30 Ekim 2007 Salı

Islak Kek



Bu kek aslında ıslak kek tarifi ama ben kuş gribinden sonra çiğ yumurtayla ilgili olan hiçbir tarifi uygulamıyorum. Yine de sizlere tarifin orijinal halini olduğu gibi yazacağım. Tabii kendi uyguladığım şekli de belirterek. Ama herşeyden önce şunu söylemek isterim ki ben bu kadar güzel kakaolu kek yemedim. Benim yaptığım şekliyle bile superdi. Eğer canınız kakaolu kek çekiyorsa tavsiye ederim... bu tarifi yapın. Tarif Sahrap Soysal'a ait.


Malzemeler

  • 4 yumurta
  • 2 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 1 su bardağı sıvıyağ (ben fındıkyağı kullandım)
  • 2 su bardağı un
  • 50 gr kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 yemek kaşığı Nescafe (ben koymadım)


Yapılışı

Toz şeker ve oda sıcaklığındaki yumurtaları, derin bir kapta, mikserin yüksek devri ile 5 dk kadar, köpük köpük olana kadar çırpın.

Üzerine sütü, sıvıyağı ve kakaoyu ekleyerek 2-3 dk daha çırpın. Keki ıslatmak için bu karışımdan 1 su bardağı kadar alıp kenara ayırın, ama ben bunu yapmadım ve diğer malzemeleri, yani, unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve eklemek isterseniz Nescafe'yi yumurtalı karışıma ekleyip 2-3 dk kadar daha çırptım.

Bu aşamada dilerseniz içine ceviz veya fındık içini de ekleyip karıştırabilirsiniz.

3 yemek kaşığı sıvıyağı ile yağlanmış, dikdörtgen cam veya fırına dayanıklı bir fırın kabına karışımı boşaltın. Önceden 175 derecede ısıtılmış fırında 40 dk kadar pişirin.

Piştikten sonra, kenara ayırdığınız sosu kekin üzerine dökün. Tabii ben sossuz yaptığım için, kek ılındıktan sonra, keki kare kare kesip, üzerine krema sıkıp servis yaptım. Aslında, benim gibi sosundan ayırmayana başka bir alternatif daha önerebilirim. kek piştikten sonra, kekin üzerine oda sıcaklığında 1 su bardağı süt dökülebilir.

Sonuçta, her şekilde mükemmel bir kek....


Afiyet olsun !

28 Ekim 2007 Pazar

BENİM NACİZ VUCUDUM ELBET BİRGÜN TOPRAK OLACAKTIR. FAKAT TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR...Mustafa Kemal ATATÜRK



Bugün,
ellerimizde bayraklar....
meydan okuyacağız bizi bölmek isteyenlere...
Bunun sadece hayal olabileceğini...
ama gerçekleştiremeyeceklerini...

Bugün,
ellerimizde bayraklar...
göstereceğiz onlara...
şehitlerimizin, kardeşlerimizin, yavrularımızın...
kanlarının yerde kalmayacağını...

Bugün,

ellerimizde bayraklar...
hepimiz tek yürek, tek vücut...
Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında yaşayan....
ve "Vatanım" diyen herkesle el ele kol kola...
haykıracağız birlikte...

Ne mutlu Türküm diyene !



Bayramımız kutlu olsun !

25 Ekim 2007 Perşembe

Kuzu İncik Haslama



Şöyle terbiyelii... akıllııı... usluuu bir yemeğe ne dersiniz.
Bazıları hastane yemeği diye sevmez ama ben bayılırım. Et yemeği desem tam değil... çorba desem... o da değil...

Malzemeler
  • 3 adet kemikli kuzu incik
  • 2 patates
  • 2 havuç
  • 3-4 diş sarımsak
  • 1 soğan
  • 1 yumurta sarısı
  • 1/2 limon suyu

Yapılışı

Etleri düdüklüye koyup, üzerlerine 2 parmak çıkacak şekilde su koyun. Düdüklü buhar çıkardıktan sonra, ocağın altını kısıp 20 dk kadar pişirin.

