29 Mart 2010 Pazartesi

Etli Sebze Yemeği

SNC10089
Bu tarifi Emeril Lagasse'nin programında görmüştüm ve seyrederken bile öyle imrenmiştim ki çok da haksız sayılmazmışım. Çok lezzetli bir yemek oldu. Bunu pişirmek için biraz zamanınızın olması gerekiyor. Bence bu, özellikle haftasonunda pişirilmesi gereken bir yemek. Rahat rahat keyifli keyifli hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler

  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 550 gr kuzu kuşbaşı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı kara biber
  • 1 çorba kaşığı tuzsuz tereyağı
  • 150 gr mantar, 4' e bölünmüş
  • 1 adet soğan, yemeklik doğranmış
  • 1 adet havuç, küp doğranmış
  • 1 adet kereviz sapı, doğranmış
  • 2 diş sarımsak, ince kıyılmış
  • 1,5 çorba kaşığı un
  • 1,5 su bardağı et suyu, ılık
  • 1,5 çorba kaşığı domates salçası
  • 2 çay kaşığı kurutulmuş kekik, tazesi de olur
  • 2 çay kaşığı kurutulmuş biberiye, tazesi de olur
  • 3 çay kaşığı *baharat karışımı
  • 2 adet patates, doğranmış
  • 1/2 su bardağı donmuş bezelye
  • 1 tatlı kaşığı maydanoz, ince kıyılmış

Yapılışı

Etleri tuz, karabiber ve baharat karışımları ile tadlandırıp bir kenarda bekletin. Derin ve kalın tabanlı bir tencereye iki çorba kaşığı zeytinyağını dökün ve orta ateşe alın. Etleri tencereye ekleyip, her tarafı kızarana kadar 2-3 dakika pişirin. Etleri tencereden çıkarıp,dinlendirin.

Tereyağı ve mantarları tencereye koyup, karıştırarak kızarana kadar pişirin. Peşine soğanları, havuç ve kerevizleri de ekleyip sote yapın. Soğanlar yumuşayana kadar 3 dakika kadar pişirin. Sarımsağı ekleyip 30 saniye daha pişirin. Sebzelerin üzerine un serpip karıştırarak 3 dakika daha pişirin. Et suyunu, domates salçasını, kekik, baharat(ihtiyaca göre), biberiye ve etleri ekleyip arada bir karıştırarak 1 saat pişirin. 1 saat sonra patatesleri ekleyip 15 dakika daha pişirin. Son olarak bezelye ve maydonozuda ekleyip bir 15 dakika kadar daha ateşte tutun ve sonra ocaktan alın.

*baharat karışımı:
1 1/2 çay kaşığı toz kırmızı biber
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı sarımsak tozu
1/2 çay kaşığı soğan tozu
1/2 çay kaşığı acı kırmızı biber
1/2 çay kaşığı kuru kekik otu (yani oregon, elinizde yoksa eklemeyin)
1/2 çay kaşığı kurumuş kekik

Yukarıdaki tüm baharatları karıştırıp öyle kullanıyorsunuz. Bu karışımın bir kısmı artacakatır, başka yemeklerde de kullanabilirsiniz.


Afiyet olsun !

28 Mart 2010 Pazar

Pancake / Pankek

SNC10170

Sadece Pazardan Pazara hazırlayabildiğim bir kahvaltılık. İster üzerine bal dökerek veya çikolata ezmesi sürerek afiyetle yeniyor. Ben bazen Basri'nin sandviçi gibi üst üste 3 tanesini bir arada bile hazırlayıp yiyorum.

Hazırlanışı krep tarifime çok benziyor ama bununkisine o pufidik görüntüsünü vermek için kabartma tozu kullanılıyor.
Tarifdeki miktarlarıyla, oranları bozmadan, oynayarak dilediğiniz adette çıkarabilirsiniz. Aşağıdaki ölçüler ile 6 adet, yaklaşık 10 cm çapında pankek çıkardım.

Malzemeler
  • 1 yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı un
  • 1 çorba kaşığı sıvıyağı
  • 1 çorba kaşığı şeker
  • 1/2 paket kabartma tozu
  • 2 çay kaşı vanilya
  • 1 çimdik tuz

Yapılışı

Önce yumurtayla şekeri mikserleyin. Ardından diğer kalan tüm malzemeleri ekleyip karıştırmaya devam edin.

Karışımdan küçük kepçe ile yapışmaz tavaya döküp kendinden yayılmasına izin verin. Orta ısıda pişirin, üzerinde delikcikler oluşunca spatula ile arkasını kontrol edin, kızarmaya başlamışsa hemen ters düz edin.

Aynı işlemleri hamurun geri kalanı için de tekrarlayıp pişirin.


Afiyet olsun !

Krem Brüle

SNC10188

Kesinlikle denemelisiniz. Eğer benim gibi krem brüle hayranı iseniz bunu kaçırmayın derim. Eski kitaplarımdan karıştırıp biraz kendime göre ufak tefek değişklikler ile super bir lezzet çıktı ortaya.
Daha önceden yaptığım Esmer Şekerli Krem Brüle de çok lezzetli oldu ama bence bunun yeri kalbimde birazcık daha özel bir yer aldı diyebilirim :)

Lafımı uzatmadan tarife geçiyorum, bu arada benim "cup" olarak belirtiğim ölçü 240 ml'lik bir su bardağıdır. Bir de bu ölçüler ile yaklaşık 6 küçük kasecik çıktı.

Malzemeler
  • 2 cup krema (200 ml kutularda olanlardan kullandım)
  • 1 tatlı kaşığı vanilya ekstresi (vanilya esansı kullanmayın, aynı şey değil, ekstreniz yoksa yerine aynı ölçüde vanilin kullanın)
  • 4 yumurta sarısı
  • 1/4 cup pudra şekeri
  • ve biraz da üzeri için toz şeker

Yapılışı

Fırını önceden 150 derecede ısıtın. Kremayı vanilya ekstresi ile küçük bir tencereye orta ateşte ısıtın, kaynamaya başladığında 1 dakika kadar karıştırarak ocakta tutup kenara alın. Eğer vanilin kullanıyorsanız o halde kremayı ısıttıktan sonra ekleyin ve ocaktan alın. Kenarda 20 dakika kadar bekletin.

Diğer tarafta yumurta sarıları ile pudra şekerini iyice beyazlaşana kadar mikserle çırpın.

Yumurtalı karışımı kenarda beklettiğiniz kremanın içine azar azar bir yandan da karıştırarak ekleyin. Tüm karışımı ekledikten sonra tekrar ocağa koyup orta ateşte koyulaşana kadar yani kaşığınızın sırtını kaplayacak bir kıvama gelinceye kadar pişirin.

