23 Kasım 2008 Pazar

Profiterol

SNC10206

Sonunda üçüncü denememde başardım. Çeşitli tarifleri denedikten sonra bu tarifle profiterol yapabilmeyi başardım. Tek problem profiterollerin çok iri olmasıydı :) Ama söz konusu profiterol olunca iri olması kimsenin umrunda olmadı.

Buyrun işte tarifi...

Malzemeler

Hamuru için;
  • 125 gr margarin
  • 1 su bardağı su
  • 1 su bardağı un
  • 3 yumurta

Kreması için;

  • 2,5 su bardağı süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • 6 yemek kaşığı şeker
  • 1 paket vanilya

Çikolata sosu için;

  • 7 çorba kaşığı şeker
  • 3 çorba kaşığı kako
  • 1 çorba kaşığı nışasta
  • 2,5 su bardağı süt
  • 100 gr bitter çikolata

Yapılışı

Hamuru için suyu ve margarini tencereye koyup ısıtın, margarin eriyince unu karıştıra karıştıra ekleyin, bu aşamada hamuru yakmadan pişirmeye dikkat edin, hamur toparlandıktan sonra, biraz daha karıştırın ve hamuru ayrı bir kaba aktarıp 10 dakika kadar soğumasını bekleyin. Ardından yumurtaları teker teker ekleyip mikserle karıştırın.

Hamuru yağlanmış fırın tepsisine ya da yağlı kağıt serili fırın tepsisine, hamurdan yarım ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, kaşık yardımıyla dizin. Aralarında mutlaka mesafe bırakın. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında 15 dakika, pembeleşinceye kadar pişirin, pişirme süresi bittikten sonra fırını kapatıp, kapağını açmadan hamurları bi 15 dakika kadar içinde bekletin. Pişirme işlemi aslında en önemli aşama, başından sonuna kadar olan süreçte fırnınızın yanından pek uzaklara gitmeyin, özellikle pişirme esnasında sık sık rengini kontrol edin, bekletme aşamasında da gözünüz fırınınızın üzerinde olsun.

Kreması için, vanilya hariç tüm malzemeleri karıştırıp pişirin. Ilınınca vanilyayı ekleyip soğutun. Soğumuş kremayı, ortasından kestiğiniz hamurların içine doldurun.

Sosu için, tüm malzemeleri birlikte pişirin ve soğuması için bekleyin. Ancak sosu servis yaparken profiterollerinizin üzerine dökün yoksa yumuşar.

Afiyet olsun !

Beşamel Soslu Sebzeli Tavuk

SNC10199

Tavuk suyu çorbası yapmak için haşladığım tavuğun eti artınca değerlendirmenin yollarından bir tanesi bu tarifi uygulamak oldu. Mutlaka daha başka tarifler vardır, aslında önerileriniz olursa çok sevinirim çünkü çorba yaptıktan sonra artan tavuğu genelde benzer şekillerde değerlendiriyorum.

Bu tarif için...

Malzemeler
  • Haşlanmış tavuk eti
  • 1 havuç
  • 1 büyük patates
  • 3 çorba kaşığı konserve bezelye
  • 2 çorba kaşığı un
  • 2 çorba kaşığı sıvıyağı
  • 2,5 su bardağı süt
  • 2 çorba kaşığı dolusu parmezan peyniri
  • 1 çay kaşığı muskat (hint cevizi rendesi)
  • tuz, karabiber

Yapılışı

Havucu yıkayıp temizleyin, patatesin kabuğunu soyup yıkayın, her ikisini de küp küp doğrayın. Tencereye patates, havuç ve bezelyeyi koyup, üzerine sıcak suyu dökün ve 10 dakika kadar haşlayın.

Haşlanan sebzelerin suyunu süzüp, didilmiş tavuklarla birlikte karıştırıp fırın kabına yerleştirin.

Ayrı bir tencerede yağ ve unu yanmadan kavurun, üzerine sütü yavaş yavaş dökün, peşine tüm baharatları ekleyin. Koyulaşmaya başlayınca peyniri de katıp 1-2 karıştırdıktan sonra ocaktan alıp, sebzeli tavuğun üzerine dökün.

Parmezan yerine kaşar veya dil peyniri rendesi de ekleyebilirsiniz. Bende daha önceden makarna için kullandığım parmezan vardı, arttığı için onu değerlendirdim.

Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında yaklaşık 15-20 dakika kadar pişirilir.

Afiyet olsun !