Etler pişdikten sonra, üzerine, sarımsakları, doğranmış soğan, patates ve havuçları, tuzunu ekleyip, tekrar kapağını kapatıp, buharı çıktıktan sonra bi 7-8 dk daha pişirip altını kapatın.

Bir kasede 1/2 limon suyu ile yumurta sarısını çırpın. Yemeğin suyundan azar azar yumurtalı karışıma ilave edin. İlave ederken mutlaka karıştırın, yumurtalı karışımı yemeğin suyu ile iyice açıldıktan sonra, bu karışımı yavaş yavaş karıştırarak yemeğin içine ilave edin. Bu arada tencerenin altını tekrar açıp, kısık ateşte bi 5 dk kadar, hafif hafif kaynatın.

Afiyet olsun !

21 Ekim 2007 Pazar

Mutluluğun Sırrı

Bu da bir tarif, mutluluğun tarifi...
Yazının kime ait olduğunu bilmiyorum ama benim hoşuma gitti... Paylaşmak istedim... Kendimden birşeyler buldum, belki sizler de kendinizden birşeyler bulursunuz...

Uzun bir süre, benim için güzel bir yaşam başlamak üzere diye düşündüm.
Gerçekten güzle bir yaşam! Ama her zaman, aşılması gereken bir engel vardı önümde. Öncelikle yapılması gereken bitmemiş bir iş, tamamlanması gereken bir hizmet, ödenecek bir borç...

Hemen sonra güzel bir yaşam başlayacak. Sonunda yaşamın zaten bu engellerden oluşmakta ve mutluluğun sırrının bu engellerin aşılmasında olduğunun ayırdına vardım. Asıl yol mutluluğun ta kendisidir. Öyle ki yaşanan her anın keyfini çıkarmalı ve bu anları özel biri ile paylaşarak daha da keyfini duyumsamalıyız. Zaman hiç kimseyi beklemez, zamana ayak uyduramazsanız, her zaman onun gerisinde kalmaya mahkumsunuzdur.

Öyleyse, daha fazla mutlu olmak için; okulun bitmesini, okula gitmeyi, 10 kilo vermeyi, 6 kilo almayı, çocuk sahibi olmayı, çocukların büyüyüp evden ayrılmalarını, işe başlamayı, emekli olmayı, evlenmeyi, boşanmayı, cuma akşamını, cumartesi sabahını, yeni bir araba ya da ev almayı, baharı, yazı, sonbaharı, kışı, ayın 1'ini, şarkınızı radyoda çıkmasını, ölmeyi ya da yeniden doğmayı beklemeyin.

Mutluluk sizin için bir hedef değil yol olmalıdır...

20 Ekim 2007 Cumartesi

Yulaflı Kurabiye

Evde, arabada, ofiste... atıştırmalık kurabiyeler. Atıştırmayı seven herkese... ama tabii işin dozunu kaçırmadan :)







Malzemeler


  • 1,5 su bardağı yulaf
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı esmer şeker
  • 1 yumurta
  • 1 su bardağı doğranmış kuru kayısı
  • 1 tatlı kaşığı karbonat
  • 225 gr tereyağı
  • 2/3 su bardağı ufalanmış fındık


Yapılışı

Yulaf, un, karbonat, şeker ve doğranmış kayısıları bir kapta karıştırın. Fındıkları tavada kavurun. Tereyağını başka bir tavada eritin. Yulaflı karışıma ekleyin. Peşine yumurtayı bir kasede çırpıp, onu da ilave edin.

Tüm malzemeleri iyice yoğurup, ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yassı şekil verin. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine, aralıklı olarak dizin. Önceden 180 derece ısıtılmış fırında 20 dk pişirin. Ancak fırınınızı arada bir kontrol edin, kurabiyeler kavrulmasın.

Afiyet olsun !

Sulu Börek



Bu da Oktay usta'dan diğer lezzet Sulu Börek ...

İlk okuduğumda, acaba nasıl olacak ki demiştim ama yedikten sonra... e tabii Oktay usta tarifi nasıl olabilir ki Supeeeeeer....