Karışımı, fırına dayanıklı minik cam kaselere paylaştırın. Kaseleri çukur bir fırın tepsisinin içine yerleştirin ve tepsinin içini, kaselerin yarısına gelecek kadar sıcak su ile doldurup fırına sürün. Yaklaşık 20-25 dakika kadar pişirin. Fırından çıkardığınızda krem brüle kaselerini hafifçe salladığınzda içinde kıpırdıyor olabilir, ancak soğuduğunda sertleşiyor.

Krem brüleler soğuduğunda buzdolabına koyup yaklaşık 1 saat kadar bekletin.

Yemeden önce dolaptan çıkartın ve her birinin üzerine yaklaşık 1-2 çay kaşığı kadar şekeri serpiştirip üzerini kaplayın ve 2 dakika kadar bekletin. Kaseleri yinre çukur fırın tepsisine yerleştirin ve kaselerin etraflarına buz küpleri ile çevreleyin. Önceden ızgara konumunda ısıtılmış fırının üst refında yaklaşık 2-3 dakika kadar üzerleri kızarıncaya kadar bekletin. Ya da alev tabancasıyla üstlerini karamelize edinceye kadar şekerleri eritin.

Afiyet olsun !

18 Mart 2010 Perşembe

Profiterol Tarif 2

SNC10080

SNC10073

Tombişlerimi beğendiniz mi? Çok tatlılar değil mi?

Sadece görüntü olarak değil tadları da öyle. Ne zaman yapsam hiç şaşmayan bir tarif. Profiterol yapımı insanın gözünü korkutur, aslında korkuttuğu kadar da vardır, çünkü biraz el oyalıyıcıdır. Hele bi de hamurlarını beceremezsen saçını başını yol. Bu tarifi bulmadan önce çok denemelerim oldu. Hatta 2 kere üst üste pişirdiğim bile olmuştu. Saatlerce mutfakta didinip durmuştum, artık öyle ki yorgunluktan etraftaki eşyalar sanki bi gidip bi geliyodu.

İnsanın gözünü hırs bürüye görsün. Elinden pek birşey kurtulmuyor.
Vee benim de kurtulmadı, sonunda nurtopu gibi topişlerim oldu, hamurlarımın piştikten sonra neye benzediklerini görmek isterseniz buraya tıklayın.

Buna Tarif 2 dedim çünkü farklı bir krema kullandığım bi tarif daha var, aslında o kremayı eklerlerimi yaparken kullanmıştım, o kremayla da yapıp Tarif 3 diye yayınlıyacağım. O da nefis. Diyeceksiniz ki 2 si var 3'ü var hani 1'i? Onu daha önce Profiterol adı altında yayınlamıştım. Onun da hamur tarifi farklı. Ama onu boşverin, bu yaptığım yeni jenerasyon, daha güzel :)

Bu tarifi 56. PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİNE ev sahipliği yapan sevgili Lezizce 'ye gönderiyorum.

Şimdi geçelim bu güzelim profiterolü nasıl yaptığımı anlatmaya...

Ha bu arada ölçü olarak ekmek makinemden çıkan ölçü bardağımı kullandım bu tarif için, yani 240 ml'lik bir su bardağı.

Malzemeler

  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı su
  • 55 gr tereyağı, tuzsuz
  • 1/2 çay kaşığı tuz
  • 3-4 yumurta


Yapılışı

Tencereye su, tereyağı ve tuzu koyup kaynatın. Kaynattıktan sonra ocaktan alıp unu ekleyin ve spatula ile hızlı hızlı karıştırın. İyice karıştırdıktan sonra, ocağa alıp orta ısıda 5 dakika karıştırarak pişirin. Hamuru ocaktan alıp karıştırma kabına aktarın. 5 dakika soğumasını bekledikten sonra yumurtaların birini ekleyip hamur yoğurma mikseri ile veya spatula ile karıştırın, sonra ikincisini ekleyip karıştırın, ve sonra 3'sünü ekleyip karıştırın, eğer hamurunuz pürüzsüz ve hafif parlak ve birazcık da akışkan bir kıvama geldiyse 4. sünü eklemeyin. İhtiyaca göre dördüncü yumurta ilave edilmelidir aksi takdirde hamur çok yumuşak olup tepside kendini bırakıyor. Ben 4 yumurtayı da kullandım.

Hamur sıkma torbasına geniş ağızı duyu ekleyin. Hamuru, hamur sıkma torbasına aktarın ve aralarında yaklaşık 3cm aralıklar bırakarak, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 3 cm çapında topcuklar sıkın. Unutmayın hamur pişince 2 misli kabarıyor. Bu arada öneli olan bu işlemleri hızlı yapmak, hamuru çok bekletmeyin.

Önceden 190 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 30-35 dakika üzerleri kızarana kadar pişirin. Ve pişme süresi bittikten sonra, fırının kapağını açmadan, içerde 20 dakika kadar beklettim.

Kreması için;

  • 5 su bardağı süt
  • 6 yemek kaşığı un
  • 12 yemek kaşığı şeker
  • 2 paket vanilya
  • 2 paket krem şanti
  • 1 su bardağı soğuk süt


Çikolata sosu için;

  • 7 çorba kaşığı şeker
  • 3 çorba kaşığı kako
  • 1 çorba kaşığı nışasta
  • 2,5 su bardağı süt
  • 100 gr bitter çikolata, parçalanmış

Yapılışı

Kreması için, vanilya hariç tüm malzemeleri karıştırıp pişirin. Ilınınca vanilyayı ekleyip soğutun. Krem şantileri sütle çırpıp, soğumuş kremayı katıp iyice karıştırın. Topları dilerseniz delerek, bir krema sıkacağı yardımıyla, dilerseniz de keserek bu krema ile doldurun.

Sosu için, tüm malzemeleri çikolata dahil birlikte pişirin ve soğuması için bekleyin. Ben sosu servisten 2-3 saat önce döküyorum. Korkmayın hamur yumuşamıyor.

Afiyet olsun !

