Mutfaktan çorbanın kokusu yükseldikçe açlığını iyice hissetmeye başladı garibim...derken sofraya oturuldu, ezan okundu ve çatala alınan ilk lokma...bi baktım bizimkinin yüzünde güller açmış :)

Yarın oruç tutar mı bilmem ama bugünü hiç unutmayacağım.

Ramazanın bu ilk gününde mönümüzde ezo gelin çorba ve sulu köfte vardı. Aslında çok istediğim gibi hazırlanamadım, hem çorba hem de sulu köfte birlikte iyi giden bir ikili değil çünkü ikisi de sulu...iyi planlayamadım ama yarın için düğün çorbası ile börek yapacağım, muhtemelen patatesli yaparım böreği. Sonraki günler için henüz bir planım yok, aslında bizimkilerden de biraz istek parçaları gelse iyi olacak, bu konuda hiiiç yardımcı olmuyorlar. Sadece kek ve tatlı türlerinde isteklerini belirtirler o kadar, ama yemekle ilgili bir numara yok. Hal böyle olunca, neyseki mutfağa girmeyi ve birşeyler pişirmeyi seven ben, alırım bir elime kitabı veya dergiyi, diğer elime de kalemi haftalık mönümü planlarım. Pazar günü yine aynı manzara, oturdum masaya, aldım önüme bir iki dergi ve kitabı, başladım sayfaları çevirmeye, çorbalar, pilavlar, etli yemekler, zeytinyağlılar...ve sadece çıka çıka 2 günlük mönü çıktı, onda da kendi arşivimde bulunanlardan yararlandım çoğunlukla. Bugünkü soframda yer alan sulu köfte tarifimi daha önce yayınlamıştım, o nedenle bugün burada size geçen hafta içinde yapmış olduğum Hünkar Beğendiyi yayınlayacağım.

Bu vesileyle herkese hayırlı ve huzurlu ramazanlar dilerim.

SNC10704


Malzemeler

  • 450 gr kuzu kuşbaşı
  • 1 yemek kaşığı margarin
  • 1 adet domates, rendelenmiş
  • 1 çorba kaşığı domates sosu (tat'ın domates rendesini kullandım)
  • 1 adet soğan
  • 1 bardak su
  • 1 büyük bostan patlıcanı (400-500 gr)
  • yarım fincan un
  • 1,5 yemek kaşığı margarin
  • 2 kahve fincanı süt
  • 1/2 kahve fincanı rendelenmiş kaşarpeyniri


Yapılışı

Tencereye margarini koyup ısıtın ve etleri içine atıp kavurun. Pişen etleri tencereden alıp, tencereye bu sefer yemeklik doğranmış soğanları koyup kavurun. Ardından domates rendesini ve sosunu ekleyin. 1-2 taşım pişirdikten sonra peşine etleri ve suyu ilave edip (buharı çıktıktan sonraki süre) 25 dk kadar pişirin. Ben düdüklü tencerede pişirdim, normal bir tencerede bu süre daha uzun olabilir.

Etler bir tarafta pişe dursun. Patlıcanı, daha önceki dövmeç tarifimde yaptığım gibi közledim. Başka bir tencereye 1,5 yemek kaşığı margarini koyup eritin, buna unu ekleyin. Ocağın ısısını çok açmadan unu biraz kavurun. Sonra tencereyi ocaktan alın. Közlenmiş, kabukları soyulup içi çıkarılmış patlıcanı unlu karışıma ekleyip iyice karıştırın. Eğer patlıcanları içini çıkardıktan sonra bekletecekseniz üzerine biraz limon sıkın yoksa kararır. Karışımı orta hararetteki ocağın üstüne alın, patlıcan ve unu iyice karıştırın, içine tuzunu ekleyin, peşine sütü ağır ağır ilave edin. Koyu bir kıvama gelince kaşarı ekleyin ve karıştırın.

Geriye hazırladıklarınızı bir araya getirmesi kaldı. Servis tabağına önce patlıcanlı karışımı, üzerine de eti koyun.

İşte karşınızda Hünkar Beğendi...

Afiyet olsun !