21 Kasım 2008 Cuma

Tavuk Suyu Çorbası

SNC10186

Ne zaman sağlıkla ilgili bir problem olsa, elim hemen bu çorbaya gider, ilaç gibi. Oğluşun o gün karnı ağrıyınca, bana "anne tavuk suyu çorbası" yapsana dedi...kendisine neyin iyi geleceğini biliyor, bunun gibi, özellikle çok daha küçükken ne zaman öksürük olsa, benden hemen ballı limon isterdi, bir tatlı kaşığı bala damlatılan 3-4 damla limon suyu, hemen gıcığını alırdı. Biz öksürükten çok çektik ama hiç öksürük şurubu vermedim, ballı limon, göğse sürülen vicks ve kaloriferin üzerine konulan içi su dolu tas, bu şekilde atlattık o yılları...

Tavuk suyu da, içtiğimiz zaman kendimizi iyi hissetiğimiz bir çorba. Oğlum bile bunu hissettiğine göre ve de istediğne göre kesin bunda birşey var :) Tavuk suyu çorbasının antibiyotik gibi iyi geldiği söylenir...özellikle soğuk havaların kapıda olduğu şu aralar sıcak sıcak ne de iyi gelir...


Malzemeler

  • Bir bütün tavuk
  • 2 avuç tel şehriye
  • 1 çorba kaşığı nane
  • limon suyu
  • 1,5 litre su
  • tuz

Yapılışı

Tavuk güzelce yıkanır ve düdüklü tencereye konu, üzerine su ve tuz eklenir. Kapağı kapatılıp, buharı çıkmaya başlayınca yaklaşık bir 20 dakika pişirilir.

Pişen tavuk tencereden alınıp, etleri kemiklerinden ayrılır. Ben tavuğun sadece beyaz etlerinden yaklaşık bi 3 çorba kaşığı dolusu kadar koyuyorum çorbaya, geri kalanını ayrıca yiyoruz. Tencerede kalan suya şehriye ve tercihan tavuğun göğüs etlerinden didilerek eklenir ve kaynamaya bırakılır, kaymaya başladıktan sonra içine nane atılır. Tavuk zaten yağ bıraktığı için çorbaya ayrıca yağ koymuyorum. Yaklaşık bir 10 dakika sonra ocağın altı kapatılır.

Servis yaparken limon suyu ilave edilir,

Afiyet olsun !

18 Kasım 2008 Salı

Kakaolu Muffin

SNC10183

Hafta sonu dışarıda dolanırken cebim çaldı, arayan oğlumun dersaneden hocası, "oğlunuz rahatsızlandı derse giremedi, gelebilir misiniz?" dedi. Ben bir panik...fırladım ve ışık hızıyla dersaneye gittim, süklüm püklüm koltuğun kenarına oturmuş oğluşu aldım eve geldim.
Ağrının apandisit ağrısı olup olmadığını anlamak için bir iki yokladıktan sonra, bir yandan nane limon hazırlarken bir yandan da oğluşu sorguya çektim.
"Aşkım bir şey mi aldın kantinden?"
"Evet"
"Ne yedin?"
"Kakaolu top kek"
Okula başladığından beri, okullarında kantin olmadığından kantinden alışveriş yapma alışkanlığı hiç edinmedi ama maalesef dersanesinde kantin var ve o gün de sabah kahvaltısını tam anlamıyla yapmadığı için acıkmış, birazda etrafından etkilenerek dayanamayıp kek alıp yemiş, ve ne olduysa ondan sonra olmuş. Suçlu kek miydi yoksa başka birşey miydi tam anlayamadık ama hepimiz bu durumdan ders aldık.

Ders 1: Doğru düzgün kahvaltı bitirilmeden ne dersaneye ne de okula gidilecek
Ders 2: Dışarıdan, katkı maddeli ürün alınıp yenilmeyecek
Ders 3: Her ihtimale karşın oğluşun yanına yiyecek birşeyler verilecek.

Özellikle bu son dersi hemen uygulamaya aldık ve oğluşun dişlerine tel takıldığından yanına kolaylıkla yiyebileceğı yumuşak birşeyler verebilmek adına, çikolata sevgisini de göz önünde bulundurarak, kakaolu muffin yapmaya karar verdim. Normalde, diş telleri olmasa en güzeli yanına bir adet elma vermek ancak diş telleri yüzünden uzunca bir süre elma gibi sert meyve ve sebzeleri ne yazik ki ısırarak yiyemeyecek. E tabii meyve ve sebze gibi besinler önceden soyulup yiyilecek ana kadar bekletildiğinde renginde ve tadında değişiklik oluyor...dolayısıyle kakaolu minik kekcikler en mantıklısı oldu.

Şimdi her gün yayına bu minik kekciklerden 1 tane alıp okula ve dersaneye öyle gidiyor...