16 Mart 2010 Salı

Avokadolu Enginar

SNC10063

Bu sağlıklı lezzeti, bu ayki Ye # 53 etkinliğine ev sahipliği yapan sevgili Lama Mutfakta 'ya gönderiyorum.
Tarifini arkadaşımdan öğrendiğim bu sağlıklı yemek, hem lezzetli hem hafif hem de enginar severlerin midelerine bayram ettiren cinsten. Tabii sadece enginar sever değil avokado sever de olmak gerekiyor. Tüm bu severler bir arada olunca, eh bizlere de yemeğin keyfini çıkartmak kalıyor.
Tanrı ne güzel nimetler yaratmış değil mi? Şu enginar denen zerzevat ne muhteşem bir yiyecektir, yani benim onunla aramda böyle bir aşk var işte :) Hele 2 ay sonra bu aşkım hepten kabaracak. İlik gibi enginarlar tezgahların üzerlerinde yerlerini alacak. Artık kendisi ile sık sık birlikte takılırız :)
Hiç unutmam 2 sene önce bir 1 Mayıs günüydü, o gün işe gitmeye çalışmıştım, ama yolda en uzun zaman geçirdiğim gün olmuştu, zaten gidememiş, ve 5 saat sonra pes edip, ne kadar sabırlı bir kadın olduğumu da tescil ettirdikten sonra eve geri dönmüştüm. Ve o gün, o moral bozukluğumu ve de o sinir bozukluğumu ve de karın açlığımı, yolda gelirken aldığım enginarlarla kendime bi güzel Enginar Haşlama yaparaktan tedavi etmiştim.
Tabii o günden çıkardığım 2 ders olmuştu, birincisi 1 Mayıs gününde sokağa çıkılmayacak (Tanrıya şükür ki artık tatil oldu) ikincisi de arabanın torpido gözünde bu gibi acil durumlar için yiyecek içecek bulundurulacak. Şimdi arabamın torpido gözünü bi açın bakın. Açtığınız anda bilumum atıştırma, kuruyemiş ve şekerleme türü ve türevleri dışarı fırlayacaktır. Ama torpido gözü sadece acil durumlarda açılmak üzere programlanmıştır :) Yoksa bir dadanıldı mı tehlike arz edebilir, gereksiz kilolar almak istemeyiz di mi...
İstanbul'da yaşıyorsanız her an herşeye hazır olmalısınız, her yerde bir acil durum çantanız olmalı.

Bu kadar uzun cümleler kurduktan sonra tarifin de uzun olacağını sanmayın, kısa ve pratik bir tarif. Zaten ben de o yüzden lafı uzattım da uzattım, yerim bol çünkü :) he he...tamam kestiiiim ve işte tariff:


Malzemeler
  • 6 adet enginar
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 2 tatlı kaşığı tozşeker
  • 1 bütün soğan, doğranmadan kullanılacak
  • 1/2 limonun suyu
  • 1 su bardağı su
  • 2 avokada
  • 1 portakalın suyu

Yapılışı

Enginarları yayvan bir tencereye dizelim. Bir bardak suya şeker, tuz, zeytinyağı ve limon suyunu katıp, iyice karıştıralım. Bu karışımı enginarların üzerine dökelim. Bütün soğanı da enginarların arasına koyalım. Soğan burada yardımcı oyuncu rolünde, sadece tat vermek için bulunuyor kendileri. Enginarlar pişince aralarından ayrılmak zorunda kalacak.

Tencereyi ocağa koyun, önce harlı ateşte, suyu kaynamaya başlayınca, altını iyice kısıp yaklaşık bi 40-45 dk kadar pişirelim.

Piştikten sonra altını kapatıp soğumaya bırakalım.

Avokadoların kabuklarını soyup çekirdeğini çıkartın ve küp küp doğrayın. Portakal suyu ile harmanlayıp enginarların üzerine yerleştirin.

Süs için enginarların üzerlerine birer dereotu dalı yerleştirin.

Yemek bir gece öncesinden yapıldığı için avokadolar biraz karardı, demek ki bu yemeği hazırlarken sadece enginarlar 1 gün veya 2 gün öncesinden pişirilip hazırda bekletilebilir, ne zaman yenecek o zaman avokadolar hazırlanıp üzerlerine yerleştirilmeli.

Afiyet olsun !

14 Mart 2010 Pazar

http://ayseminmutfagi.blogspot.com/ adresinin sahibi sevgili Ayşem bloğumu bu ödüle layık görmüş, kendisini buradan sevgilerimi gönderiyor ve çok teşekkür ediyorum.

Ayrıca bu başarıda katkısı olan ailemin, özellikle her yayınladığım sayfama eleştiri getirerek beni doğru yönlendiren oğluşuma, saatlerce bilgisayarımın başından ayrılmama kızsa da yine de bana destek olan eşime ve yayınladığım yemekleri deneyip bana.....he he :)) dün akşam Oscar törenini izledim de...belli oluyor di mi, ben de birden havalara girdim, hep böyle yaparlar ya hani...sırayla herkese teşekkür ederler. Ben onların yerinde olsam heyecandan dizlerim titrer kendi adımı bile unuturum, onlar maşallah, bir yandan ağlıyorlar, bir yandan da herkesin adını sayıyorlar, ya da bunlar da rollerinin bir parçası mıdır nedir? Hayretler içerisindeyim. A neyse kusura bakmayın, hep bu konuya değinmek istemişimdir de yeri gelmişken 2 kelam edeyim dedim. Hemen ödülle ilgili konuya geri dönüyorum...

Bu ödülün bazı kuralları var. Bunlardan birincisi "Sizi ödüllendirene teşekkür edin" ve "Sizi ödüllendirenin linkini yayınlayın" ki biraz önce her ikisini de yerine getirmiş oldum.

Diğer şartları ise;

-Ödülün logosunu yayınlayın.
-7 yaratıcı blogger ödüllendirin ve linklerini yayınlayın.
-Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
-Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın..


7 kişiyi seçmek beni çok uğraştırdı çünkü bu seçimi yapmam çok zor, ama bu zinciri bozmamak adına, 7 kişi seçtim. Bir de zaten birçoğunuz bu ödülü çoktan almış bile...

http://www.yemekbiz.blogspot.com/
http://gulizar1982.blogspot.com/
http://aslininmutfagi.blogspot.com/
http://narince-narince.blogspot.com/
http://kakaolupasta.blogspot.com/
http://pelincelezzetler.blogspot.com/
http://birdilimbirtutam.blogspot.com/


Ben aslında bu ödülü tüm dostlarıma gönderiyorum.....

Kendim hakkındaki 7 ilginç şeyler ise:

1- Tam bir yemek kitabı ve dergisi tutkunu olduğum için, bana ait olan hiçbir kitabı ve dergiyi ödünç veremem, çok israr edilirse yenisini alır hediye ederim ama benimkini "cık" veremem.

2- Ertesi sabah uçakla seyahat edeceksem, saati duymaz uçağı kaçırırım korkusuyla sabaha kadar uyanık kalırım, hatta alanda da uçuş saatimden mutlaka 2.5 saat öncesinden olurum.