Malzemeler
  • 3 yufka
  • 1 yumurta
  • 1 çay b. süt
  • 1 çay b. sıvıyağ (tabii ki fındıkyağı kullandım)
  • 100 gr taze kaşar rendesi
  • 100 gr beyaz peynir
  • 1 tutam maydanoz (1,5 çorba kaşığı kurutulmuş maydanoz kullandım)

Yapılışı

Herbir yufkayı iki taraftan kıvırarak rulo yapın. Daha sonra bıçakla bir parmak kalınlığında keserek şeritler elde edin. Tüm yufkaları kesip üzerine soğuk su koyarak buzdolabında15-20 dakika dinlendirin. Bu arada sosunu hazırlayın. Süt, sıvıyağ ve yumurtayı çırpın. Buzdolabından yufkaları alın ve elinizle suyunu sıkarak yarısını fırın kabına serpiştirin. Üzerine peynir, maydanoz karışımını ve kaşar peynirinin yarısını koyun. Kalan yufkaları da elinizle sıkıp harcın üzerine yerleştirin. Sosu üzerine döküp kalan kaşar peyniri rendesini de üzerine serpin.180 derecede altı üstü kızarana kadar pişirin. Ben aşağı yukarı 45 dk kadar pişirdim. ilk sıcaklığı çıktıktan sonra dilimleyerek servis yapın.

Tavsiye ederim su böreği tadında yumuşacık bir börek...

Afiyet olsun !

Vişneli Brovni




Dün akşam çaya misafirlerim vardı. Günler öncesinden ne yapacağımı planladığım için hiç sorun olmadı. Sevgili Oktay usta'nın 2 güzel tarifini uyguladım. Ve her ikisi de çok başarılı oldu. Keşke miktarı artırsaymışım çünkü geriye sadece kırıntıları kaldı, özellikle böreğin. Burdan kendisine sevgilerimi ve teşekkürlerimi yolluyorum.

İşte Oktay usta'nın Vişneli Brovnisi


Malzemeler
  • 180gr bitter çikolata
  • 1 su b.toz şeker
  • 100 gr tereyağı
  • 3 yumurta
  • 1 tatlı k.vanilya
  • 1 tatlı kaşığı nescafe
  • 5 çorba kaşığı un
  • 1 kase vişne

Yapılışı

Bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Tereyağını da çikolata ile birlikte eritebilirsiniz. Yumurtaları şekerle çırpın. İçine vanilya ve kahveyi ekleyin. Erimiş olan tereyağı ve çikolata karışımını da ekleyin. Unu da koyup karıştırın. En son vişneden üzeri için biraz ayırıp diğerlerini hamura ekleyip karıştırın.Fırın kabına boşaltıp ayırdığınız vişnelerle üzerini süsleyin. 165 derecede üzeri kuruyup içi yumuşak kalacak şekilde pişirin. Dilerseniz dondurma ile ılık servis yapın. Gerçekten mükemmel bir brovni.

Afiyet olsun !


15 Ekim 2007 Pazartesi

Bayramın Ardından

Arefe günü ve 2 bayram günü çalıştığım için, buradan sizlere çok istediğim halde bayram mesajı gönderemedim.
Beni ziyarete gelen ve güzel dileklerde bulunan dostlara bile cevap veremedim.
Ne olur kusuruma bakmayın... Halimi anladığınıza eminim.
Ama, bayram geçip gitse de, ben yine de sizlerin bayramını kutlamak istiyorum. Umarım gönlünüzce... sevdiklerinizle şeker gibi bir bayram geçirmişsinizdir.
Hepinizin, geçmiş de olsa, bayramınızı kutluyor, kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum....

SEVGİLERİMLE...

Limonlu Tavuk



Peşine elma tatlısı yaptığımız limonlu tavuk butları işte burada...
Yine aynı Remix yemek kıtabından bulunup, uyarlanıp, sizlere sunuldu...

Tadına gelince... valla ben tavuğun her halini seviyorum.

Malzemeler
  • 10 adet tavuk baget
  • 1/2 su bardağı limon suyu
  • 1 çorba kaşığı şeker
  • 2 diş sarımsak
  • 2 çay kaşığı kırmızı biber
  • 1/4 su bardağı mısır özü yağı

Yapılışı

Yağ ve tavuklar hariç tüm malzemeleri tencereye koyup şeker eriyinceye kadar ısıtın. Yağı ekleyip, soğuncaya kadar bir kenarda bekletin.