Malzemeler

  • 250 gr margarin
  • 4 yumurta
  • 1 su bardağı un
  • 1,5 su bardağı şeker
  • 1 paket vanilya
  • 100 gr kakao
  • 1 çay kaşığı tuz

Yapılışı

Margarini benmari usulü eritin. Margarine kakaoyu ekleyip karıştırın ve kenara alın. Mikserde yumurta ve şekeri çırpın, peşine diğer tüm malzemeleri ekleyip biraz daha çırpın. Ardından kakaolu margarini de ilave edip son bir kez daha karıştırdıktan sonra, hamuru ister silikon kalıplara ister kağıt kalıplara döküp önceden 175 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 15 dk kadar pişirin. Kekleri fırından çıkarmadan evvel mutlaka bir kürdan ile keke batırıp çıkarın ve eğer kürdan kuru çıkıyorsa kekleri fırından çıkarın aksi takdirde pişirmeye devam edin.

Afiyet olsun !

11 Kasım 2008 Salı

Yoğurt ve Safranlı Tavuk

SNC10175

Fırsat bulmuşken hemen dün yaptığım tarifi aktarayım dedim. Her ne kadar adı yoğurt ve safranlı tavuk da olsa, safranın yanısıra kişniş ve zencefil de var, ama orijinal adı bu şekilde olduğu için ben de olduğu gibi yazdım ancak malzemelerin ölçülerini kendime göre değiştirdim.


Malzemeler
  • 1 bütün tavuk
  • 1 çay bardağı zeytinyağı
  • 2 diş sarımsak
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 adet limon suyu
  • 1 çay kaşığı kişniş
  • 1 çay kaşığı safran
  • 1/2 tatlı kaşığı taze zencefil rendesi
  • karabiber
  • tuz

Yapılışı

Sarımsakları ezin, zencefili rendeleyin ve bu ikisini çukur bir kaseye koyduğunuz yoğurda katıp karıştırın. Zeytinyağı, limon suyu, safran, kişniş, tuz ve karabiberi de yoğurtlu karışıma ekleyip karıştırın. Bu karışımı, yıkanmış kurulanmış tavuğun her tarafına sürüp, buzdolabında 1 gece üstü kapalı bir kapta bekletin.

Sosun içinde dinlenmiş tavuğu fırın kabına aktarın, diğer kapta kalan sosundan 2-3 çorba kaşığı kadarını fırın kabına aktarabilirsiniz.

Önceden 220 derecede ısıtılmış fırında 35-40 dk kadar kızarana kadar pişirin. Ben, arada fırını açıp, tavuğun bir yüzü kızardıktan sonra diğer tarafını da çevirip diğer tarafının da kızarmasını sağladım. Hatta bu işlem sırasında, sulanan sosu da süzüp pişirme işlemine öyle devam ettim.

not: fotoğrafta fırın kabı çok temiz görünüyor ama aslında ben servis yaparken tavuğu temiz bir kaba aktardım, yoksa fırından bu şekilde çıkmadı tabii ki :))

Afiyet olsun !

2 Kasım 2008 Pazar

Sebzeli Tavuk Baget

SNC10187

Çorbadan sonra, yine bir dergide görmüş olduğum bu tarifi yaptım. Kendime göre ufak tefek değişikliklerden sonra harika bir yemek çıktı ortaya... Ama bence işin sırrı düdüklü tencerede...genelde sıklıkla kullandığım düdüklü tencereme suyu eser miktarda ilave edip daha lezzetli yemekler elde ediyorum, sanki lezzeti suyuna değil de yemeğin kendine bulaşıyor.

Nasıl yaptığımı anlatayım...


Malzemeler
  • 8-9 adet piliç baget
  • 1 büyük havuç
  • 1 avuç kereviz yaprağı
  • 4-5 adet mantar
  • 5 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı kurutulmuş biberiye
  • 2 çorba kaşığı beyaz şarap
  • 3 çorba kaşığı domates püresi
  • tuz, karabiber
  • 3-4 çorba kaşığı sıcak su

Yapılışı

Havucu temizleyip küp küp kesin, kereviz yapraklarını doğrayın. 2 çorba kaşığı zeytinyağını tavada ısıtın ve sebzeleri içine atıp kavurun. Peşine küçük küçük kestiğiniz mantarları ilave edin, birlikte kavurmaya devam edin ve suyunu çekince pişen sebzeleri düdüklü tencerenin içine dökün.