3- Kimsenin benden böyle bir beklentisi olmadığı halde herşeye yetişmeye çalışır, her konuda en doğrusunu ve düzgününü yapmaya çalışırım ama sonunda bu beni o kadar çok yorar ki bu yüzden zaman zaman bunalıma girerim.

4- Değer verdiğim kişilere tüm sevgimi ve desteğimi veririm, ama beni kullandıklarını veya duygusal anlamda yormaya başladıklarını gördüğümde ilişkimi keserim, ve hiçbir zaman da eskisi gibi olmaz.

5- Evin mutfak alışverişini hep ben yaparım, eşime neden hep alışverişi ben yapıyorum diye söylenirim, adamcağız alışveriş etmek istediği zaman ise kızıp sen karışma ben yapıcam derim :)

6- Yine uçak ile ilgili başka bir takıntım ise cep telefonu ile ilgili. Uçağa binmeden telefonumu kapatırım, uçağa bindikten sonra da, kapattığımı bile bile en az 3-4 kere daha kapalı mı diye çantamdan çıkarıp çıkarıp bakarım.

7- Evde ne zaman temizliğe kalkışsam, en ince ayrıntılara girer, yorulur sıkılır ve sonra da bunalır kısa keserim.

Daha sayabilirdim aslında ama sizi daha fazla bayıltmak istemedim :))

13 Mart 2010 Cumartesi

Karides Güveç

SNC10017

Elimden geldiğince haftada en az bir kere balık pişirmeye çalışıyorum, tabii bu sıklık 2 veya 3 olsa ne güzel olurdu, ama evdekiler 2 den sonra "yine mi balııık" diye ses çıkarıyorlar, oysa ben 4 kere de olsa yerim. Onlar benim kadar sık yemekten hoşlanmadığı için, ben de kendime yiyebileceğim zaman dilimleri çıkarıyorum. Haftada 2 kere iş yerine kendi yaptığım koca bir tas ton balıklı salatamı götürüyorum. İşlerim yoğun olduğunda yemeğe çıkmadan ofiste yemeği geçiştirmek zaman kazandırabiliyor. Bunu yaparken de keyifli bir şekilde güzel bir salata yiyerek yapmak da motivasyon sağlıyor. Böylece balık da yemiş oluyorum.

Anlaşıldığı üzere bugün itibariyle mutfağıma girmiş bulunmaktayım. Ama doktorcuğumun nasihatlarını de kulak ardı etmeden çok hafiiif bir geçiş yaparaktan. Öyle çok ayakta kalmadan, yarı oturup yarı kalkarak vaziyette.

Sabah erkenden kalkıp oğluşu dersaneye bıraktıktan sonra eve dönerken yolu biraz uzatıp balıkçıların bulunduğu sahile doğru uzandım. Sabahın erken saati olduğu için daha balıkları yeni gelmiş, süsleye püslüye tezgahlarına yerleştiriyorlardı. Tek tek balıklara göz gezdirdikten sonra, hangilerinin daha güzel olduğuna, veya onların diliyle bana "yarar" olduğuna karar veremeyip tabii yine her zamanki gibi onlara danıştım. "Abla bu sana yaramaz bak bunlar çok güzel" dediklerinden aldıktan sonra, "bak abla karideslerim de çok iyi sakın kaçırma" demesi üzerine, ızgara balığımın yanında ortaya da karides güveç koyduğumu hala edip dayamayıp "eh hadi ver bir kase" diyiverdim. Sağolsun kabuklarını ayıklayıp hazırladı. Bana sadece sırtlarındakı siyah kısımlarını (bağırsağı) temizlemek kaldı. O iş de bayağı bir el oyalıyor hani. Ama zahmetli olmasına rağmen temizlemeden ne yerim ne de yedirtirim. Hatta donmuşları bile temizlerim.
SNC10021
Her zamanki yaptığım usülde pişirdim karıdeslerimi ve de her zamanki gibi çok lezzetli oldular. Eğer karidesler güzelse, bu tarif hiç şaşmıyor.

Eğer taze ekmeğiniz de varsa suyuna bana bana, deymeyin keyfinize...

Lafı kısa kesip, tarife geçiyorum.

Malzemeler

  • 1 kase karides (yaklaşık1/2 kg olabilir)
  • 4 olgun domates, küp doğranmış
  • 1 çorba kaşığı tepeleme domates rendesi (renk katması için, hazır satılanlardan kullanıyorum)
  • 1 küçük soğan, ince yemeklik doğranmış
  • 2 diş sarımsak, kıyılmış
  • 1 sivri biber, halka doğranmış
  • 1 tepeleme yemek kaşığı tereyağı
  • 1/2 su bardağı beyaz şarap
  • 1 adet defne yaprağı
  • tuz, karabiber
  • 1/2 su bardağı kaşar peynir rendesi (üzeri için)
  • 1 çay kaşığı dolusu kırmızı pul biber (üzeri için)

Yapılışı

Karideslerin sırtlarını boydan boya bıçakla çizip siyah bağırsağını çıkartıp yıkayın ve kağıt havlu üzerine alıp kurumaya bırakın.

Tencereye tereyağını koyup ısıtın. Soğanları, sarımsakları, biberi ve karidesleri atıp kavurmaya başlayın. 1-2 dakika kavurduktan sonra beyaz şarabı, tuzu, karabiberi ve defne yaprağını da katıp, 1-2 dakika daha kavurun. Tenceredeki şarap miktarının yarı yarıya azalması lazım. Domatesler ile domates rendesini ekleyin ve tencerenin kapağını kapatıp, ateşi ortanın altına indirip 5 dakika kadar pişirin.

Yemeğin biraz sulu kalması lazım, yoksa kupkuru kalır, çünkü daha fırında da pişecek.

Piştikten sonra yemeği güveç kabına aktarıp üzerine rendelenmiş kaşarı serpiştirin. Peynirin üstüne de pul biberleri serpiştirin. Önceden 200 derecede ısınmış fırında yaklaşık 15-20 dakika kadar, peynirler eriyip üzeri kızarana kadar pişrin.

Afiyet olsun !

11 Mart 2010 Perşembe

Kremalı Brüksel Lahanası

SNC10299

Sebzelerle başlamışken sebzelerle devam edelim dedim. Arada sıkışıp kalmış bir foto ve işte Kremalı Brüksel Lahanalarım yayında....Tarifini Cafe Fernando'da Cenk'te görmüştüm. O da "All About Braising" kıtabından uyarlamış. Sevgili Cenk kitabı o kadar methetmişti ki, biraz araştırınca çok beğenilen bir kitap olduğunu gördüm ve bir arkadaşımdan rica ettim getirdi. İleriki günlerde, kitaptan birkaç tarif daha yayınlayacağım.