Fırını 190 dereceye ayarlayıp, önceden ısıtın.

Tavukları fırına dayanıklı bir tepsiye dizin. Sosu üzerine döküp, butları iyice bulayın.

Tavuklar iyice kızarana kadar 50-55 dk kadar pişirin.


Kıtır Hamurlu Elma



Bayramın ikinci günü çok sevdiğim arkadaşlarımız ziyarete geldiler. Bu aralar ikinci çocuklarını bekliyorlar. Yemeğin peşine ne yapsak ne yapsak diye düşünürken, bir yandan da yemek kitaplarını karıştırıyorduk. Arkadaşımın gözü kitapdaki bir tatlıya takıldı. Hamile bir kadının gözü yiyecek birşeye takılınca amman dikkat. Tabii arkaşımın canı ister de ben yapmaz mıyım. Evde malzemeler de olunca...
Limonlu tavuğun ardından bu tatlıyı yaptık. Fırından çıkar çıkmaz sıcak sıcak bir yiyişimiz vardı ki anlatamam, hadi arkadaşım hamile... ya bana ne oluyor ki :) Aslında durum çok açık, yaklaşık bir aydan beri diyet yapıyorum. Bayramda, hem gönlüm hem de midem bayram yapsın deyip biraz ara verdim.

Fotograflar pek güzel çıkmadı ama inanın tadı çok güzeldi, yani biz çok sevdik, bilmem siz sevecek misiniz...

Ha bu arada yanında, ya dondurma ya da çırpılmış krema ile servis edin... çok yakışıyor.



Malzemeler

  • 4 yeşil elma
  • 1 çorba kaşığı şeker
  • 1/2 su bardağı kuru üzüm
  • 1/2 limon suyu
  • 125 gr un
  • 50 gr kekun
  • 125 gr esmer şeker
  • 1 tutam tuz
  • 125 gr tereyağı

Yapılışı

Elmaları soyup temizleyin. Küçük lokmalar halinde kesip, fırına dayanıklı bir kaba yerleştirin. 1 çorba kaşığı şekeri limon suyu ile karıştırın. Sonra limon suyu ve üzümleri elmalar ile karıştırın.

Ayrı bir kapta unu, kekunu, esmer şekeri ve tuzu karıştırın. 100 gr tereyağını bu karışıma ekleyip, el mikserinde ekmek kırıntısı görünümünü alana kadar karıştırın. Daha sonra geriye kalan 25 gr tereyağını da ekleyip, biraz daha çırtıktan sonra bu karışımı elmaların üzerine dökün.

Önceden 180 derece ısıtılmış fırında, 35 dk kadar, üzeri kızarana kadar pişirin.

Elmalar yumuşacık oluyor, üzüm ile birlikte hafif ağdamsı, yarı tatlı yarı mayhoş bir lezzet...

Ben dondurma ile ikram ettim.

Valla denemesi bedava...

Sevgiler....


8 Ekim 2007 Pazartesi

Paskalya Çöreği



Geçen gün paskalya çöreği yapmak için kolları sıvamıştım. Tüm malzemeleri Gönül Candaş'ın tarifteki gibi hazırlayıp karıştırdım. Ancaaaak birşeyler ters gitmiş olmalıydı ki hamur tarifte denildiği gibi kabarmadı. Ben yine de belki pişince durum düzelir sandım, şekil verip pişirdim ama nafile. 3'er adet kaskatı paskalya çöreğim oldu. Yani o kadar sert oldu ki, her biriyle ceviz kırılır, öyle bir kıvamda yani :)

Tarifte kuru mayayı ılık sütte eritin diyordu. Ben kuru maya olarak Dr.Oetker'in instant mayasını kullanmıştım. Galiba instant mayanın sütte eritilmesi, bu mayanın cinsine uygun bir durum olmadı. Nerden bilebilirdim ki, kuru maya diyince... evde bu vardı.

Ama yılmadım, yeniden yapmak için işe koyuldum. Bu sefer maya olarak yaş maya kullandım. Veee sonuç super oldu... Ne kadar sevindim anlatamam. Yumuşacık çöreklerim oldu.