Aynı tavaya, kalan 3 çorba kaşığı zeytinyağını dökün, tava zaten sıcak olduğu için, zeytinyağı hemen ısınıyor, o yüzden beklemeden, biberiye, tuz ve karabiberi döküp arkasından bagetleri tek tek ilave edin ve arkalı sote edin.

Soteledikten sonra, düdüklüde bekleyen mantarlı karışıma ekleyin. Üzerlerine şarap, domates rendesi, suyu ve birazcık daha tuzu ilave edip kapağını kapatın. Tencereden buhar çıkmaya başlayınca, altını kısıp 25 dakika kadar pişirin.

Yanına sade pilav ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun !

Şehriyeli Yoğurt Çorbası

SNC10171

Nerelerdeydim uzunca zamandır? Valla ben de bilmiyorum...aslında buralardaydım da elim kolum pek kalkmadı. Tembellik çöktüydü üstüme...mevsim değişiminden midir nedir bilemedim ama enerjim tekrar yerine geldi...ya da eşimin memleketinden gelen, ayıptır söylemesi, cevizli sucuklarda keramet :))
Bizim İstanbul'da gördüğümüz, sanki üzeri silikonla kaplanmış gibi duran tatlı sucuklar...sadece taklit yapıyorlarmış...sucuğun asıl vatanı (bana göre) Mardin imiş. Bildiğim kadarıyle bu yörelere ait ürünleri satan yerler var, denemenizi şiddetle tavsiye ederim...

Havalar soğudu derken, tekrar ısınıverdi...pastırma yazı bu olsa gerek...hele bugün...Allahtan yazlıklarla birlikte kaldırmadığım bir-iki t-shirt'üm vardi da, onlardan birini giyip çıktım dışarıya. Hava o kadar güzeldi ki, yaz mevsimin, sonbaharın içinde unuttuğu bu sayılı günlerini bir daha bulamayız diyerekten, kahvaltımızı dışarıda yaptık, simit, beyaz peynir ve çay...En sevdiğim kaçamak kahvaltı türü...Bir yandan çayımı içerken, bir yandan güneşten yararlanırken, bir yandan da hafiften hafiften, akşama ne yapacağım, hatta bu hafta neler yapacağımı düşünmeye başladım. Bir yudum çay, biraz sohbet, arada tekrar düşüncelere dalış: "mutlaka bir çeşit zeytinyağlı yapmam lazım, bu aralar çalı da çok güzel, zeytinyağlı fasulye yaparım, öncesine de şehriyeli domates çorbası" simitten bir ısırık, çay, ve yine dalış: "Salı hamsi alayım...tavada...evet bu Salının mönüsü tamam", sohbete eşlik, simit, çay derken...bu akşamki mönü ile haftanın ilk 2 gününü planladım.

Bu akşam için bir yemek dergisinde gördüğüm çorbayı yapmaya karar vermiştim, yayla çorbasının akrabası diyebiliriz...pirinç yerine tel şehriye ve de ilaveten nohut....

Malzemler
  • yarım su bardağı tel şehriye
  • 5 su bardağı su
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2,5 su bardağı yoğurt
  • 1 yemek kaşığı un
  • 1 su bardağı haşlanmış nohut, ya da 1 küçük konserve haşlanmış nohut
  • 1 yumurta sarısı
  • 30 gr tereyağı (tepeleme 1 çorba kaşığı kadar)
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • tuz

Yapılışı

2 su bardağı suyu tencereye alıp kaynatın, içine şehriye ve zeytinyağını ilave edip, orta ateşte 5 dakika kadar pişirin. Kenara alın.

Geniş bir kapta yoğurt, yumurta sarısı, tuz ve unu çırpın. İyice karıştırdıktan sonra, peşine, yine çırpma işlemine devam ederek geri kalan 3 su bardağı suyu azar azar ilave edin.

Yoğurtlu karışımı şehriyelerin üzerine azar azar, karıştıra karıştıra dökün. Tencereyi tekrar ocağa alıp orta ateşte 10 dakika kadar kaynatın. Peşine haşlanmış nohutları ilave edin. Bu arada, her ne kadar hoşlanmasam da zaman zaman hazır olarak satılan haşlanmış nohut veya fasulyeleri dar zamanlarımda yemeklerimde kullanmayı tercih edebiliyorum, ama sizin zamanınız varsa nohutları, bu yemeğe başlamadan, en başta haşlayıp hazır etmelisiniz. Nohutları ilave ettikten sonra 15 dakika kadar daha pişirin.

Tereyağını eritip naneyi ekleyin ve bunu çorbanın içine dökün. Çorbanın kıvamı bana göre tamdı ama dileyen, az biraz daha sıcak su ilave ederek damak zevkine göre ayarlayabilir.

Afiyet olsun !