Neyse kitaptan sonra bahsederim, çok geç oldu çünkü ve de çok yorgunum. Tarif yayınlamadan yatmama uğruna, neredeyse bir gözüm kapalı vaziyette cümlelerimi saçmalamadan yazmaya çalışıyorum. Saçmalamadan diyorum çünkü uykum geldiğinde, uykusuzluktan transa mı geçiyorum nedir, farklı cümleler kuruyorum. Sanki içimdeki başka biri kendi hikayesini falan yazıyo :) İçimdeki beni ele geçirmeden bir an önce anlatımımı bitireyim bari :)

Evet gelelim Brüksel Lahanasının faydasına...sebze olduğuna göre mutlaka vardır bir faydası ama asıl diyeceğim bu tarif gerçekten lezzetli oluyor, hani bu sebzeyi sevmeyeni bile yedirtir gerçekten.

Malzemeler

  • 500 gram Brüksel lahanası
  • 1 çorba kaşığı tepeleme tereyağı
  • 1/2 limonun suyu
  • 1/4 su bardağı krema
  • 1/2 su bardağı tam yağlı süt
  • 1/4 su bardağı sebze suyu (ben su kullandım)
  • Tuz ve karabiber


Yapılışı

Brüksel lahanalarını yıkayıp ortadan ikiye kesin ve kağıt havlu üzerine yayıp kurumalarını sağlayın.

Yayvan bir tencerede teryağını ısıtıp lahanaları içine atıp orta ateşte karıştırarak kavurun.

Lahanalar kahverengileşmeye başlayınca, ateşi kısıp krema, süt, su, tuz ve karabiberini ekleyin ve tencerenin kapağını kapatıp lahanalar yumuşacıncaya kadar pişirin. Dikkat edin, yanmalarına izin vermeyin. Arada sık sık kontrol edin.

Lahanaları süzerek tencereden alın. Tencerede kalan sosun üzerine limon suyunu sıkıp tekrar ateşe oturtun. 1-2 taşım kaynattıktan sonra koyulaşan sosun tuzunu biberini ekleyip lahanaların üzerine gezdirin..


Afiyet olsun !

10 Mart 2010 Çarşamba

Zeytinyağlı Pırasa

SNC10220

Zeytinyağlı pırasa...değişik birşey değil, bildik bir tarif, hatta, belki çoğunuzun da çok sevmediği bi sebze, en azından benim çocuklukta fellik fellik kaçtığım bir yemekti. Ben önde, annem arkada, annemim elinde bir kaşık, kaşığın içinde ise küçük bir lokma pırasa...Ne zaman pırasa pişse, bizim evde bu manzara tekrarlanırdı. Annemin: "Hadi yavrum, gel annecim, bak çok faydalı, bari bi kaşık ye kızııım" sözlerini hala duyar gibi oluyorum. Bunun gibi vardı öyle taktığım 1-2 sebze. Haa bir de bezelye vardı, onu da sevmezdim, daha doğrusu yiyemezdim, nedense bezelyenin dışındaki zar boğazıma takılırdı...mesela maydanoz, hele onu uzuuun bir süre yiyemedim. Şu son 5 senedir yemeğe başladım maydanozu...Ama şimdi....gelin görün kü herşeyi çok seviyorum, ayırt ettiğim pek bişi yok gibi, ha belki Fransızların "escargot" dedikleri salyangozu yiyemem ama, işte o kadar yani, ikinci bir şey gelmiyor aklıma. Aslında salyangozu da hayatımda hiç tatmadım, belki tatsam sevecem ama görüntüsü beni hiiiç yanına yaklaştırmıyor, ııyy, varsın o da eksik kalsın.
Ay neyse canım, bu muhabbet beni pek açmadı. Konuyu hemen değiştirmek istiyorum, nerden nerelere geldim ayol. Kışt! çık aklımdan çık! salyangoz malyangoz düşünmek istemiyorum. Ben daha çok kekleer, börekleer, pudingleeer, kremalı pastalaaar...efendime söyliyeyim kurabiyeleeer, işte ben bunları düşünmek istiyorum.

Bu arada, geçen hafta içinde, evde, oturduğum yerden, çok hafif ve lezzetli olduğunu tahmin ettiğim güzel tarifler buldum. Bu hafta sonu mutfağıma girip teker teker onları denemek istiyorum.
Artık kurdela ile bi açılış töreni yaparlar bana herhalde. Özledim ayol mutfağımı. Özlemimi giderdikten sonra hemen işe koyulurum artıkın. Daha önümde tarif hazırlayacağım 2 tane etkinlik var, bu sefer kesin tarif göndereceğim. Hep böyle sözler veriyorum kendi kendime ama bi türlü sonuçlandıramıyorum.
Neyse hele bi hafta sonu gelsin bakarız. Şimdilik şu zeytinyağlımın tarifini vereyim.

Malzemeler
  • 1/2 kg pırasa
  • 1 havuç, halka keşilmiş
  • 1 sivri biber, çekirdeği temizlenip doğranmış
  • 1 adet soğan, yemeklik doğranmış
  • 1 diş sarımsak, ince doğranmış
  • 4 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 1 çorba kaşığı pirinç, yıkanmış süzülmüş
  • tuz
  • 1/2 su bardağı su, ılık

Yapılışı

Pırasayı yıkayıp kurulayın ve halka halka doğrayın. Diğer tüm sebzeler ile birlikte pırasayı bir tencereye koyup üzerine yağı gezdirip, 1/2 su bardağı da ılık suyu koyup pişirmeye başlayın.

Sebzeler yumuşamaya başlayınca pirinçleri ilave edin ve pişirmeye devam edin.

Arada bir sebzelerin pişip pişmediğini kontrol edin. Ocaktan almadan evvel tuzunu da koyup bir 5 dakika daha pişirin. Piştikten sonra ister ılık ister soğuk, üzerine biraz limon suyu gezdirip servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun !

8 Mart 2010 Pazartesi

Mermer Kek

SNC10012

Öncelikle tün kadın dostlarımın "Dünya Kadınlar Günü" nü kutluyor ve bu güzel keki armağan ediyorum. Ağzının tadı hiiiiç eksik olmasın.