Tarifi ise şöyle...


Malzemeler

  • 495 gr un
  • 180 gr toz şeker
  • 2 yumurta (birinin sarısı üzerine sürülecek)
  • 50 gr margarin (oda ısısında)
  • 195 gr süt
  • 25 gr yaş maya
  • 2 tatlı kaşığı toz mahlep
  • 1 çorba kaşığı kıyılmış badem
  • 1 çay kaşığı tuz
Yapılışı


Maya ılık sütün içinde eritilir. 1 adet yumurta, 1 adet yumurta akı, şeker, margarin, mahlep, tuz ve un hepsi birlikte karıştırılır. Aslında ben hepsini ekmek yapma makinesine atıp, hamur programını kurup, hamuru öyle hazırladım. Normalde, hamuru, ılık bir yerde iki misli kabarıncaya kadar bekletiyorsunuz.

Hazır olan hamuru, iri bir rulo yapıp 9 eşit parçaya ayırın. Her parçayı aşağı yukarı 20 cm uzunluğunda çubuklar halinde yuvarlayın. Çubukların ikisini uç uça koyup, üçüncüsünü de iki çubuğun ortasından T olacak şekilde koyup, saç örgüsü gibi örün. Fırına dayanıklı tepsiye koyup, biraz daha mayalanması için bekleyin.


Üzerine, birkaç damla sıvıyağı ve süt karıştırılmış yumurta sarısını sürün. Üzerlerine kıyılmış bademi serpiştirip, önceden 170 derecede ıstılmış fırında 25 dk kadar üzeri kızarıncaya kadar pişirin.



Afiyet olsun !

Sulu Köfte







Mazlemeler


  • 300 gr köftelik kıyma
  • 1 çorba kaşığı kurutulmuş maydanoz
  • 1 çorba kaşığı pirinç
  • 1 tatlı kaşığı tereyağı
  • 1 soğan
  • 1 havuç
  • 1 patates
  • 2 su bardağı su
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 yumurta
  • 1/2 limonun suyu
  • tuz, karabiber

Yapılışı

Kıymayı, pirinç ve maydanoz, tuz, karabiber ile karıştırıp yoğurun. Yoğurduğunuz kıymadan küçük parçalar koparıp, küçük küçük yuvarlak köftecikler haline getirin. Hazırladığınız köfteleri, içi un bulunan tepsiye koyun. Her tarafı unlanacak şekilde, köfteleri tepside yuvarlayın.

Tencerede tereyağını eritin, yemeklik doğranan soğanları, tereyağında pembeleştirin. Üzerine suyu ve tuzu ilave edip, kaynatın. Patatesi ve havucu küp küp doğrayın tencereye ekleyin, peşine de köfteleri kaynayan suya atıp 25 dk kadar pişirin.

1 yumurtayı ve yarım limonun suyunu birlikte çırpın. Yemeğin suyuna azar azar ilave edip karıştırın. (Dilerseniz bu yemeği terbiye etmeden de pişirebilirseniz).

İyice karıştırdıktan sonra servis edin.

Afiyet olsun !

3 Ekim 2007 Çarşamba

Biberiyeli Patates




Etin, tavuğun veya balığın yanına çok yakışacak bir garnitür.

Patatesleri haşlayıp, küçük küçük doğrayın. 1 çorba kaşığı tereyağını tavada eritip patatesleri içine atıp karştırarak soteleyin, içine 1 tatlı kaşığı kadar biberiyeyi de atıp, kızartmaya devam edin. En son tuz ve karabiberini de ekleyip servis yapın.

Geçen hafta bizim kasaptan et alırken, gözüme sevgili Uğur'un başka bir müşteri için hazırladığı ince et parçaları ilişti. Adı küşleme imiş. "Bu etin havyarıdır" dedi. Gözlerimi dikmiş merakla baktığımı görünce "Ablacım istersen bir iki parça vereyim" dedi, "eh hadi ver bakalım bi deneyelim" dedim. Uğur'un tavsiyesi üzerine etleri ızgarada pişirdim. Gerçekten hem yumuşak hem de lezzetli oldu.

Bu patatesleri de etin yanına garnitür olarak yaptım.



Sevgilerimle...