SNC10028

Bu keki yaparken acaba gıda boyası katıyorum diye evdekiler yememezlik eder mi diye çok tereddüt etmiştim, çünkü daha evvel renkli beze yaptığım için beni eleştirmişlerdi, yok efendim suni duruyormuş da ne gerek varmışta falandı filandı... Ama buna bayıldılar. Tadı çok güzel oldu. Ben de bu arada, farkettiğiniz üzere yılmadan olayın üzerine gitmeye bayılıyorum. Canım onlar yerken mutlu olsun, ben de yaparken. Hep aynı tarz şeyleri yapmak istememek suç mu?
Yemek pişirirken biraz fantezi yapmayı seviyorum :))

Lafı fazla uzatmadan tarifime geçmek istiyorum. Ha bu arada bi baktım da arşivdeki tariflerin tükenmek üzere, 1-2 klasik tarifim kalmış, zeytinyağlı pırasydı falan filan, e bunu da herkes biliyo zaten, bayıltmıyayım kimseyi diye düşünüyorum ama kendime verdiğim; her gün 1 adet tarif yayınlama sözünü de tutmak istiyorum....neyse bilemedim. Henüz yemek yapmaya başlamadım. Biraz daha dinlenmece, belki hafta sonu yaparım. Du bakalım...

Evet bu sefer işte tarif;

Malzemeler

  • 250 gr tereyağı, yumaşamış
  • 1+1/4 su bardağı pudra şekeri
  • 1 tatlı kaşığı *vanilya ekstresi veya şekerli vanilin
  • 4 yumurta
  • 2+1/4 su bardağı un
  • 2+1/4 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1 su bardağı süt
  • pembe gıda boyası
  • 1/4 su bardağı kakao
  • 2 yemek kaşığı pudra şekeri ve 1 yemek kaşığı süt (ekstradan)

Yapılışı

Fırını önceden 160 derecede ısıtın.

Tereyağı, şeker ve vanilyayı kremamsı bir kıvam alana kadar mikserle karıştırın. Çırpma işlemi devam ederken yumurtaları teker teker ilave edin. Yumurtları karışıma iyice yedirdikten sonra un ve kabartma tozunu ilave edin, 1-2 karıştırdıktan sonra peşinden sütü de ekleyin.

Karışımı 3'e bölüp ayrı ayrı çukur kaplara aktarın. Birinin içine bir miktar pembe gıda boyası damlatıp çırpma teli ile karıştırın. Diğerine kakao, ekstra süt ve ektra pudra şekerini ilave edip çırpın. Sonuncusu sade kalacak.

Yaklaşık 25 cm çapında şekilli bir kek kalıbınız varsa, içini yağlayın. Ve sırasıyla önce pembe, sonra kakaolu ve son olarak da sade karışımı içine dökün. Sonra bir bıçağı karışımın içine daldırıp içinde gırdap misalı birkaç sefer içinde döndürün. Ben 2 tur atmışım o yüzden mermer havası az oldu. Siz biraz daha fazla tur atabilirsiniz, aman çok da abartmatın renkler birbirine iyice karışıp kaynamasın.

Kalıbınızı fırına sürüp yaklaşık 50-55 dakika kadar pişirin. Ben silikon kalıbımda yaptım ve 50 dakikada pişti. Ama her fırının gücü farklı olabilir, son 10 dakikaya girince mutlak kürdan testi yapın derim.

Kekiniz piştikten sonra hemen çıkartıp tel ızgara üzerine çıkartın. Ama kelepçeli bir kalıp ile yaptıysanız, çizmez bir cisim ile kek ile kalıp arasında dolaştırın, böylece kekiniz yapışmadan çıkacaktır.

Kekiniz soğuduktan sonra üstünün sosu için 1+1/2 su bardağı pudra şekeri ile 2 yemek kaşığı suyu karıştırıp hemen kekinizin üzerine dökün.

not: Vanilya ekstresi yerine vanilya esansı kullanmayın, tadını acılaştırabilir.

İşte bu kadar, afiyet olsun !

7 Mart 2010 Pazar

Otlu Ekmek

SNC10228

Son zamanlarda evde ekmek yapmaya bayağı bir alışmıştık. Akşamdan kurup sabah kalktığımızda mis gibi ekmek kokusu ile kalkıyorduk. Malum durumdan ötürü ara verdiydik ama yakında tekrar başlayacağım inşallah. Çünkü dışarıdan alınan ekmekler çok içinme sinmiyor. Kendim yaptığım zaman hem içinde ne olduğunu biliyorum hem de kimse ellemeden tertemiz kendi ellerinizle hazırlayıp sıhhi bir şekilde ekmek yemiş oluyorsunuz. Steril hastası değilim, fazla steril olmak ve normal yaşam koşullarından çok da soyutlanmayı sevmem ama ekmek bu anlamda çok özel geliyor bana. Pişirmeden ve başka bi işlemden geçirmeden direkt yediğimiz için bunun midemize temiz bir şekilde inmesi bana zorunlu gibi geliyor.

Daha önceden yapmış olduğum bu tarifi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Tarifte ekmek unu diye belirtilmişti ama ben normal un kullandım, istenirse piyasadaki sade ekmek unu kullanılabilir. Gluteniniz yoksa kullanmanız mecburi değil. Ben un malzemeleri satan bir firmadan almıştım.

ölçülerin açıklamaları:
1 cup = 240 ml'lık su bardağı
1 tbs = 1 yemek kaşığı
1 tsp = 1 tatlı kaşığı

Malzemeler
  • 1 1/8 cup su
  • 1 1/2 tbs fındık yağı veya zeytinyağı
  • 3 cup ekmek unu
  • 1 tbs şeker
  • 1 tbs gluten
  • 1 1/2 tsp tuz
  • 1 tsp kurutulmuş mercanköşk
  • 1 tsp kurutulmuş fesleğen
  • 1 tsp kurutulmuş tarhun
  • 2 tsp instant maya

Yapılışı

Malzemeleri, makinenizin kullanma klavuzunda belirtilen sıra ile ekmek haznenize koyun. Genelde yukarıda verdiğim sırayı takip eder. Burada önemli iki nokta da şudur; 1- unu sıvı malzemenin üzerini örtecek şekilde yayarak koymaktır, 2- en üste koyduğunuz maya su ile temas halinde olmamalıdır.

Makinenizin kapağını kapatın, ayarını orta ve yüksek kabuk ayarına getirin ve temel ekmek programında küçük somon olarak ayarlayıp başla düğmesine basın.

Pişirme sürecinin sonunda, ekmeği hazneden hemen çıkartıp bir tel ızgara üzerine aktarıp soğumaya bırakın. Kesmeden önce oda ısısına gelmesini bekleyin.

Afiyet olsun !

6 Mart 2010 Cumartesi

Özgürüüüüm

Evvvet sonunda özgürüüüm :)

Sonunda günlerdir sabırla beklediğim özgürlüğüme kavuştum. Değnekleri attım bugün.
İnsanın acısı neredeyse canı orada atıyor gerçekten. Çok zormuş , Allah kimseyi elden ayaktan düşürmesin. Ama tabii değnekleri atmış olmam bir anda eski sağlığıma kavuştum anlamına da gelmiyor, doktor çok fazla yürüyüp koşturmayacaksın dedi, 3 hafta sonra emar sonucuna göre tekrar bir kontrole gireceğim. Neyse, çoğu gitti azı kaldı.

En azından şuna çok seviniyorum; oturduğum yerden bloğumla ilgilenme fırsatım oldu, hem de şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde. Daha önce tanışma fırsatım olmayan yeni dostlar edindim ve de arşivde sırasını bekleyen, gün ışığı görmemiş birçok tarifimi de teker teker yayınlama imkanım oldu. Ki bunlardan birisi daha, aşağıda, sayfamda yerini buldu. Tabii böyle bir ivme kazanmışken bu hızımı ve enerjimi düşürmemem lazım. Artık nasıl yaparım bilmiyorum :)

Fındıklı Brownie

SNC10324
Yine aylar önce yapıp da paylaşmadığım Gamze Bursa'ya ait bi tarif. Ani bir misafiriniz geleceği zaman hemen hazırlayıp ılık ılık önlerine sunabilirsiniz. E bi de buzluğunuzda vanilyalı dondurmanız varsa, yanına da bir top koynuzu mu değmeyin keyfiniz...

Malzemeler
  • 2 adet 80 gr lık bitter çikolata, iri kırılmış
  • 80 gr tereyağı
  • 40 gr margarin
  • 2 yumurta, çırpılmış
  • 1 su bardağından 1 parmak eksik tozşeker
  • 1 su bardağından 2 parmak eksik un
  • 1/2 su bardağı fındık, iri doğranmış
  • 21x21 cm kare cam fırın kabı, isterseniz yuvarlak da olur


Yapılışı

Fırını önceden 180 derecede ısıtın.


Çikolata ve margarini çukur cam bir kaseye koyup ben mari usulu eritin (yani ikisininin bulunduğu cam kaseyi, içi kaynayan su dolu bir tencereye oturtup buhar ısısıyla eritin, ama cam kaseye su değmeyecek). Kaseyi sudan çıkartın ve sırasıyla yumurta, şeker ve unu ilave edin. Mikserle 20-30 saniye kadar çırpın. Fındıkları ilave edip çok az daha karıştırın ve kalıba dökün.

Yaklaşık 20 dakika kadar pişirin. İçi biraz ıslak kalmalı, onun için üstü kabuk bağlayacak kadar çok pişirmeyin.




Afiyet olsun !

5 Mart 2010 Cuma

Çikolatalı Lokma Kurabiye

SNC10234

Yine arşivimden bir tarifle burdayım işte. He he :)) durumuma üzülüyodum falan ama bu eve kapanma işi buna yaradı. Ne kadar birikmiş tarifim varsa hepsini yayınlayıp arşiv raflarımı temizliyorum. Allahtan sakatlanan yer kolum falan değil... yoksa bunu da yapamayacaktım.

Tarifimi, bu ayki konusu "Kurabiyeler" olan Tuz Biber dergisine gönderiyorum.

Bu arada geçmiş olsun dileklerini gönderen herkese tekrar çok teşekkür ediyorum.

Tarifime gelince;

not: eğer elinizde (1 ve 1/4 ve de 1/8) teaspoon ve (1) tablespoon ölçüleri varsa, aşağıda bahsettiğim yemek kaşığı için tbs ölçüsünü, tatlı kaşığı ölçüleri için ise tsp ölçülerini kullanabilirsiniz.

Malzemeler

  • 150 gr un
  • 2 yemek kaşığı kakao
  • 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
  • 1/4 tatlı kaşığı tarçın
  • 1/8 tatlı kaşığı tuz
  • 125 gr tereyağı, yumuşamış
  • 100 gr toz şekere
  • 1 adet yumurta sarısı, iri boy
  • 60 gr bitter çikolata, iri doğranmış

Yapılışı

Fırını önceden 180 derecede ısıtın. Tarfiten yaklaşık 20-25 adet kadar kurabiye çıkıyor o nedenle 2 tepsiyi aynı anda fırına koyabiliyorsanız 2 tepsi hazırlayıp, ikisine de yağlı kağıt serin. Yoksa sırayla pişirirsiniz.

Öncelikle kuru malzemeler olan un, kakao, kabartma tozu, tarçın ve tuzu bir kapta karıştırın. Diğer tarafta daha derin bir kapta şeker ile tereyağını krema kıvamına gelene kadar yüksek hızda iyice mikserleyin. Ardından tereyağlı karışıma yumurta sarısını da ilave edip düşük hızda çırpmaya devam edin. İyice karıştıysa içine kuru malzemeleri de katıştırıp son olarak hepsini güzelce harmanlayıp karıştırın.

Hazırlanan hamurdan ister kaşıkla ister orta boy bir dondurma kepçesiyle, parçalar alıp yağlı kağıt üzerine 2-3 cm lik aralıklar bırakarak dizin.

Her fırının pişirme gücü farklılık gösterebilir, benimki 13 dakikada pişirdi. Siz 10. dakikadan sonra fırınınızı yakın takibe alın ve eğer kurabiyelerin yanları sertleştiyse fırından çıkarıp tel ızgara üzerine alıp soğumaya bırakın. Kurabiyeler soğudukça sertleşiyorlar.

Kenarda bekleyen çikolatalarımızı da benmari usulü (kaynayan su dolu tencere üzerine oturttuğunuz bir kabın içinde) eritin ve kurabiyelerin üzerinde gezdirerek süsleyin. Çikolatayı ne kadar ince bir hat gibi gezdirirseniz daha güzel durur, ben biraz kalın tutmuşum. Kalın tuttuğum için her kurabiye alışımda elime çikolata bulaştı. Gerçi pek şikayetçi de olmadım ama habire peşine parmaklarımı kedi misali temizliyodum :)

Afiyet olsun !

4 Mart 2010 Perşembe

Eclair / Ekler

SNC10075

SNC10106
Daha önceden yapmış ve de hatta sadece resmini yayınlamış olduğum ekler tarifimi arşivimin tozlu raflarından çıkartıp sizlere sunuyorum, tabii tozunu aldıktan sonra :)

Hem deeee bu tarifimi bu ayki 55.PDÇS etkinliğine ev sahipliği yapan Gülayce 'ye gönderiyorum.

Hamuru dava evvel tarifini vermiş olduğum Şu hamuru tarifidir, çikolata sosu da yine daha önce tarifini verdiğim profiterol tarifindeki çikolata sosu dur, ancak iç kreması farklıdır, o nedenle sadece kremasının tarifini vereceğim. Diğerleri zaten hazır.

not: ekler yapmak için, profiterolden farklı olarak, hamurunu ister sıkma torbasına koyarak, ister kaşık yardımıyla, 10 cm uzunluğunda hamurlar sıkın, tabii aralarında mutlaka 5 cm'lik mesafe bırakarak.

Aşağıda cup diye verdiğim ölçü ile ilgili olarak, 1 cup=240 ml su bardağıdır. Yani aslında cup yazdığım yerleri su bardağı olarak düşünebilirsiniz ya da ekmek makineniz varsa, içinden çıkan ölçü bardağı da size kolaylık sağlar.

Aşağıda malzemeler bölümünde dikkat etmeniz gereken bir nokta var, süt ile şeker ölçülerini ayırarak verdim, aman dikkat örn: sütün 1/2 cup ve 1 ½ cup ölçüsünü birleştirerek kullanmayın sakın. Çünkü önce 1/2 cup'ı daha sonra da 1 ½ cup'ı kullanacak. Kötü bir tecrübe yaşadığım için bunun üzerine basa basa belirtmek istedim.

Malzemeler

  • 1/4 cup mısır nışaştası
  • 1/4 cup ve 1/2 cup toz şeker (dikkat ölçüler ayrı ayrı kullanılacak)
  • 1/2 cup ve 1 ½ cup süt (dikkat ölçüler ayrı ayrı kullanılacak)
  • 4 yumurta sarısı
  • 1 çimdik tuz
  • 2 tatlı kaşığı vanilya ekstresi (yerine 1/2 paket vanilin kullanabilirsiniz)
  • 2 çorba kaşığı tereyağ
  • 2 ve 1/4 tatlı kaşığı toz jelatin
  • 1/4 cup soğuk su
  • 1 paket krem şanti, 1/2 su bardağı süt ile çırpılmış

Yapılışı

Krem şantimizi önceden hazırlayıp buzdolabına koyalım.

Mısır nışaştası ile 1/4 cup şekeri karıştırın, peşine 1/2 cup sütü ekleyin. Ardından yumurtaları koyup hepsini tahta bir kaşıkla iyice karışana kadar karıştırın.

Kalan 1 ½ cup süt ile 1/2 şekeri ve tuzu bir sos tenceresinde karıştırarak orta ateşte kaynatın. Ve ateşten alın.

Geniş bir kaba buz banyosu hazırlayın. Bunun için dolaba ben önceden çeşme suyunu buz kaplarına doldurdum ve buz yaptım sonra da bunları geniş ve çukur bir kabın içine doldurup üzerlerine biraz su koydum. Kabın genişliği muhallebinin piştiği tencereyi içine alacak büyüklükte olmalı.

Yumurtalı karışıma yavaş yavaş sütlü karışımın evvela 1/3 kadarını ilave ederek devamlı karıştırarak katın. Geri kalan sütü yine karıştırmayı elden bırakmadan yine yavaş yavaş dökün. Sonra karışımı ocağa oturtup, orta ısının biraz üstünde bir ısıyla, muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin, ama dediğim hep karıştıra karıştıra. Muhallebi kıvamına ulaştıktan sonra ocaktan alın ve içine ya vanilya ekstresini (bildiğim kadarıyla Türkiye'de vanilya ekstresi bulunmuyor, ektrenin rengi koyu kahvedir, sakın ekstre yerine aktarlarda veya marketlerde satılan esansından koymayın acı tat veriyor) ya da vanilini (bildiğimiz şekerli vanilya) ve de tereyağını ekleyip karıştırın. Sonra muhallebi tenceresini buz banyosunun içine oturtun ve arada karıştırarak 30 dakika kadar dinlendirin.

Soğuyan muhallebimizin üzerini streç film ile kaplayalım ama bunu yaparken streç film muhallebinin üzerine değmeli, bundaki amaç muhallebinin üzerinin kabuk bağlamaması. Gerçekten işe yarıyor.

Diğer tarafta soğuk su ile jelatini karıştırın ve 2 dakika iyice erimesi için 2 dakika kadar bekletin. Daha sonra jelatinli suyu, ocakta kaynayan bir suyun üzerine koyup (benmari usulu) 20 saniye kadar ısıtın, ta ki jelatinli suyun rengi açılana kadar. Daha sonra jelatinli suyu muhallebimizin içine katıp spatula yardımıyla iyice karıştıralım.

Daha önceden hazırlamış ve dolapta beklettiğiniz krem şantimizi de muhallebimize katalım.

Eklerlerimizi pişirip soğuttuktan sonra bu kremadan içine sıkalım. Biraz zahmetli gibi görünsede ben bu kremaya bayılıyorum. Ama yine de sizin daha basit bir alternatifim var tabii onun tarifi de burada . Yukarıda verdiğim linkleri takip ederek yaparsanız çok güzel bir profiterol çıkıyor ortaya. Özellikle choux/şu hamuru çok başarılı olutor. Daha sonra hepsini birleştiren bir ikici profiterol tarifi ayrıca yayınlayacağım.

Afiyet olsun !

3 Mart 2010 Çarşamba

Pembe Fiyonklu Doğum Günü Pastası

SNC10346

Hala arşivden yayın yapmaktayım. Eskiden TRT de olduğu gibi bende de yayın gitti :) Gerçi eldekileri bitirmek için iyi de bir fırsat oldu bu durum. Oturduğum yerden tarif yayınlıyorum. Ama artık iyice geldiler, sağdan sağdan. Allahım şu Cumartesi günü bir gelse de doktor da beni azad etse. Aslında oturup kalkıp (veya kalkamayıp) şükrediyorum halime, beterin beteri var. Zaten çoğu bitti azı kaldı.
Hem bu vesileyle de bayağı bir geziniyorum blogları, bol bol ziyaret ediyorum, yeni değişik dostlar ediniyorum. Bu arada güzel güzel etkinlikler başladı, umarım ben de zamanında ayağa kalkar bitmeden yetişirim bu güzel etkinliklere. Valla en kötü yine arşivden birşeyler bulur çıkartırım...Kısmet...
Efendim bu görmüş olduğunuz pasta, sevgili arkadaşımın, aynı zamanda adaşımın büyük kızı için yaptığım pasta tarifi daha önce yayınladığım Yıldönümü Pastam ile aynı. Sadece üzerini şeker hamurundan yaptığım fiyonk ve konfetilerle süsledim.

Beğendiniz mi?